DÜTTÜRÜ DÜNYA

Her geçen yıl biraz daha zorlaşıyor mu, hayatın üstümüze yüklediği ağırlık giderek artıyor mu?

Her yıl bir yaş daha aldığımız için mi daha çok yoruluyoruz yoksa aldığımız yaşın vücudumuzda yarattığı psikolojiden mi öyle sanıyoruz?

Çok olaylı, çok ölümlü, çok seçimli, çok tartışmalı, çok yalanlı, çok dolanlı bir ömür gibi gelen bir yılı geride bıraktık.

Çağır çağır 2016 yı da getirdik.

Ne olacak peki?  2015 ten farklı ne olacak?

Trafikte insanlar daha mı az korna çalacak? Birbirine daha mı çok yol verecek?

Sırf sonundaki beş, altı oldu diye daha mı az tartışacak siyasiler?

Daha mı az kadın öldürülecek, çocuklara daha az mı taciz yapılacak?

Ahlak terazimizin ibresi mi artacak, yalan makinesinin ayarı tekrar mı yapılacak, ne olacak?

2015 yerini 2016 ya bıraktı diye dünyada savaş mı bitecek?

Suriyeli çocukların üzerine daha mı az bomba yağacak, daha mı az mülteci Ege,  Akdeniz sularında kıyıya vuracak?

Ne olacak?

İnsanlık insanlığını mı hatırlayacak?

2015 e kadar yapılanları silip, 2016 ya temiz bir sayfa açarak mı girecek milyarlarca insan?

Böyle sessiz sedasız bir anlaşma yapıldı da bir tek benim mi haberim yok?

Afrika’da açlık mı kalkacak mesela, birileri daha az mı yemek atacak sofrasından da onları doyuracak, öyle mi?

Dünya radikal bir karar aldı da, Âdem’le Havva henüz yasak elmayı yemedi mi yoksa?

Fitne fesat, petrol para, şan şöhret, mal mülk henüz bu denli yaşam sebebi değil mi?

Bir bebeğin ağlaması bütün dünyanın gözünü mü yaşartır oldu birden?

Ne oldu?

2015 te neyi yapamadık ta 2016 da yaparız hevesiyle bu kadar heyecanlandık?
Kendinizden başlayın?

1 Ocak’tan itibaren neyi değiştirdiniz?

Tüm yaya geçitlerinde duruyor musunuz kimse olmasada?

Şehit haberlerine kulak kabartanlardan mısınız yine sadece?

Ekranın ya da telefonun başında ahkâm kesmeyi bırakıp, oldunuz mu nihayet sosyal bir derneğe üye?

Değdi mi elinize hiç tanıdığınız bir çocuğun, bir hastanın, bir insanın eli? Düşündünüz mü bütün gece onun sizden yardım bekleyen gözlerini?
Hayat sizden ibaret değil anladınız mı?

Hayat kocaman bir hiç, boşluk, yokluk

Anlayan için bir parça ekmek sadece

Anlamayan için al al bitmeyen bir heves delice

Ne oldu 2016 da ne olacak?

Sırça köşkünüzden çıkıp insana mı karışacaksınız?

Arabanızdan inip yürümeye mi başlayacaksınız?

Her önünüze gelene gülümseyerek bakıp, selam vermek için tanımayı mı bırakacaksınız?

Nedir?

Neden hep başkalarından, yıllardan, takvimlerden, mekânlardan bekliyoruz her şeyi?

Neden kendimizden başlamıyoruz dünyayı değiştirmeye?

Neden önce kendimiz çıkarmıyoruz gözümüzdeki gözlüğü?

Sorgusuz sualsiz, sormadan sorgulamadan değiştirmiyoruz kendimizi?

Değişmeyi 2016 dan değil de neden kendimizden beklemiyoruz, başlamıyoruz?

Ben değişmeden dünyayı değiştirebilir miyim sorarım size?

Bir benle başlasam kaç kişi gelir ardımdan?

Dünyadan kötülüğü kazıyacağız desem kaç kişi girer koluma?

Ne kadar büyük bir zincir olup, ne kadar sararız dünyayı?

Bana bunu söyleyin, bırakın her şeyi ona, buna, geçen yıllara, gelecek yılın üzerine yıkmayı…

Değişime kendimizden başlamazsak

Sorarım size

Değiştirebilir miyiz her şeyinden şikâyet ettiğimiz, bıktığımız dünyayı?