“EVET” DEMENİN 10 FARKLI ANLAMI VAR!
“Evet” dediğiniz o anı yıllarca unutamazsınız. Çok sayıda davetlinin tanıklığında nikah memurunun sorusunu evet diyerek yanıtlarken aslında bir çok sorumluluğu da kabul etmiş olursunuz. Peki o sorumluluklar neler? Acıbadem Adana Hastanesi Psikolog Hande Nacar Baş, evlenme telaşında olan ya da evlenme kararı alan çiftleri uyarıyor; evet demeden önce düşünün!
Her kadının rüyası, beyaz elbise ile sevdiği adama "evet" demektir. Evet kelimesinin ağırlığı bilinmeden söylendiği zaman sonunda çiftlerin problem yaşama sebebi haline gelmektedir. Sonsuz mutluluk yeminlerinin ardından umulan bulunamayabiliyor. Eğer evliliğinizde yaşadığınız bir problem varsa belki de evlenirken neleri kabul ettiğinizi bilmiyorsunuz. Acıbadem Adana Hastanesi Psikolog Hande Nacar Baş, Evet'in altında yatan anlamlar hakkında şu bilgileri verdi.
Sadakat sözüdür
Sadakat, fiziksel ve duygusal anlamda kişinin tek eşli olmasıdır. Çiftlerin beraber yaşamaya alışma süreci sancılı geçebilir. Birbirinin farklı yönünü tanımaya başlayan çiftlerin, evlenmeden önce heyecan duydukları çoğu duygu ve davranışlar evlilik sonrasında kendini alışkanlığa bırakabilir.
Birbirlerine karşı hissettikleri arzu da eskisi kadar yoğun olmayabilir. Çünkü kadın her zaman bakımlı, erkek her zaman çekici değildir evin içinde. Yalnız evlilik, akşam pijamasıyla karşınızda oturan partnerinize karşı tutkunuzu devam ettirme sözüdür. Dış dünyaya duvar örmeniz ve hem kalbiniz hem de bedeninizle kendinizi tek insana adamanızdır. Aksi takdirde evliliğin güven halkası kırılmış olur.
Aşkı canlı tutma sözüdür
Yatırım yapılmayan hiçbir ilişki canlı kalamaz. Evlilik de yatırımlar ile ayakta kalır. Çiftleri evlilik kararına götüren duygulardır. Duygulara yatırım yapmak ve kişinin birbirine duyduğu sevgiyi arttırmak için çaba harcamak, mutlu ilişkinin anahtarı olacaktır. Sürprizler ihmal edilmemeli, flört imza atılmadan öncede kalmamalıdır.
Gururum evin dışında kaldı demektir
Özellikle evliliğin ilk yıllarında çiftlerin arasında bir taht kavgası olduğunu görmekteyiz. Bu kavgalar çoğunlukla kalp kırıcı sözleri ve küslükleri yanında getiriyor. Evliliğin en büyük düşmanı olan gurur, çiftlerin önce kendilerini düşünmelerine sebep oluyor. Birbirlerini cezalandırma isteklerini arttırıyor. Gururlarına yenilip yatakları ayırdıklarında ise yalnızlık hissi kalpleri kaplıyor. Gurur kapının öte yanında kalmazsa, egolar savaşıyor. Gurur, evliliğe olan inancı yok ediyor.
Benim ailem artık sensin demektir
Terapi odalarını ziyaret eden çiftlerin çoğu aile olmakta zorlananlardır. Kendi anne babalarından kopamayan çiftlerin, evlerinde de huzuru yakalayamadıklarını söyleyen Acıbadem Adana Hastanesi Psikolog Hande Nacar Baş, her gün akşam yemek yemeğe annesine gidenler, evde bir tartışmaya ailesini ortak edenler, evlensem de benim ailem annemle babam diye düşünenlerin yetişkin olmakta zorlanan bireyler olduğunu vurguluyor. Ailelerinin yetişkin egoları ile ayakları üzerinde durmayı aşılayamadığı ve çoğunlukla anne babalarına bağımlı bu bireyler, evet derken yetişkin olmaya da evet demeliler.
