Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ya ben 12 yıldır bu arşivleri her an açmaya hazır olduğumuzu söylüyorum. Ya bunların kulağı var duymuyor ya başka şeylerle meşguller" dedi.
Türkiye’ye 21-23 Nisan tarihleri arasında resmi ziyaret gerçekleştiren Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’nda başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Ermeni soykırımı iddialarına yönelik Papa Francesco’nun ifadeleri, Avrupa Parlamentosu’nun kararı ve diğer ülkelerinden gelen açıklamalar hatırlatılarak, "Dün ABD’li yetkililer ABD Başkanı Barack Obama’nın o ifadeyi kullanmayacağını aktardılar. Bunu nasıl değerlendirirsiniz? Bundan sonraki süreçte diğer ülkelerden benzer adımlar gelirse Türkiye’nin bir B planı var mı, atacağı adımlar nelerdir?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Obama’dan zaten böyle bir şeyi gerçekten duymak istemem. Böyle bir şeyi de beklemiyorum. Çünkü Türkiye’nin Amerika’nın nezdindeki yeri bellidir ve bu olaylar karşısındaki tavrı bellidir. 6 yıllık Amerika’daki başkanlığı dönemi var. Benim de 12 yıllık başbakanlık ve 7 aylık cumhurbaşkanlığı sürecim var. Bu süre içerisinde yaptığımız görüşmelerde zaman zaman bu konuyu aramızda zaten görüşmüşüzdür. Bu konulardaki düşüncemin, kanaatimin ne olduğunu ve bu konuyla ilgili yaklaşımımızın, bu işin siyasetçiler eliyle değil bunun tamamen tarihçilere bırakılması, tarihçilerin bu konu üzerinde çalışması" karşılığını verdi.
"KENDİLERİNİ KURU TATMİNLE UĞRAŞIYORLAR"
"Ermenistan’la yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmayan ve benim ülkemde yaşayan Ermeniler’le yakından uzaktan hiçbir ilişkisi olmayanların bu konuyu bir siyasi polemik vesilesi yaparak kendi parlamentolarına taşımasını biz her zaman kınamışızdır" diyen Erdoğan, "Böyle bir yanlış olamaz. Hiç ilgisi yok, alakası yok masaya oturuyorlar. Bu konuyla ilgili biz buna rağmen Dışişleri Bakanlığı ve teşkilatı olarak birçok girişimlerimiz olmuştur. Bütün bu girişimlerimizde şu anda bakıyorum Avrupa Birliği (AB) bizim arkamızdan değil, bizim çok çok gerimizden geliyor. En son yaptıkları açıklama ’arşivlerin açılması’ diyor. Ya ben 12 yıldır bu arşivleri her an açmaya hazır olduğumuzu söylüyorum. Ya bunların kulağı var duymuyor ya başka şeylerle meşguller. Biz arşivlerimizi açmaya hazırız, Ermenistan’ın varsa bu noktada arşivi onlar da arşivlerini açsınlar, hatta üçüncü ülkeler de varsa onlar da açsınlar arşivlerini. Tarihçilerimiz, buralarda çalışsınlar, ondan sonra bunlar bizim önümüze gelsin. Ondan sonra da bu konuyla ilgili verilecek karar neyse o kararı biz vermeye hazırız. Biz bu noktada rahatız. Şu anda kendileri bir kuru tatminle uğraşıyorlar" ifadelerini kullandı.
"KİMSE BARIŞI ARAMANIN GAYRETİ İÇİNDE DEĞİL"
Türkiye’de 100 bine yakın Ermeni olduğunu ve bunların yarıya yakınının Türk vatandaşı olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bu insanların bunları rahatsız etmeye hakkı var mı? Onları rahatsız ediyorlar. İşte hep söylüyorum, Van Akdamar Adası ve orada kilise başbakanlığım döneminde restorasyonunu yaparak burayı her yıl belli zamanlarda biz ibadete açtık ve orada gidip ibadetlerini yapabiliyorlar. Acaba Ermenistan’da böyle bir yaklaşım tarzı var mı? Yok. Biz bunların hepsini yapıyoruz. Demek ki kimse bir barışı aramanın gayreti içinde değil" dedi.
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN ARASINDAKİ KARABAĞ SORUNU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilere yönelik olarak ise, "İşte Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sıkıntı. Uluslararası karar organları, uluslararası kurumlar Azerbaycan’ın haklılığına yönelik karar verdiği halde hala biliyorsunuz Nahcivan-Karabağ, o bölgedeki sorunlar çözülememiştir. Karabağ’daki sorunlar çözülemiyor. 23 yılı buldu neredeyse. Üç aracı ülke var; Amerika, Rusya, Fransa. Hala bu çözülmedi. Malum Minsk Anlaşması ve bir araya geliyorlar, konuşuyorlar, dağılıyorlar ama oradaki sıkıntı devam ediyor. Dünya böyle bir gariplik üzerinde devam ediyor" ifadelerini kullandı.
ÇANAKKALE’NİN 100. YILI ETKİNLİKLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şimdi 24’ünde de ne yapacaklar, Ermenistan’da bir araya gelecekler, kendileri çalıp kendileri oynayacaklar, konuşacaklar, edecekler, Türkiye’ye hakaretler edecekler. 24 Nisan’da biz de Çanakkale’de bir araya geleceğiz ama Çanakkale’de bizim gündemimizde Ermenistan yok. 23 Nisan’da yani yarın İstanbul’da biz dünya barışını konuşacağız. Bizim farkımız bu. Onun için 24 Nisan Çanakkale 100. yıl kutlamalarını Ermenistan hani ’yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış’ kabininden güya onlara misilleme yapıyormuşuz havasında konuşuyor, böyle bir değerlendirmenin içine gidiyor. Bizim öyle bir derdimiz yok, öyle bir endişemiz de yok. Orada ne konuşurlarsa konuşsunlar 24 Nisan’da Türkiye’ye gelen yüze yakın devlet başkanı, başbakan, bakanlar, büyükelçiler. Orada ne yapıldığını gayet iyi görecekler. Yarın da İstanbul’daki sempozyum, panel orada neler konuşulduğunu, dünya barışına nasıl katkıda bulunuruz, bunu da orada gayet iyi bir şekilde dinleyecekler."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.