Tanrıkulu’ndan Davutoğlu’na ‘Menderes’ göndermesi!

uluslararası alanda akademik çalışma yapmış bir kişi, değerli de bir şahsiyet ama hayrete düştüğüm nokta, bu tür alanda çalışan kişilerin siyasi tarihi de bilmeleri gerekir. Partimizin kuruluş tarihi 1969. Sayın Davutoğlu bir polemik açmak istiyor anladığımız kadarıyla” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Ahmet Kenan Tanrıkulu, İHA İzmir Bölge Müdürü Özcan Aydın’ı ziyaret etti. Ziyarette seçime kısa bir süre kala Türk siyasi hayatına dair değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, ‘toplumsal onarım ve huzurlu gelecek’ için sundukları seçim beyannamelerinde önemli projeler olduğundan bahsetti.

“PARTİMİZİN KURULUŞ TARİHİ 1969”
Ziyarette İHA’ya değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Kütahya mitinginde ‘Adnan Menderes asılırken MHP nerdeydi?” sözlerini eleştirerek, “Sayın Davutoğlu uluslararası alanda akademik çalışma yapmış bir kişi. Değerli de bir şahsiyet ama enim burada hayrete düştüğüm nokta, bu tür alanda çalışan kişilerin siyasi tarihi de bilmeleri gerekir. En azından literatüre hakim olmaları lazım. Partimizin kuruluş tarihi 1969. Sayın Davutoğlu’nun kaçırdığı nokta belki o ama 1960 itibariyle bizim milliyetçi hareket partisinin Türk siyasi hayatında varlığının olmadığını biliyoruz. O tarihte yoktu. Diyelim ki öyle veya böyle Sayın Davutoğlu bir polemik açmak istiyor anladığımız kadarıyla” dedi.

“BASİT POLEMİKLERE GİRİLİYOR”
Adnan Menderes’in Türk devletine uzun yıllar hizmet etmiş değerli bir siyasi şahsiyet olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, “Artık bence birtakım insanları Türk siyasi hayatında talihsizce ve acımasızca gerek birtakım yasal yollarla veya bunun dışındaki yöntemlerle siyasi hayatın dışına itilmeleri, hatta ve hatta canlarına kast edilmelerini bugünün Türkiyesi’nde ben örneklenmesini doğru bulmuyorum. Çok yanlış ve bunun üzerinden siyaset yapılması da çok yanlış. Bunun üzerinde polemiğe sarılmasını ben şöyle de yorumluyorum. Demek ki Adalet ve Kalkınma Partisi ve Genel Başkanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türk siyasi hayatında bugünün seçimlerinde, 7 Haziran seçimlerine doğru gidildiği bir süreçte, bir başka kaynak yapacak bir başka kendisine rezerv sağladığı bir alan bulamadığı için böyle basit bir takım polemiklere giriyor” ifadelerini kullandı.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANINI ELEŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez için, ‘Çok üzülmüş, evine yaya gitmiş’ sözlerini kinayeli şekilde eleştiren Tanrıkulu, “Sayın Görmez’in yaya kaldığını bilmiyordum. Eğer böyle bir duruma düştüyse Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanı’dır kendisine arabamı bile tahsis edebilirim” dedi. Görmez’in şimdiye kadarki süreçte en fazla siyasallaşan başkan olarak gördüğünü dile getiren Tanrıkulu, “Diyanet İşleri gibi bir makamın başında oturan kişinin ruhiyat ve maneviyat konularında bu millete nasihatta bulunan, hatta zaman zaman bırakın nasihatı fetva bile verdikleri bir süreçte kendi özel hayatlarını, temsil ettikleri kamusal alandaki kurumsal kimliğe saygılı ve ölçülü olmaları gerekir. Sayın Görmez’i şimdiye kadarki Türkiye’de gelmiş geçmiş en siyasallaşmış diyanet işleri başkanı olarak görüyorum. Zaman zaman Türkiye’de yolsuzluklarla hırsızlıklarla vurgun ve talanla ilgili hatta ve hatta dinin siyasete alet edildiği zamanlarda ortada bile göremedik ve bu konularla ilgili bir tavsiyesini demecini bile görmedik. Araç konusu doğrusu çok polemik konusu yapıldı. Kendisine yakışan bence daha doğrusu Sayın Görmez’in şahsında diyanet işlerine yakışan şey o makama uygun bir tevazu içerisinde bir araçla kamu hizmeti yürütmesidir” diye konuştu.

