Gökyüzünde özellikle kalp sorunları artarken, pratik önlemlerle pek çok rahatsızlıktan korunmak mümkün olabiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Aytaç Karadağ, uçak yolculuklarında ortaya çıkabilecek hastalıklar ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
1 - 6 saatlik uçuş bile jet-lag yapabilir
Yaşanılan yerin saatine adapte olunduğundan 6 saatlik uçuşta bile bioritim bozulabilmektedir. Bioritim bozulduğu takdirde yapılan eforla orantısız yorgunluk, kırgınlık, bitkinlik, sersemlik, konsantrasyonda eksilme, karında şişkinlik, gaz, kabızlık, ishal, uyku düzensizliği, iştahsızlık, kalp atımlarında düzensizlik yaşanabilmektedir. Özellikle batıdan doğuya uçuşlarda ve gündüz uçuşlarında jet-lag olma riski daha fazladır.
2 - Uçaktaki basınç, oksijen ve ısı dengesizliği kalp hastalıklarını tetikliyor
Kabin içindeki basınç dengesizliklerinden ötürü varislerde belirginleşme, bacaklarda ödem, ayaklarda ağrı, uyuşma gibi damarsal bozukluklar görülebilmektedir. Uzun uçuşlarda türbülans nedeniyle kanın damar içinde pıhtılaşması akciğer embolisi, kalp krizi, beyin felci, bacaklarda damar tıkanıklığı gibi problemlere neden olabilmektedir. 65 yaş üstündeki kişilerde, özellikle böbrek, akciğer, şeker hastalığı gibi eşlik eden kronik hastalığı olan kişilerde, kalp krizi geçirmiş, kalp yetmezliği olan, stent takılmış, açık kalp ameliyatı yapılmış kişilerde, daha önce vücudun herhangi bir bölgesindeki damarda pıhtı öyküsü olan hastalarda ve gebelerde kalp rahatsızlıkları riski yüksektir.
3 - Sık uçuşlar cilt ve meme kanseri riskini artırıyor
Uçuş sırasında manyetik ve kozmik radyasyona maruz kalınmaktadır. Yükseldikçe, uçuş süresi uzadıkça ve kutuplara doğru gidildikçe radyasyon miktarı artmaktadır. Uçağın ön tarafında radyasyon daha yüksekken arka tarafa gidildikçe radyasyon azalmaktadır. Özellikle kalp krizi, kalp ritim anormallikleri, mide-bağırsak hastalıkları, nörolojik problemler, tiroit, meme, cilt, kan kanseri, hücre yaşlanması, kısırlık riski artmaktadır. Maruz kalınan radyasyon hücre çekirdeğinde mutasyon yaptığından cilt kanseri riski uçuş görevlilerinde 2 kat, meme kanseri yüzde 30 daha fazla görülür. Sık seyahat edenlerde bu radyasyon biriktiği için kadınlarda adet düzensizlikleri, düşük, gebe kalmada zorluk, erkeklerde kaliteli sperm sayısında azalma, sperm hareketliliğinde azalma yaparak kısırlığa neden olabilmektedir.
4 - Cilt kuruluğu görülebiliyor
Uçaktaki kuru hava ve basınç yüksekliği ciltte kuruma, kaşıntı, gözlerde kuruma yapabilmektedir. Bunu önlemek için uçuş sırasında bol su içilmeli ve su bazlı nemlendiriciler kullanılmalıdır.
5 - Enfeksiyon riskine dikkat!
Uçak gibi yapay havanın olduğu kapalı bir alanda yolculardan veya kabin ekibinden herhangi biri öksürdüğünde, hapşırdığında milyarlarca mikrop havaya saçılır. Her ne kadar uçak içindeki hava saatte 20 defa değişse, özel bakteri, virüs, mantar filtreleri ile süzülse de bazı virüsler filtrelerden geçebilecek kadar küçük boyuttadır. Ortama saçılan bu mikroplar nefes alındığında damlacık enfeksiyonu yoluyla vücuda girmektedir.
6 - Kandaki oksijen azalabiliyor
Hücrelerin ihtiyacı olan oksijen, uçuş sırasında yüzde 25 azalır. Oksijen azalması yorgunluk, baş ağrısı, sersemlik, hafızada zayıflama yapabilmektedir.
