Bir işi yaparken acele etmeden dikkat ve itina ile gerçekleştirerek üstesinden gelmek makbuldür.
Basın Şeref kartı sahibi bir gazeteci olarak, maçlara giriş kartı uygulamasında TSYD genelgelerini uygulamamı çok sayıdaki arkadaşım olgunlukla karşılamıştır. Bazı kişiler ise haksız olduklarını bilmelerine rağmen öfkelerini aleyhimde yazdıkları yazı ile başka bir mecraya çekmeye çalıştılar.
Konuyu sağduyu sahibi meslektaşlarımın takdirine sunuyorum.
Dünün, garson, aşçı yamakları, muavin ve ayakçısı bu gün maalesef hasbelkader veya ödünle edindikleri gazeteci- yazar kimliği ile çok saygın gazeteciliği kirlettiklerinden habersiz gazetecilik yapmaya çalıştıklarını üzüntü ile gözlemekteyim.
İmla kuralları ve yazı sanatından yoksun, sözüm ona o malum köşe yazarları kim kendilerine “olmaz” veya “haydi lan” diyorsa, onları hedef almaktadırlar.
O malum kişiler, okunması halinde ne oldukları anlaşılacak bir yazı üslubu ile toplumda kendi konumlarını göz önüne almadan, aklı sıra kamuoyu yaratarak kişileri yıpratmayı amaçlamaktadırlar.
Atalarımız boşuna dememiş, “ Deli ile çıkma yola, başına getirir bela” misali, züğürt tesellisi ile yetinenler, bu satırların yazarının ismi altında her zaman ezilecektir. “abanın kadri, yağmurda belli olur” düşüncesiyle “Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü” sözünü hatırlatarak “Mersin’de Spor Basını bir bütündür” diyerek noktayı koyalım.
Gazetecilik önce ahlak, sonra kültür ister anlayışıma, iyi bir gazetecinin yasalara uyması gerektiğini de ekleyerek, basın meslek kuruluşlarının ise bu türedi, rantiyeci, tüccar ve gazetecilik mesleğinin yüzkarası kişilerle etkin bir mücadele içinde olmalarını bekliyor saygılar sunuyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.