ANTALYA - Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, hakim seçimlerinde siyasi kriterlerin ön plana çıkmasını eleştirdi. Siyasilerin yakınlarına ‘torpil ve kayırma’ yapılmasına isyan eden Pekcanıtez, yargının bu şekilde bağımsız olamayacağını söyledi.
Antalya Barosu ve Uluslararası Antalya Üniversitesi (UAÜ) tarafından 'Yargıtay Kararları Işığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Güncel Sorunları' başlığıyla bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden hukukçular katıldı. Güncel sorunların ele alındığı programda da hukuk alanında karşılaşılan zorluklar ve çözüm yolları irdelendi. UAÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Savaş Bozbel’in moderatörlüğünü yaptığı sempozyumda hukukun güncel sorunların ışık tutmak istediklerini söyledi.
Dava türleri hakkında bir sunum gerçekleştiren Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, ilginç üslubu ve benzetmeleriyle katılımcıları güldürdü. Belirsiz alacak konusunda toplumda yanlış bir kanı olduğunu ifade eden Pekcanıtez, belirsiz alacak davalarının ancak, kanunda belirtilen koşullar oluştuğunda açılabileceğini kaydetti.
Hukukta yazılı esasların önemli olduğunu aktaran Pekcanıtez, “Yargıtay'ın çok ton ton görüşleri olduğunu düşünüyorum. Biz hukukçu olduğumuza göre ‘bazı şeyleri de yazmasan da olur’ diyemeyiz. Açık bir şekilde talep sonucu, ne isteniyorsa dilekçede belirtmek gerekiyor.” şeklinde konuştu. Davalarda hakimlerin aktif olarak görev alması gerektiğine işaret eden Pekcanıtez, hakimlerin davacıların talepleri kapsamında karar verebileceğini söyledi. Hakimin talep edilmeyen bir şeyi veremeyeceğine değinen Pekcanıtez, bundan dolayı dava dilekçesinin açık ve anlaşılır bir şekilde yazılmasını gerektiğini belirtti.
Hakimlerin yanı sıra avukatlara da eleştirilerde bulunan Pekcanıtez, bazı avukatların sakal traşı bile olmadığını, saçını taramadığını ileri sürdü. Duruşmalara tişört ve yırtık kotla, kısa pantolonla giren avukatların varlığından söz eden Pekcanıtez, hakimlerin bu tür durumlarda uyarılarda bulunmasının önemli olduğunu savundu. Almanya örneğini veren Pekcanıtez, bu ülkede beyaz kravat takmadan avukatların savunma yapamadığını kaydetti.
'ANAYASADAN ÖNCE BU SİSTEMİN DEĞİŞMESİ LAZIM'
Türkiye’de uzun yıllardır gündemde olan bölge idare mahkemelerinin göreve başlayacak olmasını olumlu karşılayan Pekcanıtez, ancak buralarda görev alacak uzman hakimlerin olmaması konusunda eleştirilerde bulundu. Hakimlerin ve savcıların iyi yetiştirilmesinin önemine vurgu yapan hukuk profesörü, bu kişilerin bürokratlar tarafından seçilmesinin doğru olmadığını söyledi. Siyasilerin ve bürokratların bulundukları siyasi hareketin bir parçası gibi davranarak ‘kayırma ve torpil’ yaptığını aktaran Pekcanıtez, iyi bir eğitimin öneminin altını çizdi. Kanun yapmanın değil, kanunları uygulamanın önemli olduğunu savunan Pekcanıtez, bir ülkenin ancak bu şekilde hukuk devleti olunabileceğini söyledi.
'BÖYLE BAĞIMSIZ BİR YARGI OLMAZ'
“Hukuki konularda kanunun hiçbir kabahati yoktur, kabahat kanunun uygulanmamasıdır.” diyen Pekcanıtez, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hakimlerinizi doğru dürüst yetiştireceksiniz. Kaliteli eğitim vereceğiz. Hakimleri alırken siyaseti bırakacağız. Kaliteli insanlar alacaksınız. Milletvekilinin, il başkanının, bakanının oğlunu, yiyenini falan almayacaksınız. Yıllardır bu böyle olmuştur hala devam etmektedir. Sınavı da doğru dürüst yapacaksınız. Öyle adalet bakanının bürokratlarıyla falan sınav yapılmaz. 'Bürokrat', adı üstünde emir alan kişi. Eskiden de böyleydi ama buna son vermek lazım. Birkaç tane tanıdığınızla bu iş yürümez. Bu gün Rizeliler, Artvinliler çok baskın olur yarın diğerleri ortaya çıkar. Siyasetten de böyle ama Türkiye böyle idare edilmez. Böyle bağımsız bir yargı olmaz. Anayasadan önce bu sistemin değişmesi lazım. Yargısı oluşmamış devlet, tamamlanmamış devlettir.”
'HUKUKA ÖNEM VEREN DEVLETLER GÜÇLÜ OLUR'
Yargısı tam oturmayan devletlerin hukuk devleti olamayacağını söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Muhammet Özekes, ise geçmişten verdiği örneklerle hukukun devletlerin güçlenmesindeki önemine işaret etti. Osmanlı Devletinin hukuk kurallarını uyguladığı Kanuni Sultan Süleyman döneminde en güçlü günlerini yaşadığını belirten Özekes, Batılı ülkelerin kendini güçlü görmesinin nedeninin de hukukun üstünlüğüne önem vermeleri olduğunu hatırlattı.
Maramara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Aşık, dava ve cevap dilekçeleri konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Dava dilekçelerinin nasıl olması gerektiğinin kanunlara uygunluğunu tarif etti. Dava dilekçesinde yer alması gereken unsurları anlatan Aşık, herhangi bir yanlışlık veya eksiklik olması durumuna yapılması gerekenleri açıkladı. CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.