Mersin’de gerçekleştirilen etkinliğe konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Esra Şahin Burat, küresel ısınmadan Türkiye’de en çok etkilenecek şehirlerden birisinin, bir kıyı kenti olan Mersin olduğunu söyledi. VOA Türkçe’ye konuşan Burat, “'İklim Kahini’ denilen belli başlı bilim adamları var dünyada. 50 yıl içerisinde (dünya genelinde) 3 metre kadar bir deniz yükselmesi öngörüyorlar. 3 metre hesaplayarak Mersin haritasına baktığınızda bütün dolgu alanlarını, limanı, marinayı, Adnan Menderes Bulvarı’nı ve onun altında kalan bütün alanları biz önümüzdeki 50 yıl içerisinde denize kaybedeceğiz. Deniz ondan aldığımızı, dolguyla kazandığımızı düşündüğümüz alanları bizden geri alacak.” dedi.
Önemli olaylar, son dakika gelişmeleri, personel alım ilanları ve diğer tüm konulardan daha hızlı haberdar olmak için @mersinhaber instagram hesabını takip ediniz.
İKLİM KAHİNLERİ KİMDİR?
Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı olan Doç. Dr. Esra Şahin Burat’ın bahsettiği "İklim Kahinleri”, 2016 yılında tartışma yaratan bir araştırmaya imza atan James Hansen ve 18 arkadaşından oluşuyor. Eski bir NASA çalışanı olan Hansen, küresel ısınmaya dikkat çeken ilk bilim insanları arasında yer alıyor. Atmospheric Chemistry and Physics (ACP) isimli akademik dergide yayımlanan araştırmada Hansen, 50 ila 150 yıl arasında deniz seviyesinin küresel ısınmaya bağlı olarak “birkaç metre” yükselebileceği uyarısı yapmıştı.
“12 yılımız kalmadı"
Climathon’a konuşmacı olarak katılan İklim ve Enerji Uzmanı Önder Algedik de Türkiye ve Mersin'le ilgili dikkat çekici veriler sundu. İklim krizine müdahalede Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) savunduğunun aksine 12 yılımızın kalmadığını ileri süren Algedik, "Bilakis 12. kattan düşüyoruz ve acil tutunmamız gerekiyor.” dedi.
Algedik’e göre derhal alınması gereken çok ciddi önlemler var: “Bilim şunu söylüyor; çok kısa bir sürede, hatta mümkünse bugün, fosil yakıtlardan kurtulmamız gerekiyor. Bunun için de bunu destekleyen politikalara son vermemiz gerektiğini söylüyor. Bu ne demektir? Asfalt ve beton dökmemek. Çünkü döktüğünüz asfalt daha fazla otomobil olarak geri dönüyor. 5 temel başlık var. Doğalgaz, kömür ve petrol ve bunların yanında doğa yıkımına yol açan, iklim değişikliğini hızlandıran asfalt ve betonu bırakmamız gerekiyor. Kısıtlı bir zamanda plan, politika ve projelere sahip olmak gibi konularda üretim yapmamız gerekiyor.”
Peki bu hedefler gerçekçi mi?
Algedik şunları söylüyor: “Dünya tarihini 24 saate sığdırırsanız insanlık tarihi son 1 dakikanın içinde saniyelerle ölçülüyor. İnsanlık tarihini 24 saate sığdırırsanız fosil yakıt kullanımımız birkaç saniye. Biz varlığımızı (bundan önce) böyle sürdürebildik. Şu an teknoloji bunun çok daha fazlasını yapmaya müsait… Daha fazla tüketime dayalı, üretimi beslemek için tüketime dayalı bir ekonomik model bu dünyayı kullanılmaz hale getirdi. Asıl soru da bu; aslında bu (mevcut durum) gerçekçi mi?”
Önemli olaylar, son dakika gelişmeleri, personel alım ilanları ve diğer tüm konulardan daha hızlı haberdar olmak için @mersinhaber instagram hesabını takip ediniz.
Algedik Türkiye’de iklim krizini yavaşlatacak bir politika olmadığını söylüyor, iklim kriziyle ilgili projeye planların göstermelik olduğunu savunuyor. “Türkiye iklim değişikliği çerçeve sözleşmesine zirvelerde konuşulduktan 12 yıl sonra taraf oldu. Bunu kendi mevzuatına uyarladı ama hiçbir şey yapmadı.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.