1475 sayılı yasanın 14. maddesinin üçüncü fıkrasına göre; İşçi, muvazzaf askerlik hizmeti sebebiyle iş sözleşmesini feshetmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanır. Haklı nedenle dahi olsa iş akdini fesheden taraf kıdem tazminatına hak kazanıyorsa da ihbar tazminatına hak kazanamaz. Bedelli askerlik halinde ise bu uygulama yalnızca para ödemek ve terhis belgesi almaktan ibaret olduğu için, yani kişiler gerçek anlamda askerlik yapmadıkları için kıdem tazminatı talep edemeyeceklerdir.
İşçinin askerlik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için askerlik görevini yapmak için işten ayrılması ve makul süre içerisinde askerliğini yapmak için birliğine teslim olması gerekir. Eğer işçinin, askere gitmeden başka bir işe girmek suretiyle çalışması halinde feshin askerlik nedeniyle yapıldığı kabul edilmez. Bu durumun tespiti için mahkeme aşamasında işçinin askere gidip gitmediği konusunda askerlik şubelerine sorulmaktadır. Yine askerlik şubelerine işçinin ne zaman askere gittiği sorularak makul sürenin tespiti yapılmaktadır. Askerlik sebebiyle iş akdini fesheden işçi, işverene sözleşmeyi fesih dilekçesini ibraz ederken Askerlik Şubesi’nden alacağı askerlik sevk belgesini de ibraz etmekle yükümlüdür. Askerlik sevk belgesi olmaksızın yapılan fesihlerde işveren kıdem ödemekle yükümlü olmayacaktır.
İşçi askerlik sonrasında yine aynı iş yerinde işe başlamışsa ve askerlik dönemi öncesinde kıdem tazminatı almamış ise askerlik sonrası dönem ile askerlik öncesi dönem birleştirilerek kıdem tazminatı hesaplanır. Ancak burada askerlik sonrası döneminde haklı nedenle feshi veya haksız olarak işveren feshi gerekmektedir. Aksi durumda işçi, yalnız askerlik dönemi öncesi için kıdem tazminatına hak kazanır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.