2016’ya veda ettik…
İnşallah bir daha böyle bir yılı yaşamayı Allah bize göstermesin.
Etrafımız ateş çemberi ve içimizdeki hainler de fırsat kolluyorlar.
Anlayacağınız ülke olarak ikinci Kurtuluş savaşındayız.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ise bunun için Milli seferberlik çağrısı yapıyor.
Yapıyor da birçoğumuz hala laylaylomlarda..!
Oysa atlatılan badirelerin, boşa çıkarılacak kumpas ve tuzakların hattı hesabı yok.
Birinci Kurtuluş savaşımızı göremedik ama ikincisini görmeye başlayınca bu ülkeyi bize kanlarıyla canlarıyla hediye eden kahraman atalarımızın çektikleri zorlukları ve de düştükleri durumları anlamak daha kolay oluyor.
O zaman da hainler vardı. Şimdi de var.
O zaman da yedi düvelle savaşıyorduk şimdi de öyle…
O zamanda da mandacılar vardı, bugün de var…
O zaman da; yazarı, çizeri, okumuşu, cahili bir kısım hainler ve de satılmış köpekler vardı, şimdi de var.
Oradan oraya atlayıp daldan dala konan birisi geçenlerde ”Vatan sağ olsun da ne demek?”diye zırvalıyordu etrafındakilere… Ona göre şehit babası böyle dememeliymiş. Gidip Recep Tayyip Erdoğan’ın yakasına yapışıp oğlunun hesabını sormalıymış.
Ulan gerzek! Ulan kendini bilmez! Bu savaş Recep Tayyip’in değil, Türkiye’nin kurtuluş savaşı anladın mı?
Bu ülke batarsa sen de batarsın bunu beyinsiz kafana sok tamam mı?
İşte böyle kafalar, Suriyeli sığınmacılara ”neden ülkenizden kaçtınız? Gidin savaşın!”diyenlerdir.
Fakat kendi ülkesinin savunmasını yapan kahraman şehit Mehmetçik’in babasının ”vatan sağ olsun” lafını hazmedemiyorlar. Çünkü onun gibiler Allah korusun, böyle bir durumda tabanları yağlayıp ülke savunmasından firar edecek olanlardır.
Sözüm bir başkası da; ”ben polislerin salasını vermem. Ancak askerlerin salasını veririm” diyerek gerçek niyetini belli ediyordu. Belli ki 15 Temmuz’un kuyruk acısı vardı onda…
Yine geçenlerde tapu dairesinde beklerken bir tanıdık bana ” Devlet Bahçeli için ne diyorsun? Erdoğan’ın peşine takıldı” diyerek kendisi gibi düşünüp düşünmediğimi aklınca test ediyordu.
Ben de:” Sayın Devlet Bahçeli, CHP’li Kılıçtaroğlu’nun peşine takıldı da n’oldu? Devlet Bahçeli artık şimdi Devletinin yanında… Bana göre de en doğrusunu yapıyor. Çünkü şimdi siyaset değil, Devletin yanında olma zamanıdır.” deyince suspus olup oradan uzaklaştı.
Başka bir ortamda ise bir bayan:”ben oğlumu gardropta saklar yine askere göndermem” diyordu.
Ağıza bak ağızaaa!
Yok ya! Avanta var yer misin!?
Benim Mehmet’im bu vatan için canını, kanını ortaya koyacak senin oğlun gardropta yan gelip yatacak öyle mi?
Belki de bu kadının atası da birinci Kurtuluş savaşı firarisidir. Aslı hu’ Nesli hu!
Ülkemizde İkinci Kurtuluş savaşımız için Milli seferberlik ilan edilmişken sizin gibi beleşçi korkaklara ”hain ve çıkarcı” denmez de ne denir, bilmem ki?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.