MUTLULUK NEDİR, HOCAM?
Kime sorsam, kimle konuşsam eski günlerdeki gibi mutlu olmak istediğini söylüyor. Herkes geçmişe dönmek istiyor....
Kime sorsam, kimle konuşsam eski günlerdeki gibi mutlu olmak istediğini söylüyor. Herkes geçmişe dönmek istiyor.
İşin aslı öyle değil bence! İşin aslı; Hiç kimse mutlu olmak istemiyor, herkes mutlu olmak istediğini söylüyor ama yalan.
İnsanlar haklı olmak istiyor, başkalarının kontrolünden çok kendisi çevresini kontrol etmek istiyor, sevilmek istiyor, kendilerine değer verilmesini istiyor, çalışmadan kazanmak istiyor, bakılmak istiyor, rahat yaşamak, güzel olmak istiyor. İstedikleri zaman istedikleri şeyi yapmak istiyor, haklarında güzel şeyler söylenmesini istiyorlar, ama mutlu olmak istemiyorlar. Size desem ki Karamürsel’in evladı ünlü sihirbaz Sermet Erkin bana bir sihir verdi ve bende bir sihir var, sizi dünyanın en çirkin ama en mutlu insanı yapabilirim, ya da en güzel ama en mutsuz insanı yapabilirim. Hangisini seçersiniz?
İnsanlar mutluluğun formülünü anlayamıyorlar, ya da mutluluğu kavrayamıyorlar. Zannediyorlar ki bir şeyin, bir oluşumun sonunda mutluluğun olduğuna inanıyorlar.
Zannediyorlar ki ; “Bir gün istediklerim yerine gelince, mutlu olacağım.” Böyle bir şey yok.
Hayatta böyle bir şey yok. Hayatta “bir gün” diye bir şeyde yok. Hayatın akışında “Bu gün” var. Nasıl mutlu olacaksınız bu gün? Onu düşünün bence.
Size bir hikâye anlatayım. “Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. Maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama kaçamaz. Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. Onu sadece kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür. Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak, özgürleşmektir.” … Joseph Goldstein
Evet, mutluluğu dışarıdan alıp, içinde yaşamak var, ya da içinde yaratıp dışarıda yaşamak var. Bence, mutluluk konusunda uğraşmanız gereken tek bir şey var, oda kendiniz. Sadece ve sadece kendiniz. Mutlu olmak konusunda ciddiyseniz önce kendinizi deneyin. Tabi denerken sıkılacaksınız, sıkıldığınız zamanlar, karamsar noktalar da olacak.
Sebebi de mutluluğu bir aşı gibi istiyor olmanız, aşısı da yok tabi. Mutluluk uyanıştır, kendine geliş, toparlanmadır, kendine inanmak güvenmektir.
Aşı istiyorsanız, tek söyleyeceğim şey: Mutluluğu ararsanız bulamayacaksınız. Mutluluk erişilecek bir yer, bir menzil değil…
Mutluluk başlanacak bir yer…
Eeee!
Haydi, o zaman mutluluğu yaşamak için başlayın, her şey sizin elinizde.