Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Ermenistan’ın arşivlerini açmaya cesaret edemediğini çünkü açtığı zaman onlarda da Türklerin nasıl büyük bir kıyıma tabi tutulduğunun yazacağını belirterek, ’’Asıl soykırım Hocalı’da Ermeniler tarafından yapıldı” dedi.
İzmir Kitap Fuarı’nda konferans verdikten sonra ‘Çıkış Yolu’ kitabını okur severlere imzalayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, İhlas Haber Ajansı’na sözde Ermeni soykırım iddialarına yönelik açıklama yaptı. “Çıkış yolu biziz” diyen Feyzioğlu, ‘’Kitabım benim yazdığım bir kitap değil hepimizin yazdığı bir kitap. Aslında ‘Çıkış Yolu’n okuduğumuzda ‘Yurtta barış, Dünyada barış’ var. Ve Ermeni sorunu dediğimiz soruna çözüm de ‘Çıkış Yolu’nun içinde. Bugünlerde Avrupa Parlamento’sunda, Vatikan’da, dünyanın bir kısım devletlerinde Ermeni soykırımı tanıma girişimlerinin aslında arkasında maalesef, Türkiye’nin çok da başarılı olmayan dış politikası var. Eğer Türkiye, Avrupa Birliği hedefinden kopmamış olmasaydı, dünyadan soyutlanmamış ve değerli yalnızlık diye değerli kılmaya çalıştıkları sığ dış politikaya saplanmamış olsaydı, bugün Avrupa Parlamento’su soykırımı, tanımak gibi bir adımı asla almazdı. Demek ki bu siyasi gelişmelerin arkasında Türkiye’nin maalesef giderek kendini dünyada soyutlamaya başlaması var. Çağdaşlıktan kopan bir ülkenin başına her şekilde sıkıntılar gelir” dedi.
DÜNYA HOCALI KATLİAMINI GÖRMEMEZLİKTEN GELİYOR
“1948 tarihli soykırım sözleşmesinden çok önceki yıllara ait trajik bir olayı konuşuyoruz burada” diyen Feyzioğlu, “Türkiye Cumhuriyeti ‘Biz arşivlerimizi açarız, haydi Ermenistan sen de aç’ dedi. Ancak Ermenistan arşivlerini açmaya cesaret edemiyor. Çünkü açtığı zaman onlarda da Türklerin nasıl büyük bir kıyıma tabi tutulduğu yazacak. Ben size başka bir soykırım anlatayım. Dünyanın görmezden geldiği soykırım, Ermeniler tarafından Hocalı’da yapılmış soykırımdır. Dolayısıyla bugün Türkiye’nin üzerine gelinmesi tamamen siyasidir. Hocalı’nın görünmezden gelinmesi de yine bir ikiyüzlü siyasettir. Eğer 20. yüzyılın ilk soykırımını arıyorlarsa, Balkanlara baksınlar. Balkanlar da Türkler 1900’lerin başlarında büyük bir soykırıma uğramıştır. Bunların hiçbirini konuşmayıp, büyük bir trajedi dediğimiz ve bunu trajedi olarak kabul ettiğimiz olayları soykırım olarak niteleyip, daha sonra toprak taleplerine taban hazırlayacak girişimlere elbette sonuna kadar karşıyız. Kaldı ki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Doğu Perinçek’in yaptığı başvuruda, ‘Bu bir soykırım değildir’ şeklinde abide gibi bir kararı var. Buna rağmen parlamentoların siyasi girişimlerde bulunmaları, Türkiye Cumhuriyeti dış politikasının başarısızlığıdır. Çünkü, izin verirseniz pusuda bekleyen güçler atmaca gibi ciğerinizden, dalağınızdan her yerinizden bir parça koparmaya başlarlar. İzin vermemek lazımdı, maalesef Türkiye’nin dış politikası sığdır, basiretsizdir. Bizi getirdiği nokta da bu olmuştur” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.