Reşit Çocuk İçin Yardım Nafakası
Türk Medeni Kanununun 364. Maddesine göre “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Türk Medeni Kanununun 364. Maddesine göre “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Söz konusu nafaka miktarının tespiti, aynı kanunun 365. Maddesi 2. Fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu şeklinde düzenlenmiştir.
Anne ve babanın çocuğuna karşı üstlendiği bakım borcunun çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği hususu Türk Medeni Kanununun 328/1. Maddesinde düzenlenmektedir. Aynı maddenin 2. Fıkrasında bu durumun istisnası olan çocuğun reşit olduktan sonra eğitimine devam etmesi durumu göz önüne alınmış ve “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlayan velayet hakkı kendisine verilemeyen eşin çocuğun eğitimi ve bakım giderleri için ödediği iştirak nafakası küçüğün reşit olmasıyla birlikte ortadan kalkar. Dolayısıyla küçüğün reşit olmasıyla ortadan kalkan iştirak nafakasının reşit olup eğitimine devam etmesi durumunda yardım nafakası olarak devam etmesi söz konusu değildir. Ayrıca yardım nafakası için davayı velayet hakkı ortadan kalktığı için yalnızca reşit olmuş kişinin kendisi açabilecektir.
Reşit olan kişinin yardım nafakası talebi bu hususla alakalı kanun düzenlemesine göre eğitiminin devam ettiği süreyi kapsamaktadır. Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ergin bireyin anne ve babasından yardım nafakası talep edeceği durum yalnızca üniversite eğitim sürecini değil kişinin üniversite sınavlarını kazanabilmesi için üniversite hazırlık kursuna gitmesi gerektiği göz önüne alındığında bu süre içinde de ekonomik olarak anne ve babasının yardımına ihtiyaç duyması sebebiyle bu süreci de kapsar.
Yardım nafakası talebiyle açılacak davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Nasıl ki yardım nafakasının bağlanması için davayı talep eden ergin kişinin açması gerekli ise söz konusu nafakanın kaldırılması için de nafaka yükümlüsünün kaldırma talepli bir dava açması gereklidir.
Söz konusu nafaka miktarının tespiti, aynı kanunun 365. Maddesi 2. Fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu şeklinde düzenlenmiştir.
Anne ve babanın çocuğuna karşı üstlendiği bakım borcunun çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği hususu Türk Medeni Kanununun 328/1. Maddesinde düzenlenmektedir. Aynı maddenin 2. Fıkrasında bu durumun istisnası olan çocuğun reşit olduktan sonra eğitimine devam etmesi durumu göz önüne alınmış ve “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlayan velayet hakkı kendisine verilemeyen eşin çocuğun eğitimi ve bakım giderleri için ödediği iştirak nafakası küçüğün reşit olmasıyla birlikte ortadan kalkar. Dolayısıyla küçüğün reşit olmasıyla ortadan kalkan iştirak nafakasının reşit olup eğitimine devam etmesi durumunda yardım nafakası olarak devam etmesi söz konusu değildir. Ayrıca yardım nafakası için davayı velayet hakkı ortadan kalktığı için yalnızca reşit olmuş kişinin kendisi açabilecektir.
Reşit olan kişinin yardım nafakası talebi bu hususla alakalı kanun düzenlemesine göre eğitiminin devam ettiği süreyi kapsamaktadır. Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ergin bireyin anne ve babasından yardım nafakası talep edeceği durum yalnızca üniversite eğitim sürecini değil kişinin üniversite sınavlarını kazanabilmesi için üniversite hazırlık kursuna gitmesi gerektiği göz önüne alındığında bu süre içinde de ekonomik olarak anne ve babasının yardımına ihtiyaç duyması sebebiyle bu süreci de kapsar.
Yardım nafakası talebiyle açılacak davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Nasıl ki yardım nafakasının bağlanması için davayı talep eden ergin kişinin açması gerekli ise söz konusu nafakanın kaldırılması için de nafaka yükümlüsünün kaldırma talepli bir dava açması gereklidir.