DOKUNMAYAN YANAR!

 

Sanki gökten zembille inmişler.

Sanki topraktan değil de nurdan yaratılmışlar.

Sanki melek mübarekler!

Sanki suçsuz günahsız sabi sübyan bunlar.

Sanki bizim gibi dokuz ay on günlük değiller.

Oysa onlar da bizim gibi etten ve kemikten yaratılmış insanlar.

Bizim gibi onlar da Adem ile Havva’dan gelmeler.

Sizi seçen bizler nasıl kanun önünde hesap veriyor isek, sizler de vermelisiniz.

Hiç kusura bakmayın sizlere de dokunulmalı.

Hem de öyle bir dokunulmalı ki, dokunulduklarının farkına vardırılmalı.

Yoksa sütten çıkmış ak kaşık gibi daha çoook dolaşırlar.

                   *                                 *

Oğul ölümlü trafik kazası yapıyor. Yan koltuktaki milletvekili baba hemen direksiyona geçip kazayı ben yaptım diyor.

Niye?

Dokunulmazlığı var ya… Seçildiği sürece kimse kılına bile dokunamaz ya.

Adam mecliste çıkan kavgada bir yumrukta başka bir milletvekilini öldürüyor.

Yine dokunulmazlıktan yararlanıyor.

Meclis dışında ne yaparsa yapsın, ne halt ederse etsin seçildiği sürece ‘ne yaptın?’ diye hesap sormak için dokunmak yok.

Her eylemin ön sırasında boy gösterip halkı isyana teşvik ediyorlar.

Onlarcası gözaltına alınırken bunlara dokunmak yok.

Niye?

Milletvekililer ya…

MİLLETVEKİLİDİR NE YAPSA YERİDİR!

Polisi dövüyor. Dokunan yok.

“Hani lan bu müdür?” deyip TRT’nin kapısını tekmeliyor.

Neymiş de milletvekiliymiş. Yaparmış.

Silah kaçırırken yakalanıp milletvekilliği kimliğini gösterince” ha öyle mi?” denip güle güle ile uğurlanıyor.

Kaçakçılık, vatana ihanet, isyancılık,cinayet,hatta ırza tecavüz bile bunlara dokunmaya yetmiyor.

Çünkü milletvekililer ya…

Mecliste; vatan, millet ve anayasaya sadık kalacaklarına yeminler edip sonra da tam tersini yapmalarına dokunulmazlıkları engel oluyor.

Vatandaş olarak bunları yap da bak bakalım anandan emdiklerini burnundan getirmiyorlar mı senin

Kürsü dokunulmazlığından kasıt meclistir.

Miting meydanları, sokak eylemi taşkınlıkları değil.

Milletvekillerinin meclisteki konuşma, tutum ve davranışlarıyla ilgili meclis iç tüzüğü uygulanıyor.

Amma velakin, sayın milletvekilini meclis dışında yaptığı her kusurlu hareketi için de senin benim gibi kanun önünde hesabını vermeli.

Yani dokunulmalı ki, herkes gibi onlar da haddini de hukukunu bilmeli.

Yoksa kendilerini insanüstü bir varlık sanıp, Demirtaş gibi; “suçumuz falan yok” deyip kos kos kasılmaya devam ederler.