Seni olduğun gibi seveceğim demektir
Partnerlerin birbirini değiştirmeye çalışması, ilk başlarda fazlaca önemsenmese de zamanla kişinin özgüvenini sarsmaya başlar. İmza atarken partnerinizi, iyi-kötü, bütünüyle kabul edip, onu kendi olarak seveceğinize ve kararlarına saygı duyacağınıza evet diyorsunuz. Fiziksel görünüşünü beğenmeli, davranışlarını kabullenmeli, karakterini sevmelisiniz.
Seni dinleyeceğim demektir
Evlenmeden önce uzun uzun sohbetler eden, saatlerce telefon başında birbirlerinin gün içerisinde yaşadıklarını, anılarını, aile yaşantılarını dinleyen çiftler evlilik sonrası televizyon karşısında birbirlerine nasılsın demeyi ihmal etmeye başlıyorlar. Sırf bu yüzden birbirlerinin duygularından, hayatlarından haberdar olmuyorlar. Bu da ani öfke patlamalarının, birbirlerinden uzak hayatların sebebi olabiliyor. Her çift her gün mutlaka birbirleri sohbet edecekleri zaman yaratmalı. Gün içerisinde birbirlerinin sesini birkaç saniye dahi olsa duymalılardır.
Zamanımı seninle paylaşacağım demektir
Çoğu insanın sevgi dili kaliteli zamandır. Birbirlerine zaman ayıran çiftlerin daha mutlu olduklarını görebiliyoruz. Evlilik sonrası yaratılan boş zamanların ayrı geçirilmemesi, en azından beraber paylaşılacak bir etkinlik edinilmesi gerektiğini düşünüyorum. Beraber yürüyüş yapmak, beraber yemek hazırlamak ya da beraber yeni bir müzik aleti öğrenmek... Çiftler beraber etkinlik yapıp kaliteli zaman geçirebiliyorsa evlilik daha mutlu ilerliyor.
Ekonomik birliktir, benimin bizime dönüşmesidir
Bir evlilikte en tehlikeli durum maddi bütünlüğün olmamasıdır. Geçmişten bugüne para yüzünden nice kardeşler düşman olmuş, nice dostluklar yok olmuştur. Evin içinde maddi bütünlüğün olmadığı evliliklerde samimiyet kaybolur, evin içinde tek ruh, tek beden, tek akıl yerini iki insana bırakır. Her ilişki kendi dinamiği ile vardır, yalnız maddi birliğin olmadığı ilişkilerde bir taraf muhakkak kendini eksik hissetmekten alıkoyamaz.
Kötü gününde sabırlı ve şefkatli olacağım demektir
Evlilik uzun bir yolculuk. Hayatın tatlı yanı kadar acı yanı da çoktur. Hastalıklarda, yaşanan yaslarda, başarısızlıklarda, hatalarda; evleneceğiniz insana sonsuz saygı sözü veriyorsunuz. Şefkatle kucaklama, sabır ve itina ile yaklaşma, acısını paylaşma yemini ediyorsunuz. Evlilik iyi günde kötü günde birbirinin yanında olma sözüdür. İnsanlar kötü gününde dost olur. Eş olmak ise dost olmayı içinde gizler.
Benden önce bizdir
Evlilik kararların iki kişilik verilmesidir. Kendinizi ikinci plana atmak zorunda kalacağınız birden fazla durum olacak. Evlilik, “ben istiyorum”ların “biz istiyoruz”a dönüşmesidir. Aile olabilmenin fedakarlık istediğini belirten Acıbadem Adana Hastanesi Psikolog Hande Nacar Baş, huzurlu bir ailesi olanların kendilerini, dünyanın en şanslı insanı olarak hissetmelerinin normal olduğunu belirtiyor. Zira “Aile kurmak, ben merkezcil dünyaya veda etmeyi gerektirir. Biz ile başladığınız dünyanın içinde olduğunuz kişiyi canlı tutarak yaş almaktır evlilik” diyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.