Başkan Seçer, Adana’da Mersin’in Afetlere Karşı Yol Haritasını Anlattı: “Manevra Kabiliyeti En Yüksek Kurumun Belediyeler Olduğu Depremde Görüldü”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP tarafından Adana’da düzenlenen ‘14 Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ve Afet İşleri Daire Başkanlıkları Koordinasyon Toplantısı’na katıldı.
@mersinhaber 'i takip et
Toplantıda Mersin’in haritada deprem bölgesinin dışında göründüğünün, ancak depremden dolaylı etkilenen bir bölge hüviyetinde olduğunun altını çizen Seçer, “Benim kentim, 6 Şubat depremlerinde herhangi bir yıkımla karşılaşmadı, ancak 11 ilde yaşanan yıkımın ortaya çıkardığı sonucun direkt etkilediği kentlerin başında geliyor” diye belirtti.
Depremi yaşayan kentlerdeki nüfusun başka bölgelere göç etmesinin de bir nevi afet olduğu sözlerine ekleyen Seçer, 6 Şubat depreminden sonra Mersin’in 400 bin depremzedeyi ağırladığını ifade etti. Seçer, “5 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum, şunu gördüm; özellikle son 20 yıldır kamuda yapılan değişiklikler sonrası kurumların içinin boşaltılması neticesinde hem insan kaynağı açısından hem alet, ekipman, araç açısından en güçlü, manevra kabiliyeti en yüksek; olaylara en etkin, efektif ve zamanında müdahale eden yegane kurum belediyeler. Belediyelerin önemini depremde gördük” diye belirtti.
İtfaiye eri alımı konusunda yaşadıkları gecikmeleri anlatan Seçer, “Biz sadece devletin kurumlarından, bakanlıklarından adalet istiyoruz. Bir ayrıcalık istemiyoruz” dedi. Orman yangınlarının yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğundan söz eden Seçer, birçok bölgede orman yangınlarına müdahalede belediyelerin işin içerisine girmesinin engellendiğini anlattı.
Depremin ardından 10 Nisan 2023 tarihinde Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nı ve onun alt birimlerini kurarak, çalışmaları da süratle başlattıklarını anlatan Seçer, şu anki temel hedeflerinin, seçim manifestolarında da yer alan Afet Yönetim ve Lojistik Kampüsü kurmak olduğunu ifade etti.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından Adana Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen ‘Orman Yangınları ve Çevre Felaketleri’ konulu ‘14 Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ve Afet İşleri Daire Başkanlıkları Koordinasyon Toplantısı’na katıldı.
Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya; CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP Parti Meclisi Üyesi Baran Bozoğlu, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 14 Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili bürokratları ve partililer katıldı.
Başkan Seçer: “Mersin, son zamanlarda enerji koridoru haline gelen bir kent”
Toplantının orman alanlarının yoğun olduğu Akdeniz sahil kentlerini kapsayan bir bölgede olmasının son derece isabetli olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, bölgedeki kentlerin sel, tsunami, taşkın gibi birçok felaketle de karşı karşıya kalabilecek bir hinterlant olduğunu kaydetti. Başkan Seçer, Mersin başta olmak üzere Akdeniz sahil kentlerinin birçok sektörü bir arada barındırdığını belirtirken, Mersin’de faaliyet gösteren bazı sektörlerin tehlike arz ettiğini de örneklerle aktardı. Seçer, “Mersin’in şöyle bir özelliği var: Türkiye’de sanki turizm ve ticaret kenti gibi görünse de son zamanlarda bir enerji koridoru haline gelen bir kent. Orada bulunan akaryakıt tankları oldum olası kentimiz için çok büyük bir tehlike arz ediyor. Biliyorsunuz birçok firmaya ait akaryakıt dolum tesisleri Mersin sınırları içerisinde. Yine devam eden nükleer enerji santrali; bu da önümüzdeki süreçte nükleer sızıntılarla beraber büyük çevre felaketlerinin yaşanabileceği tehlikesini gözümüzün önüne getiriyor. Mersin haritada deprem bölgesinin dışında görünüyor ama depremden dolaylı etkilenen bir bölge hüviyetinde. Örneğin benim kentim, 6 Şubat depremlerinde herhangi bir yıkımla karşılaşmadı. Ancak 11 ilde yaşanan yıkımın ortaya çıkardığı sonucun direkt etkilediği kentlerin başında geliyor” dedi.
