Mersinden Kadın Kooperatifi’nin üreticilere destek olmak amacıyla yerinden satın aldığı vişne ve çilekleri Kooperatif Başkanı Meral Seçer, kurucu üyeler ve kadın emekçiler el emeğiyle ayıkladı, odun ateşinde geleneksel yöntemle pişirdi. Kadın eli lezzetinin değdiği reçeller, güneşte bekletilerek koyulaştırıldıktan sonra kooperatifin sipariş hatları ve belirlenecek satış noktalarından tüketicilerin beğenisine sunulacak.
Mersin topraklarından Türkiye’nin bereketli sofralarına
Mersinden Kadın Kooperatifi, sürdürülebilir doğa dostu üretim ile vişne, çilek, karadut, turunç, üzüm, kekik, pul biber, sumak gibi daha birçok ürünü mevsimine göre üreticiden satın alarak işliyor. Salça, pekmez, nar ekşisi, bandırma, reçel gibi ürünlerle hem üreticiye hem de kadın emekçilere katkı sağlayan kooperatif, tüketiciyi de doğal ürünler ile buluşturuyor. Mersinden Kadın Kooperatifi, Silifke’nin kokulu çileğini, Gözne’nin harap vişnesini satın alarak üreticilere can suyu oldu. Kooperatif Başkanı Meral Seçer ve emeği geçen bütün kadınlar, “Bereketi içinde olsun” diyerek odun ateşinde kaynatılan reçeli karıştırdı.
Üretim yapılırken geri dönüşüme katkı sunuluyor
Yerli ürünler sofralara lezzet katarken geri dönüşüme de katkı sunuyor. Reçeli yapılan vişne sapları kurutularak, ödem attıran çay olarak değerlendirilirken, vişne çekirdeklerinden de masaj yastığı yapılacak.
“Kooperatifler arası işbirliği yapıyoruz”
Kooperatif Başkanı Meral Seçer, Tarsus Eshab-ı Kehf Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kadınlarıyla iş birliği yaparak Gözne’nin “harap” olarak adlandırılan doğal vişnesinden geleneksel yöntemlerle reçel yaptıklarını belirterek, “Mersinden Kadın Kooperatifi olarak geçmişten gelen bu lezzetleri kadınlarımızın emeğiyle insanlarla buluşturmak istiyoruz” dedi.
“Geleneksel yöntemlerle yaptığımız ürünleri tüm Türkiye’ye ulaştırmak istiyoruz”
Silifke’nin kokulu çileğini geleneksel yöntemlerle reçele dönüştürdüklerini belirten Meral Seçer, kente özgü geleneksel ve özel ürünleri değerlendirmek istediklerini vurgulayarak, “Çileklerin buraya gelişindeki hikaye yoğun emeğe dayanıyor. Saat 05.00’te başlayan hasat işlemi, saat 10.00’da bitiyor. Aynı gün içerisinde bu çilekler Silifke’den buraya getiriliyor ve bekletilmeden elbirliğiyle ile ayıklanıyor. Biz Mersinden Kadın Kooperatifi olarak Mersin’e özgü ürünler üzerinden üretim yapmak istiyoruz. Gözne’nin harap vişnesi, Silifke’nin mis kokulu çileği gibi. Bu ürünlerin sayısını çoğaltabiliriz. Tamamen geleneksel yöntemlerle, doğal koşullarda yetişmiş ürünlerle yaptığımız ürünleri tüm Mersin’e ve Türkiye’ye ulaştırmak istiyoruz” diye konuştu.
“Bu fikirler yerleştikten sonra standart ürünler çıkmış olacak”
Mersinden Kadın Kooperatifi kurucu ortaklarından Eylem Bozdoğan, elde edilen ilk ürünlerin satışa sunularak sofralara lezzet katacağını ifade ederek, “Kooperatif olarak sosyal medya hesaplarımız var. Ürünlerimiz bittikten, paketlenip etiketlendikten sonra sosyal medya hesaplarımızdan isteyenlerin nasıl ulaşacağına dair duyurular yapacağız. Kooperatifimizin bir telefon sipariş hattı var. Bu sipariş hattından ve Instagram’dan ulaşabilirler. Bunlar bizim ilk ürünlerimiz, ilk bebeklerimiz. Bu ilk üretim sürecinin başından itibaren kadınlarımızla birlikte olmak istiyoruz ki felsefemiz ve yapmak istediklerimizi en iyi şekilde anlatabilelim. Bu fikirler yerleştikten sonra standart ürünler çıkmış olacak. Aslında şu an hep birlikte yapmak istememizin amacı bu. Bu fikirleri yaygınlaştırmak” dedi.
“Bizim ürün gruplarımızdan bir tanesi de kiler serisi”
Mersinden Kadın Kooperatifi kurucu ortaklarından Ebru Tugay ise yapılan çalışmanın kiler serisini oluşturduğunu söyledi. Kilerin geleneksel bir kavram olduğunu belirten Tugay, şöyle devam etti:
“Bizim ürün gruplarımızdan bir tanesi de kiler serisi. Kiler serimizin içerisinde reçellerimiz, salçalarımız, tarhanamız, yerli makarnalarımız, bulgurumuz, unumuz yani anneannelerimizin kış için hazırladığı ne varsa aynıları var. Biz de Mersinden Kadın Kooperatifi olarak Mersin’de yetişmiş, Mersin’e ait bitkisel üretim anlamında ne varsa onları alıp Mersinli kadınlarımızla beraber anneannelerimizin yöntemiyle işleyip tüketicilerimize sunacağız.”
“Her ürünün bir reçetesi var”
Üretim aşamasında teknik süreci yürüten Mersinden Kadın Kooperatifi ortağı ve gıda mühendisi Gülay Aksoy, ürünlerin yapım aşamasında bir reçetelerinin bulunduğunu ifade ederek, “Bizim de reçetelerimiz var. Burada çalışan kadınların hepsi evlerinde bu işi çok güzel yapıyorlar ve onların atalarından gelmiş bir reçeteleri var. Biz o reçeteleri bir standarda bağlayıp o şekilde üretim yapıyoruz” diye konuştu.
“Emeğimiz tencerelerde kaynayacak, tüketicinin sofralarına gidecek”
Tarım işçiliği yaparak kızını üniversitede okuttuğunu söyleyen evli ve iki çocuk annesi Makbule Coşkun,Mersinden Kadın Kooperatifi ile Tarsus Eshab-ı Kehf Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin iş birliği sayesinde çalıştıklarını söyledi. Coşkun, “Tarladan daha iyi oluyor, sigortamız yatıyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız’dan Allah razı olsun, bize yol açtı. Kooperatifler olarak kendi emeklerimizle reçel yapıyoruz. Mersinden Kadın Kooperatifi ile beraber çalışıyoruz, mutluyuz. Emeğimiz tencerelerde kaynayacak, tüketicilerimizin sofralarına gidecek. Herkese afiyet olsun” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.