“İŞ VE AŞ TEMİN EDECEĞİZ”
TÜİK’in verilerine göre İzmir’deki işsizliğin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğuna değinen Tanrıkulu, şöyle konuştu:
“Türkiye ortalaması 11.2. Ancak iş aramaktan vazgeçenler 18.4. Hemen her gün yeni işsizler katılıyor ama İzmir’in işsizliği Türkiye ortalamasının da üstünde yüzde 14 civarında. Vahim olan nokta İzmir’de genç işsizlik oranı da çok yüksek yüzde 30 civarında. Yaklaşık her evde 4 gençten 1’i işsiz. Burada suç oranını da yükselten gençlerimizin yasa dışı yollara düşmelerine neneden olan bir durum oluşuyor. MHP olarak buna ‘nasıl çare bulabiliriz’ diye düşündük. Ve ‘istihdam üzerindeki vergilerin, primlerin işveren kesimi tarafından indirilmesi ve OECD ülkelerinin seviyesine çekilmesini temin edeceğiz’ dedik. Bunu da beyannamemize koyduk. Beyannamemizi toplumsal onarım ve huzurlu gelecek olarak sunduk. Bunun içerisinde de en önemli alt başlık iş ve aş teminidir.”

“GENÇLERİ SERMAYE SAHİBİ YAPACAĞIZ”
İzmir’de MHP olarak organize sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme ve endüstri bölgelerinde bir sanayi cazibesi yaratma gayretinde olduklarını aktaran Tanrıkulu, yeni dönem içinde önemli projeleri olduğunu ifade etti. Özellikle gençlere, istihdam oluşturmak için projeler de hazırladıklarını söyleyen Ahmet Kenan Tanrıkulu, “Bu yetmez şu anda, yenilikçi gençlere buldukları projeyi maalesef piyasa şartlarında kullanamayacaklar, ticarileştiremeyecekler. Onların bu projelerini ekonomik hale getirmek için de bir kamu teşekkülü oluşturacağız. Onları destekleyeceğiz. Dolayısıyla gençlerimiz hem iş güç sahibi yapacağız hem de kendi işlerinde çalışmalarını sermaye sahibi olmalarını temin edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kamu personel seçim sınavını haksız ve adaletsiz yapıldığını savunan Tanrıkulu, “Örneğin beden eğitimi mezunu onunla ilgili bir yere girmek istiyor. Sınav soruları matematikten başlıyor ta ki coğrafyaya kadar bir sürü soru oluyor. Alan ağırlıklarını farklı yapacağız. Hangi branştan girecekse ona göre alan ağırlığı farklı olacak. Öte yandan yazılı sınavı geçiyor çok başarılı ama mülakat var. Mülakat tamamen subjektif. Bu mülakatların ağırlığını da toplam sınav içerisinde düşüreceğiz" dedi.

“BİLDİRGEMİZ İÇİN KAYNAK TARTIŞMASI YAPILMADI”
Seçim beyannamesini hazırlarken kaynak planlaması yaptıklarına da dikkat çeken Tanrıkulu, şöyle devam etti:
"Bir diğer konu yerel yönetimlerle işbirliği yaratarak kamuda yaratılan istidam alanları açmak istiyoruz. Özel sektörün içinde istihdam alanları açmak için de yatırım ortamını (teşvik sistemlerini) düzelterek üretimi destekleyeceğiz. Bölgesel teşvikler yerine sektörel ve ürün bazında desteklere geçmemiz lazım. Özellikle ileri teknoloji Ar-Ge üretecek firmalara nerde üretirse üretsin en yüksek teşviğin verilmesini sağlayacağız. Bizim bildirgemiz için kaynak nerededir tartışması yapılamadı. Doğru bir kaynak planlaması yaptığımız için nerden neyi alacağımız hangi paraları tahsil edeceğimizi madde madde söyledik."
Diğer partilerin MHP’den oy alabileceklerini düşünmediğini dile getiren Tanrıkulu, 7 Haziran’ın akşamında Türkiye’yi daha güzel daha parlak günlerin daha iyimser olmamızı sağlayacak günlerin geleceğini ve MHP’nin de bu güzel günlere gidişte çok önemli rolü olacağını ifade etti. 

FERRUH SERÇE - MİHRAP DÜZÖZ