KANAATSİZLER!
"ALLAH GÖZÜNÜZÜ DOYURSUN"
Benim vicdan sahiplerine bir diyeceğim yok.
Hele de helalinden kazananlara hiç değil.
Dürüst insanlar ise zaten başımın tacı.
Çocuklarının nafakasını çıkarmak için zır güneş altında çalışıp alın teriyle kazananlara Allah yardım etsin.
Onun bunun malı, mülkü ve kazancında gözü olanların gözü çıksın ayrıca!
Emeğinin karşılığını hak edene ’bereketini görsünden’ başka ne diyebilirim ki.
Sözüm, köşeyi erken dönmek isteyenlere.
Sözüm, kanaatsizlere…
Sözüm, Rab bana, hep bana diyen gözü doymazlara.
Sözüm, bire beş katan vicdansızlara…
Sözüm, malını pahalı satayım diye çürütüp dökenlere…
Sözüm, bunları denetlemeyip umursamazlara.
Ve de kaça aldın, kaça satıyorsun diye sormayan yetkililere…
*
Kimse bana sen ne anlarsın diyemez.
Ben de esnaf çocuğuyum çünkü.
Çocukluğum ve gençliğim Tarsus sebze meyve halinde geçti zira.
Ayrıca manav çıraklığı da yaptım birkaç yıl.
Simitte sattım, kozaya gidip pamuk da topladım
*
Şimdide gelelim sözümün muhataplarına.
Kaç zamandır takipteyim.
Etiketler uyduruk.Alış fiyatı,satış fiyatı ve kâr marjı belli değil.
Ben ilacı yüzde 20-25 kâr marjıyla satarken, onların satışı vicdanına kalmış.
Haldeki fiyatı soruyorum, bir de manavlardaki karton üstüne ispirtolu kalemle yazılmış alış fiyatı bellisiz etiketlere bakıyorum.
Arada uçurumlar var. Bir katı olsa hadi neyse:
Ezik, çürük, çarık, bozuk v.s çıkabilir diyeceğim.
Ama üç katı be kardeşim. El insaf!
Perşembe günü halde kirazın en iyisi bir liraya satılmazken, manavdaki etiketler 3-5 lirayı gösteriyordu.
Erik de öyle mesela. Bugüne kadar 5 liradan aşağı erik etiketine rastlamadım ben.
Manavdaki rastladığım tek şey, satılmayıp da bozulanları çöpe attıkları.
Be mübarek! Üç-beş misli etiket koyacağına bir kat koysan herkes alıp yese de çürütmesen olmaz mı?
Bütün mesele kanatsızlık…
Maalesef, yüzde yüz kâr bile doyurmuyor bazı insanın gözlerini.
Üretici de halde ya da dalda yetiştirdiklerinin satılmasını beklesin dursun.
Adam ekmiş, dikmiş,sulamış gübrelemiş masraf diz boyu..
Bizim manav efendi de terlemeden yüzde üç yüz-beş yüz kazanıp köşeyi bir an evvel dönme derdinde.
Nah dönersin köşeyi!
Bak gördün mü yarısından fazlasını çöpe atıyorsun işte.
Boşuna mı:’AZA KANAAT ETMEYEN ÇOĞU BULAMAZ’ demişler.
Bir de "ALLAH GÖZÜNÜZÜ DOYURSUN" demek geliyor içimden.