KÖR NOKTA

Günler, haftalar oldu o feci kaza gözümün önünden gitmiyor.  İnanın hâlâ şoktayım.  Çünkü kaza tam da yakınımda oldu

Olay yeri Üçgençarşı şehir içi otobüs durağı.Özel Halk otobüsü durakta yolcu indirip bindiriyor.O sırada ise bir bayan duran otobüsün önünden geçmeye çalışıyor.

İşte o an hareket eden otobüs kadıncağıza çarparak altına alıveriyor.

Etraftan görenler hemen “HOOPP! HOOOP!” nidalarıyla otobüs şoförünü uyarıyorlar.

Şoför ön kapıdan hemen aşağıya indiğinde ise feci durumla karşılaşarak hemen direksiyona geçip sağ ön tekeri kadıncağızın parçalanan bacağı üzerinden çekiyor.

Çünkü kadıncağızın baş ve gövde kısmı otobüsün alt boşluğunda,  bir bacağı ise ön tekerleğin altındaydı. 

İnsanlar panikte.., İnsanlar heyecanlı.  Ve  kadıncağızı otobüsün altından çıkartmanın çabasındalar.

Yakındaki oto yıkamacının çalışanı zayıf bedeninin avantajıyla elindeki kriko ile otobüsün altına girip otobüsü biraz olsun kaldırmaya çalışıyor.  Ama ne mümkün..!Koskoca otobüse küçücük kriko ne yapsın ki…

Üstelik kırk kafadan kırk akıl çıkaran sesler ortalıkta… “Şöyle yapalım. Böyle yapın. Ambulans nerede?” diyenlerin ve de “n’olmuş?” Diyerek çoğalan meraklı kalabalığın gözleri ve sözleri kaplıyor her yanı.

Kadıncağız ise otobüsün altında ayakları parça parça inliyor bu sırada. Kemikler kırık.Ayak param parça.Etler lime lime ortalıkta.Kadıncağızın çantasındaki eşyalar oralara buralara saçılmış, gözlüğü ise ayaklar altında.

Oradakilerin otobüsün sağ tarafını hep birlikte kaldırmasıyla kadıncağızı sonunda çıkardık.

Gelen ambulans ile hemen hastaneye götürüldü.

Sonradan öğrendiğime göre kazazedenin çok yakın bir dostumuzun kız kardeşi imiş. Yaralı Adana’ya götürülmüş, o günden bu güne beş ameliyat geçirmiş. Birsen hocanım. Çok şükür sağlığı yerindeymiş ama daha uzu süre yürüyemeyecekmiş. Kendisine acil şifalar diliyorum.

Şimdi düşünüyorum da: elbette hata sadece sürücünün değildi.

Birsen hocanımın da hemen otobüsün çok yakınından geçmesiydi sebep. Duran otobüsün o an hareket edeceğini nereden bilebilirdi ki. Bilemezdi tabii ki… Ancak bu kazayı meydana getiren ve bana göre de en önemli sebebi olan otobüsün sağ ön camının altına konulan güzergâh levhalarıydı.   Bu levhalar ise maalesef sürücülere kör nokta oluşturuyor ve Birsen hocanımın ki gibi kazalara neden oluyorlar.

Olmuşla ölmüşe çare olmazmış. Ancak Olacakla ilgili önlemler alınarak olası bir musibet önlenebilir. Zira sonradan keşke demenin çözüm olmayacağının bilinmesi gerekir.

Mersin Büyük Şehir Belediyesine ait toplu taşıma otobüslerinde ön camın üst kısmında ışıklı güzergâh yazıları var. Özel halk otobüsleri ve minibüslerde ise henüz bunlar yok. Oysa bu toplu taşıma araçlarına da konulabilir. Belki üç beş kuruş  masrafı olacak. Ama Birsen hocanımlar gibi kaza kurbanları en aza indirilecek fena mı?

Sordum soruşturdum. Özel halk otobüslerinde de aynı sistem uygulamasına geçilecekmiş. Ancak bu ışıklı yazı sistemleri çok sık arıza veriyormuş. O nedenle biraz çekimser kalıyorlarmış.

Demem o ki, hiçbir masraf insan hayatından önemli değildir. Bunu da herkes kafasına soksun.