Bilgi:
Instagram'da @mersinhaber'i
takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
ÇANAKKALE - Assos antik kentinde devam eden kazı çalışmalarında, "üçtaş" oyunun izlerine rastlandı. Günümüze kadar gelen bu oyunun, Milat'tan önceki zamanlarda da oynandığı ortaya çıktı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında, Ayvacık ilçesinde bulunan Assos'ta yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. Bu yılki kazılarda, günümüzde "üçtaş" olarak bilinen oyunun, 2 bin 300 yıllık geçmişi olduğu ortaya koyuldu. Batı kapısında yürütülen çalışmalarda, kente girmek için bekleyen kişilerin oturması için taş banklar yapıldığını, bu bölgede vakit geçirmek için oyunlar oynandığını söyleyen Arslan, "2015 yılı çalışmalarımızda, kentin en önemli kapısı olan ve batı tarafında yer alan, iki tarafı büyük kulelerle desteklenmiş ana girişinde kazılar gerçekleştirdik. Bu kazılar sırasında, bu ön giriş zemininin taşlarla döşeli olduğu ve bu taşlar üzerinde de iki adet oyun çizildiğini gördük. Bu oyun, daire şeklinde ve merkeze sekiz tane çizgiyle bağlanmış. Günümüzde ‘üçtaş’ dediğimiz oyunun bir benzeri. İki kişiyle ve üçer taşla oynanıyor. Kapının önünde bunun bulunmasını şöyle yorumluyoruz, o dönemde özellikle şehrin kapıları, akşam hava karardığı zaman kapatılıyor. İnsanlar şehre geldikleri zaman burada beklemeleri gerekiyordu veya boş zamanları değerlendirmek isteyebilirlerdi. Bunun için en güzel yöntemlerden birisi de oyun oynamak. Burada bekleyen kişilerin, bu alanlarda bu tür oyunları oynadıklarını biz biliyoruz. Bunun dışında şehrin diğer bölgelerinde açık alanlarda, kamusal alanlarda benzeri oyun çizimlerinin var olduğu bilinmekte. Roma döneminde daha karmaşık oyunların taşlar üzerine çizildiğini, farklı kentlerdeki örneklerini bilmekteyiz." şeklinde konuştu.
Oyun hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Arslan, bir daire ve onun merkezine çizilmiş çizilerden oluştuğunu belirterek, şöyle açıkladı: "Burada amaç, bir oyuncunun üç taşı aynı açı üzerine getirmesi prensibine dayanıyor. Genellikle o dönemde insanların, taş yerine seramik parçaları ya da bunun için pişmiş topraktan yapılmış küçük yuvarlak objeleri kullandıklarını da biliyoruz. Bazen küp şeklinde, kemikten yapılmış pullar da kullanılabiliyor. Günümüzde biz bunu, daha çok kare şeklinde biliyoruz, çapraz mektup şeklinde. O dönemde değirmen tipi dedikleri bir oyun. Bu oyunun çizilmesi kolay olduğu için de kentin tüm açık alanlarında görmek mümkün.” CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.