''Siyasi istikrar, faiz giderinde rekor gerileme sağladı''
- Geçen yıl devlet bütçesinde yüzde 11,1 olarak gerçekleşen faiz giderlerinin payı son 32 yılın düşük rakamı olarak kayıtlara geçti
- Bütçe harcamalarındaki faiz giderinin yüzde 51'le tarihi zirve yaptığı 2001'de devletin her 100 liralık harcamasının 51 lirası faize giderken, bugün bu miktar 11 liraya geriledi
- Uluslararası ekonomi uzmanı Prof. Dr. Bayraktutan:
- "Faize giden payın 32 yılın en düşük seviyesine gerilemesi, siyasi istikrar kadar ısrarla sürdürülen mali disiplinin bir eseridir"
- " Son 10 yıldır mali disiplini bozacak hükümet davranışlarına tanık olmuyoruz. Seçimler yaklaşsa da mali disiplinin gereği uygulanıyor"
KOCAELİ - ŞAHİN OKTAY - Küresel piyasalarda yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen bütçede başarılı bir performans sergilenen Türkiye'de, faiz giderlerinin bütçe harcamaları içindeki payı yüzde 11,1'le son 32 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti.
AA muhabirinin Maliye Bakanlığı verilerinden derlediği bilgiye göre, geçmiş yıllarda devlet gelirlerinin büyük kısmını alıp götüren faiz giderlerinin bütçedeki payı, yaklaşık 13 yıllık siyasi istikrarın yanı sıra taviz verilmeyen mali disiplin sayesinde tarihi seviyelere geriledi.
En son 1983 yılında yüzde 9,9'la tek haneyi gören bütçe harcamaları içindeki faiz giderlerinin payı, 1980'li yılların sonunda yüzde 20'leri aşmış, 1990'lı yılların sonunda ise yüzde 40'lara ulaşmıştı. 1983'ten sonraki en düşük oran ise 11,1'le 2014'te yakalanmıştı.
Devletin 2001'de yaptığı her 100 liralık harcamanın 51 lirası faize giderken, bugün ise her 100 liralık harcamanın sadece 11 lirası faize ayrılıyor.
"Merkezi Yönetim Bütçe Giderleri" geçen yıl 448 milyar 424 milyon lira olarak gerçekleşti. Bunun 49 milyar 907 milyon lirasını faiz ödemeleri oluşturdu. Böylece yüzde 11,1 olarak gerçekleşen faiz harcamalarının bütçedeki payı, son 32 yılın en düşük seviyesine gerilemiş oldu.
- "Halkın vergilerinden faize giden pay azaldı"
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) İktisat Bölüm Başkanı ve uluslararası ekonomi uzmanı Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1980'lerden sonra yeniden şekillenen Türkiye ekonomisinin 1990'dan sonra bozulmaya başladığını söyledi.
Kamu borçlanma ihtiyacının yüksek faizleri beraberinde getirdiğini anlatan Bayraktutan, dolayısıyla faiz ödemelerinin bütçe ödemeleri içindeki payının zaman içinde arttığını, 2001 yılında da zirve yaptığını vurguladı.
Bayraktutan, ekonomik krizden sonraki süreçte gerek "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" gerekse siyasal ve ekonomik istikrar sonucunda hem kamu borçlanma ihtiyacında azalma yaşandığını hem de kamu borçları nedeniyle ödenen faiz yükünde hafifleme gerçekleştiğini ifade etti.
Daha sıkı bir bütçe uygulamasıyla halkın vergilerinden faize giden payın azaldığını dile getiren Bayraktutan, "Bütçe harcamalarında faiz payının azalması, kamu gelirlerinin halkın refahını artıracak alanlarda kullanımı için hükümete fırsat sunuyor" dedi.
- "Mali disiplinin eseri"
Prof. Dr. Bayraktutan, bütçe ödemelerinde faizin payının düşmesinde 13 yıllık siyasi istikrarın önemli bir faktör olduğunu ama artık seçim dönemlerinde bütçe disiplininden taviz verilmemesinin bundan daha önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Geçmişte seçimler yaklaştığında hükümetler yüksek kamu harcamaları yaparak geçici bir ekonomik rahatlama sağlardı. Mesela memur maaşlarına, tarımsal destekleme fiyatlarına enflasyonun da çok üstünde zamlar verilir, bunun sonucunda harcama kanalında dengeler bozulurdu. Faize giden payın 32 yılın en düşük seviyesine gerilemesi, siyasi istikrar kadar ısrarla sürdürülen mali disiplinin bir eseridir. Son 10 yıldır mali disiplini bozacak hükümet davranışlarına tanık olmuyoruz. Seçimler yaklaşsa da mali disiplinin gereği uygulanıyor. Neticede, Türkiye'yi 32 yılın en düşük faizini ödeyen bütçe verileriyle karşı karşıya getirmiş durumdadır. Bu olumlu ve önemli bir gelişmedir."
Son 35 yılın yıla ilişkin bütçe giderleri ve faiz harcamaların bütçe giderleri içindeki payı şöyle:
Yıl | Bütçe Harcamaları (Milyon TL) | Faiz Giderleri (Milyon TL) | Pay (%) |
1980 | 1.148.000 | 68.000 | 5,9 |
1981 | 1.633.000 | 124.000 | 7,6 |
1982 | 1.765.000 | 175.000 | 9,9 |
1983 | 2.915.000 | 391.000 | 13,4 |
1984 | 4.278.000 | 735.000 | 17,2 |
1985 | 6.493.000 | 1.267.000 | 19,5 |
1986 | 8.311.000 | 1.331.000 | 16,0 |
1987 | 12.791.000 | 2.266.000 | 17,7 |
1988 | 21.446.000 | 4.978.000 | 23,2 |
1989 | 38.871.000 | 8.259.000 | 21,2 |
1990 | 68.355.000 | 13.966.000 | 20,4 |
1991 | 132.401.000 | 24.071.000 | 18,2 |
1992 | 225.398.000 | 40.298.000 | 17,9 |
1993 | 490.438.000 | 116.470.000 | 23,7 |
1994 | 902.454.000 | 298.284.000 | 33,0 |
1995 | 1.724.194.000 | 576.116.000 | 33,4 |
1996 | 3.961.308.000 | 1.497.401.000 | 37,8 |
1997 | 8.050.252.000 | 2.277.917.000 | 28,3 |
1998 | 15.614.441.000 | 6.176.595.000 | 39,5 |
1999 | 28.084.685.000 | 10.720.840.000 | 38,2 |
2000 | 46.705.028.000 | 20.439.862.000 | 43,7 |
2001 | 80.579.065.000 | 41.062.226.000 | 51,0 |
2002 | 115.682.350.000 | 51.870.659.000 | 44,8 |
2003 | 140.454.842.000 | 58.609.163.000 | 41,7 |
2004 | 141.020.860.000 | 56.488.490.000 | 40,0 |
2005 | 146.097 | 45.680 | 31,3 |
2006 | 178.126 | 45.963 | 25,8 |
2007 | 204.068 | 48.753 | 23,9 |
2008 | 227.030 | 50.661 | 22,3 |
2009 | 268.219 | 53.201 | 19,8 |
2010 | 294.359 | 48.299 | 16,4 |
2011 | 314.607 | 42.231 | 13,4 |
2012 | 361.887 | 48.416 | 13,4 |
2013 | 408.224 | 49.986 | 12,2 |
2014 | 448.424 | 49.907 | 11,1 |
Muhabir: ŞAHİN OKTAY
Yayınlayan: Murat Taydaş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.