“Manevra kabiliyeti en yüksek kurumun belediyeler olduğu depremde görüldü”
Depremi yaşayan kentlerdeki nüfusun başka bölgelere göç etmesinin de bir nevi afet olduğu sözlerine ekleyen Başkan Seçer, 6 Şubat depreminden sonra Mersin’in 400 bin depremzedeyi ağırladığını ifade etti. Başkan Seçer, “Tüm bunlar bize; afetin şekli, şemali, şiddeti ne olursa olsun bu konuda hazırlıklı olmamız gerektiğini gösteriyor. Biz devletin bir kurumuyuz ama bir başımıza bütün bu felaketlerle uğraşacak kabiliyete sahip değiliz. Aslında görev, yetki ve sorumluluklarımız da buna kifayet etmiyor. Beş yıldır belediye başkanlığı yapıyorum, şunu gördüm; özellikle son yirmi yıldır kamuda yapılan değişiklikler sonrası kurumların içinin boşaltılması neticesinde hem insan kaynağı açısından hem alet ekipman araç açısından en güçlü, manevra kabiliyeti en yüksek; olaylara en etkin, efektif ve zamanında müdahale eden yegane kurum belediyeler. Bunu, belediyelerin önemini depremde gördük” diye belirtti.
Deprem bölgesinde farklı partilere mensup belediyelerin de çalışmalar yaptığını ancak CHP’li belediyelerin herhangi bir yerden talimat beklemeden kendi inisiyatifi ile önemli çalışmalar yaptığını sözlerine ekleyen Başkan Seçer, “AK Partili, MHP’li belediyeler de oradaydı ama Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak kendi inisiyatifimizle bir yerden emir, talimat beklemeden anında bölgeye intikal ederek imkanlarımızı seferber ettik. Aramızdaki fark o; anlayış farkı, yönetim farkı, görüş farkı” ifadelerine yer verdi.
“Yeni seçilen CHP’li belediye başkanlarının bu toplantıları önemsemesini tavsiye ederim”
Başkan Seçer, özellikle yeni seçilen CHP’li belediye başkanlarına bu toplantıları önemsemelerini tavsiye ederek, “Mutlaka bir işi en iyi yapan belediyeden bu desteği alsınlar. Sadece bu toplantıları beklemelerine de gerek yok. Biz bütün belediyelerle iş birliğine açık olduğumuzu buradan ilan etmek istiyoruz. Biz her şeyin en kalitelisini, en güzelini, en etkilisini, en sonuç alınabilenini yapmaya gayret ettiğimiz için bu talebimiz de son derece normal ve değerlidir diye düşünüyorum” diye konuştu.
Seçer, itfaiye erlerinin memur olmaları sağlanmalı
İtfaiye teşkilatında personel sorunu yaşadıklarından söz ederek, mevzuattan kaynaklı olarak belediyelerin itfaiye teşkilatlarında çalışan personelin statüsünün yasal olarak o personeli çalıştırmalarına imkan vermediğinden söz eden Seçer, yangılara müdahale edecek itfaiye erlerinin memur olmalarının sağlanması gerektiğini ifade etti.
Göreve gelir gelmez hemen bir değişim yapıp, revizyona gitmek istedikleri süreci anlatan Seçer, “ ‘Hem daha genç, daha yetenekli, hem fiziken hem ruhen bu işe uygun hem de memur statüsünde elemanlar alalım’ dedik. 282 kadro talebinde bulunduk. Şu ana kadar bir kez 100, bir kez 50 kadro alma imkânım oldu. Emin olun şu konuları bile bizzat Sayın Bakan’dan rica etme ihtiyacı duydum. Oysa böyle olmaması lazım. İlgili belediye ya da daire isteğini yazar, gönderir, onaylanır, uygunsa bakılır; ki uygun” diye konuştu.
“Böyle kalabalık bir nüfusa itfaiye teşkilatı olarak 600 personelle hizmet ediyoruz”
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin itfaiye teşkilatının 2.6 milyon nüfusa hizmet ettiğini aktaran Seçer, “Bizim resmi nüfusumuzun yüzde 30’u üzerinde nüfusumuz var. Mersin’de en az 200 bin depremzede yaşıyor ama ikametleri Mersin’de değil. Hakları ölmesin diye ikametlerini oraya aldırmıyor. Yani fiili nüfus var. Kağıt üzerinde Mersin’in nüfusu 2 milyon. Böyle kalabalık bir nüfusa itfaiye teşkilatı olarak 600 personelle hizmet ediyoruz. Yeni aldığımız 150 memuru da ilçelere dağıttık, daha bilinçli ve eğitimli personellerle yangınlara müdahale ediyoruz” diye belirtti.