7 - Soğuk algınlığı, grip, nezle gibi durumlarda uçuşu erteleyin
Uçuşlarda özellikle kalkış ve iniş sırasında kulak zarı ciddi bir basınca maruz kalmaktadır. Soğuk algınlığı olduğu halde uçulduğunda östaki borusunun burun ucu kapanarak kulak zarı çok yüksek bir basınca maruz kalacağı için kulak zarında delinme, kanama gibi durumlar oluşabilmektedir. Barotravmatik otit denilen bu durumda kulak ağrısı, işitme azlığı, kulakta basınç hissi gelişir. Bu nedenle soğuk algınlığı, grip, nezle gibi durumlarda mümkünse uçuşu ertelemek uygun olur. Uçuş sırasında kulakta ses, basınç, ağrı hissedildiği an esneme, yutkunma, sakız çiğneme, konuşma, valsalva manevrası yapılması rahatlatıcı önlemlerdendir. Valsalva manevrası, ellerle iki burun deliği kapatılarak, yavaşça burundan nefes verilmesidir. Hızlı ve basınçlı verilirse kulak zarı delinebileceğinden dikkat edilmelidir.
8 - Mide ve bağırsak problemleri
Uçuş sırasında mide bağırsak kanalındaki gazlar kabin içindeki basınç azaldığı için çözünüp genişlemeye başlamaktadır. Bu nedenle uçuş sırasında veya uçuştan sonra bile devam edecek boyutta karında şişkinlik, gaz, ağrı, ishal, kabızlık gibi sindirim sistemi problemleri ortaya çıkmaktadır.
Sık uçuş yapıyorsanız hastalıklardan korunmak için bu önerilere kulak verin
Uçuş sırasında iyi dinlenin ve uyuyun. Mümkünse gece uçuşlarını tercih edin.
Gece indiğinizde uykunuz olmasa bile uyumaya çalışın, gündüz saatlerinde indiğinizde uyumamaya ve gün ışığında vakit geçirmeye özen gösterin.
Uçuş sırasında alkol, kahve, çay gibi uyarıcı özelliği olan içecekler tüketmeyin.
Jet-lag şikâyetlerinin daha hafif atlatılmasını sağlamak amacıyla biyolojik iç saatini ayarlayan beynin epifiz bölgesinin ürettiği melatonin hormonunu seyahat öncesinde ve seyahatten sonra uzman kontrolünde ilaç olarak alın.
Uzun yolculuk yapmadan 2 gün önce biyolojik iç saatinize alıştırma yaptırın. Batıya doğru uçulacaksa her zamankinden 1-2 saat geç yatıp geç uyuyabilir, doğuya doğru uçulacaksa 1-2 saat erken yatıp erken uyanılabilir.
Kalp hastalığınız varsa uçuş öncesinde kabin ekibine rahatsızlığınızı bildirin. Hastalığınızı takip eden uzmandan kalp hastalığıyla ilgili epikriz, stent, by-pass, pil cihazı, kullanılan ilaçla ilgili bir doküman alarak yanınızda hazır bulundurun.
Kalp hastaları uzun uçuş öncesi doktorlarına danışarak uçuştan 2-3 saat önce kan sulandırıcı iğne yaptırabilir. Sanıldığının aksine aspirin gibi kan incelticilerin koruyucu etkisi bulunmamaktadır.
Kalp hastaları için acil durumda ulaşımının kolay olması için dilaltı hapı kolay ulaşılabilir bir yerde olmalıdır.
Uçuş öncesinde, uçuş sırasında ve uçuş sonrasında kalp yetmezliği gibi sıvı alımını kısıtlayan hastalık yoksa bol sıvı tüketin. Sıvı olarak su, ayran, meyve suyu tüketilebilir. Alkol, soda, meşrubatlı içeceklerden kaçının.
Uçuş sonrasında antioksidan içeriği fazla olan yeşil çay, nar, domates, kırmızı üzüm, böğürtlen, brokoli, havuç, elma, avokado, ananas, biber, kiraz, enginar gibi doğal ürünleri bolca tüketerek radyasyonun oluşturduğu serbest radikallerin etkisini azaltın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.