HASBIHAL
Her gönülde bir aslan yatar. Kabul.
İsteyen istediği takımı da tutabilir. Amenna.
Zorla güzellik de olmaz. Buna da peki.
Hatta bir partiye sempatizan da olabilirsin. Kim ne karışır?
Sen şucusun,sen bucusun demek kimin haddine!?
Yeter ki bu ülke insanı olduğunu unutma.
Unutma ki önce vatan olsun ilk tercihin.
Vatanın, bayrağın ve de özgürlüğün olmazsa gerisi fasa fiso…
Seni vatandaşı olmadığın bilmem ne ülkesinden gel de bizim için oy kullan diye davet edenler var mı? Yok.
Çünkü sen kendi ülkende, kendi bayrağın altında ve de mensubu olduğun millet ile bir değersin.
Onun için bütün bunların kıymetini bil.
Vatanın geleceği her ne kadar siyasi patilerin elinde gibi görünse de dört yılda bir de olsa en büyük karar senin.
Türkiye cumhuriyetini koruyup, kollamak da ülke insanı olarak sana bana düşüyor.
Hiçbir siyasi düşünce ya da idareye göbeğimizden bağlı değiliz ki.
İcraatını beğenirsen evet mührünü o partiye basarsın.
Beğenmesen de beğendiğin başka bir partiye gider oyun.
Ancak, bunun için sandığa giderken çok iyi düşünmeliyiz.
Allah herkese akıl, izan vermiş çünkü.
Şükürler olsun bu da bizde var.
O halde; ülkemiz ve geleceğimiz için en iyisini seçmenin gayretinde olmalıyız.
Yıkıcıya, değil yapıcıya destek olmalıyız.
Ülkemizi daha iyi, daha güzel bir geleceğe taşımalıyız.
Bunun için de duyduklarımız değil gördüklerimizle karar vermeliyiz.
Seçim zamanı verilen vaatler ve bol keseden atmalar bizleri şaşırtmasın.
Zira Mevlana Hazretlerinin de dediği gibi ”AV ZAMANI VERİLEN YEMLER, İYİLİKTEN SAYILMAZ”
Ayrıca basiretimizin bağlanmasına da izin vermeyelim.
Nasıl sapla samanı ayırabiliyor isek, iyi ile kötüyü bilmemiz de gerekir.
Eğer bütün şer güçler, bir takım terör örgütleri ve üçü beşi ittifak yapıp birinin üzerine çullanmışsa bunda bir tehlike olduğunu anlamalıyız.
Yani Ülke sırlarını düşmanlarımla paylaşan hainlere, onların desteğiyle oy isteyenlere, ihanet edipte yurt dışına firar edenler ile üç-beş rant devşirmenin gayretiyle yardım ve yataklık edenlere izin vermemeliyiz.
Aksi halde mangal maşası gibi kullanılmaktan öteye geçemez ve farkında olmadan bu yıkıma suç ortaklığı yapmış oluruz.
Bunun vebali ve ceremesi de yıllar yılı üzerimizde kalır.
Sonra da “ah keşke elim kırılaydı da” demenin bir yararı olmaz.
Eğer tehditlere boyun eğecek ödleklerden isen bir sözüm yok.
Bana kimse karışamaz, ben istediğime oy veririm diyorsan, o halde aklını kullan.
Dinine küfredenleri, ibadetinle alay edenleri kafanı kaldır da bir gör.
Başına çorap örmek isteyenlerin de artık farkına var.
Körü körüne sandığa gidip pisipisine ülke yıkımına alet olma.
Çünkü o evet mührü sadece benim değil, senin de geleceğindir..