BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN!

BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN!

Geldi geliyor derken  Mübarek Ramazan ayı geldi, bitmek üzere... Şurda bayrama 1-2 günlük bir süre kaldı..

Bu yıl Haziran ve Temmuz aylarına denk gelen Ramazan ayı mevsimlerin yaz olması nedeniyle haliyle sıcakla birlikte geçiyor.

Günde en az 15-16 saat  yemeden içmeden uzak durarak oruç tutan binlerce insan, bunu Allah’ın emri olarak yerine getiriyor.

Tabi bunca  sabır göstermeyi ve aç kalmayı,  sadece sevabını Allah’tan umarak yapıyoruz. Çünkü oruç tutmanında  gerekleri vardır.

Tabi bu bir inanç meselesi..

Resmiyete baktığımızda ülkemizin yüzde 99’luk bölümü müslüman.. Yani İslam’ı din olarak seçmiş ve bu tercihi nüfus cüzdanlarında yazılı.

Ama Ramazan ayı geldiğinde oruç tutanların  yüzdesi ise yüzde 99’un yarısı bile değil.

Elbette bu ülkede kimsenin kafasına silah dayayıp zorla  oruç tutturacak halimiz yok.

Bu bir inanç ve tercih meselesi..

Orucunu isteyen tutar, isteyen tutmaz veya tutamayacak derecede hasta ve yaşlı olanlar imkanı varsa, bunun karşılığı olarak fakirlere sadaka verir, yemek yedirir vs.

Ancak Ramazan ayı gibi kutsal bir ayda, Onbir Ayın sultanının aramızda olduğu bugünlerde  oruç tutmayanlardan bazı kimselerin ortaya koyduğu saygısızlık affedilecek cinsten değil.

Madem oruç tutmuyorsunuz, bari oruç tutanlara saygılı olun demek de bizim hakkımız.

Nasıl ki sigara içenlere tepki gösterip, sigara içmeyenlerin yanında içilmesine izin verilmiyorsa, yada sigaranın dumanını birinin üzerine üflemek ayıpsa, oruç tutmayanlarında, Ramazan ayında, yolda, sokakta elinde simitle, dondurma ile veya başka bir yiyecekle, yada sigarasını tüttürerek gezmeleri hiç hoş  değil.

Bu yapılan doğru da değil.

Dün gazeteci arkadaşım Ahmet Can Erdoğan da bir  anekdot yazmış..

Umarım dikkatinizi çekmiştir ve  okumuşsunuzdur.

“SAYGI” başlığı ile verilen anekdotta şöyle yazıyordu:

“Bir zamanlar gayri  müslümlerin bile saygı gösterdiği Ramazan-ı Şerif modern zamanda içine düştüğümüz haz ve hız tutkusu  nedeniyle sokaklarımızda kaybolmuştur.

Bulanların  ahiret hayatı namına  zayi etmemeleri rica olunur...”

Tabi bu anlamlı ve ders çıkarılması gereken anekdot birilerinin kulağına küpe olurmu bilemeyiz.

Ama biz gazeteci olarak görevimizi yaptık, yapmak durumundaydık.

../..

Ahmet Can kardeşim, uyarı vazifesini kibar bir üslupla yapmış. Kendisine teşekkür ederim. Allah kendisinden razı olsun..Bizim de Ramazan ayının başından beri dikkatimizi çeken, hatta bazı kişilerin şikayetlerine neden olan bu durumda Ramazan ayına ve oruçlulara saygı göstermeyenlere karşı sabretmeyi uygun gördük.

Çünkü oruçluyken kimseyi kırmak, azarlamak, hor görmek yada  kavga etmek gibi bir niyetimiz olamazdı. Olmadı da..

Biz  mesleğimiz gereği sadece yazıyla ve kibarca usülüne uygun olarak bu hususta diyeceklerimizi  kağıtlara aktarmak istedik.

../..

Malum havalar sıcak.. İnsanlar kan ter içinde kalıyor.

Ancak özellikle kadınlar ve genç kızlardan bazı kesimlerin insanları kısa kollu ve başı açık giyiniyorlar. Bu onların tercihi.. Türk örf ve adetlerine uygun olarak giyindikleri  için ve başlarını örtmeseler bile karışmak haddimize olmadığından bir diyeceğimiz olamaz. Dini inancı olan zaten bunun gereğini yapar. Hesabını da Allah’a verir.

Ancak yine bazı kadın ve kızlarımızın mini etek,  kalçasına kadar yırtmaçlı etek giymeleri, yada mini etekten kısa şort giyerek gezmeleri, üzerlerine giydikleri tişörtlerin göğüs bölümlerinin aşırı derecede açık olması, ne derece doğru?

Bunlar Türk örf ve adetlerine yakışıyor mu? Sormak isterim.

Yine bu gibi giyinenlerin karşısındakilerinin yanısıra gençlerin de yaşlıların da tepkisini aldığını belirtmek isterim.

Oruçlu bir erkek  arkadaşım dün geldi ve “Yollarda yürürken karşımızdan açık seçik giyinen bir kadın geldiğinde ya elimizle  gözümüzü kapatmak, yada başımızı öne eğmek zorunda kalıyoruz. Ramazan ayında bazı insanların giyimine davranışlarına dikkat etmesi lazım. Oruçluya saygısı yoksa bile bari Allah’tan korksun” dediğini hatırlatayım.

Yine bir başka  sıkıntı..

Ramazan ayında elinde simitle, dondurma ile yada sigarasını tüttüre tüttüre gezmek, dolaşmak o insana ne kazandırır ki?

Sadece karşısındaki insanın tepkisini almaktan, nefretini kazanmaktan başka?

Lütfen oruç tutanların karşısındaki insanlara gösterdiği saygının yarısını Oruç tutmayanlar da karşısında oruç tutanlara göstersin.