İZMİR - İzmir'in Buca ilçesinde, 8 yaşındaki Helin Ç. ve kurtarmak istediği 1 yaşındaki Emir Ç.'nin hayatını kaybettiği yangınla ilgili gözaltına alınan anne ve babasıyla birlikte üç kişi adliyeye sevk edildi. Tedavileri tamamlanan diğer üç kardeş ise Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na teslim edildi. Olay günü çiftin, boşanmayı konuşmak için bir yakınlarının yanında olduğu öğrenildi. Ailenin, çocuklarını o saatte yalnız bırakmasına mahallelileri tepki gösterdi.
Bir aile dramının ortaya çıktığı yangın, Kuruçeşme Mahallesi, 203/1 Sokak, 5 numaradaki tek katlı evde, dün saat 05.00 sıralarında meydana geldi. Evden çıkan alevleri görenler, itfaiye ve polise haber verdi. İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederken evde bulunan 3 yaşındaki Ata Ç., 5 yaşındaki Baran Ç. ve 6 yaşındaki Arda Ç., yan sokakta bulunan özel bir hastaneye kaldırıldı. Sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Yangın söndürülürken çatısı çöken bina kullanılamaz hale geldi. Eve giren itfaiye erleri, kardeşlerden Helin Ç. ve Emir Ç.'nin cansız bedenlerini yan yana buldu. Ayrı yaşadıkları öğrenilen anne Arife Ç. ve baba Ferhat Ç. sinir krizi geçirdi. Helin ve Emir, savcının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Kardeşlerin, DNA tahlillerinin ardından toprağa verileceği öğrenildi.
Hastanede tedavi altına alınan diğer üç kardeşin, "Evimizi sakallı biri yaktı." demesi üzerine polis, çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarını inceliyor. Soruşturma başlatan polis, Arife Ç., Ferhat Ç. ve Kadir K.'yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevkedilen zanlı anne ve babanın, basın mensuplarının soruları karşısında sessiz kaldığı görüldü.
ÜÇ KARDEŞİ ABLALARI KURTARMIŞ
Mahalle sakinleri, üç kardeşini evden Helin Ç.'nin çıkardığını, daha sonra en küçük kardeşini kurtarmak için girdiği evde onunla birlikte hayatını kaybettiğini anlattı. Ailenin geçim sıkıntısı çektiğini belirten komşuları, "Çocuklar hep ortalıktaydı, pek sahip çıkan yoktu bunlara. İki kardeş öldü. Çocuk seslerini duyduk, sonra baktık tepeden alevleri gördük. Alevler birden her yeri sardı." diye konuştu.
Çocuk çığlıklarına uyandığını söyleyen Ali Sancak, “Hastaneye doğru çocuklar, 'Anne, baba!' diye haykırarak gidiyorlardı. Seslendim, duymadılar. Bana söyleselerdi yangın var diye, ben kendimi ateşin içine atar, çocukları kurtarırdım. Evi ateşler sardı bir anda. Üst kat ve balkondan perdeleri tutuşturacaktı neredeyse. Gittim, çatıda hortumu taktım, su tuttum. Camlarımız patladı. Ne yaptıysak olmadı. Elimizden geldiği kadar yardım ettik.” dedi. Ailenin bir yıldan fazladır burada oturduğunu fakat kimseyle diyalogları olmadığını belirten Sancak, çocuklarına sahip çıkmadıklarını öne sürdü.
Çocukların, komşuların yardımlarıyla yaşadığını söyleyen Halime Dayan ise, “Böyle annelik olmaz. Bakmıyorlardı çocuklara. Bize, kocasından ayrıldığını söylüyordu. Fitreleri veriyorduk. Yediğini yiyordu, yemediğini atıyordu çöpe.” diye konuştu.
ANNENİN ARKADAŞI UYARMIŞ
Çocuklara bakması için anneyi uyardığını dile getiren arkadaşı Özgül Kestevul, “Ben yardım etmek için ekmek, su götürdüm. Kendisini uyardım, çocuklara dikkat et, çocukları yanlız bırakma diye. Evde olmadığı için, ben gözümle gördüğüm için uyardım. Mum yakıyorlardı. Evin elektriği, suyu yoktu, ödeyemedikleri için.” dedi. CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.