TŞOF Başkanı Apaydın:
-"1 milyon 100 bin şoförün kayıt altına alınması için Gümrük ve Ticaret Bakanlığına yazılı talepte bulunduk"
ANKARA - Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, kayıt dışı çalışan 1 milyon 100 bin şoförün kayıt altına alınması için Gümrük ve Ticaret Bakanlığına yazılı talepte bulunduklarını bildirdi.
TŞOF'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, Federasyon, Mersin'de Özgecan Arslan isimli öğrencinin öldürülmesinin ardından şoförlerin kayıt altına alınması için harekete geçti.
Fevzi Apaydın, bu kapsamda kayıt dışı çalışan 1 milyon 100 bin şoförün kayıt altına alınması için Gümrük ve Ticaret Bakanlığına başvuruda bulunduklarını belirterek, "1 milyon 100 bin şoförün odalarımıza kaydedilmesi boşluğu ortadan kaldıracak" ifadesini kullandı.
Daha önce meslek odalarına kayıtlı şoför esnafının 2005 yılında yürürlüğe giren Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu gereğince kayıtlarının silindiğini ifade eden Apaydın, Kanunun odaya kayıt için vergi mükellefi olmak veya vergiden muaf olmak şartı getirdiğinden şoför esnafının üye olmasının yasal açıdan imkansız olduğunu belirtti.
Resmi Gazete'de 2007 yılında yayımlanan Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu kararında şoförlüğün "ulaşım hizmet kollarından birisi" olarak tanımlandığını kaydeden Apaydın, "Esnaf olarak değerlendirilmesine rağmen şoförlük mesleğini fiilen yürüten şoförlerin belli bir standartta eğitilmesi ve denetlenmesi de imkansız hale gelmiş, zaman içerisinde meslek standartları ve meslek ahlakı bozulmuştur. Nitekim son zamanlarda hepimizi derinden yaralayan birtakım vahşi cinayetler ve olaylar meslek ahlakının bozulması sonucu ortaya çıkmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
Vergi mükellefi olmak veya olmamanın bir mesleğin belirleyici unsuru olarak düşünülmemesi ve odaya kayıt için şart olmaması gerektiğine işaret eden Apaydın, odaya kayıt için potansiyel vergi mükellefi olmanın yeterli görülmesi gerektiğini kaydetti.
- "Şehir içi taşımada şoför denetiminden söz edilemez"
Şoförlüğün, kişisel bilgi ve beceriyi gerektiren ve bedensel çalışmaya dayanan bir meslek dalı olduğunu belirten Apaydın, üyelerinde meslek ahlakını geliştirmek ve denetlemenin meslek kuruluşlarının en önemli işlevleri arasında yer aldığını söyledi.
Ticari kuruluş vasfında olan eğitim merkezlerinin meslek ahlakını ve bilincini oluşturmasını beklemenin gerçekçi olmadığına dikkati çeken Apaydın, "Denetim ise başlı başına bir sorun teşkil etmektedir. Özellikle şehir içi yolcu taşımacılığında şoför eğitiminden ve denetiminden söz etmek mümkün değildir. Şoförlük mesleğine ilişkin yapılacak yasal düzenlemelerin karayolu ulaşımı ve trafik güvenliği açısından faydalı olacağı aşikardır" görüşünü dile getirdi.
Şoförlere eğitim verilmesi ve mesleki faaliyetlerin denetlenmesi için meslek odalarına kayıtlı olmaları gerektiğinin altını çizen Apaydın, "Mevcut durumda, mesleğini fiilen yapmayan, hatta vergi kaydı olmayan birçok mimar, mühendis, avukat vs. gibi meslek sahipleri, ilgili odalarına kayıtlı üye oldukları gibi, genel kurullarda seçme ve seçilme haklarını kullanmaktadırlar. Sadece 5362 Sayılı yasa ile böyle bir kısıtlama getirilmiştir. Şoförlük mesleği için getirilen böylesi bir sınırlama Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırıdır. Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununda yapılacak düzenleme ile şoförlerin meslek odalarına üye olmalarına imkan tanınmalıdır" ifadelerini kullandı.
Muhabir: Erdal Çelikel
Yayınlayan: Necati Keleş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.