“Biz devletin kurumlarından, bakanlıklarından adalet istiyoruz. Bir ayrıcalık istemiyoruz”
Çağa uygun ve modern bir itfaiye teşkilatı yaratmak için de eğitimli kadro ve yeterli teknolojik ekipmanın gerekliliğinin önemini aktaran Seçer, “Doğal olarak da bunlar para gerektiriyor. Ekonomik zorlukları anlatmamıza gerek yok. Biz sadece devletin kurumlarından, bakanlıklarından adalet istiyoruz. Bir ayrıcalık istemiyoruz. İller Bankası olarak sen Cumhur İttifakı’na mensup belediyelere bu destekleri veriyorsan, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere de adaletli davranmak durumundasın. Onlara destek oluyorsanız, bize de destek olmak durumundasınız. Şu anda İller Bankası’nda uzun aylardır itfaiye teşkilatımızı araç ekipman yönünden güçlendirmek için girişimler yapıyoruz, sonuçlarını bekliyoruz. Şu ana kadar da bir sonuç alamadım” ifadelerine yer verdi.
Seçer’den ATA Eğitim Merkezi’ne davet
Mersin Büyükşehir olarak ATA Eğitim Merkezi’ni kurduklarını da hatırlatan Seçer, “Yeni bir tesis. Orada itfaiye teşkilatımızı eğitiyoruz. Özel sektörden talep olursa da eğitiyoruz. Bu konuda ilgilenen belediyelerimizin, belediye teşkilatlarımızın bize misafir olmalarını isteriz. Her zaman personelini ve ekiplerini gönderebilirler. Orada bizim imkanlarımızdan yararlanabilirler, personelin eğitimine katkı sunabiliriz” diye duyurdu.
“Orman yangınlarının kaynağının yüzde 90’ı insan kaynaklı”
Orman yangınları konusuna da değinen Seçer, bölgede yaşanan yangınlar hakkında da bilgi vererek, “Mersin’de son 5 yılda, Başkanlık yaptığım dönemde ortalama her yıl 2 civarında büyük orman yangını yaşadık. Ama küçük ölçekte onlarca yaşandı. Her yıl belki de 100-150-200’e denk gelen bazı yıllar minik orman yangınlarıyla yüzleştik. Bu konuda zaten kaynağın yüzde 90 insan olduğunu biliyoruz. Buna ayrı bir başlık açmak gerekiyor. Ancak mevcut koşullarda özellikle orman köylülerini eğitmek, mümkünse Sular İdaresi’yle hidrant tesis etmek için işbirliği yapmanın çok önemli olduğunu gördük ve bu konuda da yaptığımız çalışmalarda bir hayli yol aldığımızı düşünüyorum” dedi.
“Birçok bölgede orman yangınlarına müdahalede belediyelerin işin içerisine girmesinin engellendiğini biliyoruz”
Orman yangınlarının birinci derecede tedbirini almanın, kontrol altına almanın ve söndürme görevinin belediyelerin itfaiye teşkilatlarında olmadığını, ilgili kurumlarda olduğunu dile getiren Seçer, “Ama biz İl Koordinasyon Kurulu’na katkı sunmak, onlara alet, ekipman ya da insan kaynağı sağlamak konusunda her zaman hazır olduk. Zaman zaman genel siyasi gerginlikler maalesef bu tip insani müdahalelere dahi tesir etti. Belki biz kendi bölgemizde yaşamasak da biliyoruz ki birçok bölgede orman yangınlarına müdahalede belediyelerin işin içerisine girmesinin engellendiğini biliyoruz. Bunun da önümüzdeki süreçte yaşanmamasını dilemekten başka elimden bir şey gelmiyor” diye konuştu.
Depremin ardından 10 Nisan 2023 tarihinde Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nı ve onun alt birimlerini kurarak, çalışmaları da süratle başlattıklarını anlatan Seçer, şu anki temel hedeflerinin, seçim manifestolarında da yer alan Afet Yönetim ve Lojistik Kampüsü kurmak olduğunu ifade ederek, “Bu zaten Mersin halkına verdiğimiz bir sözdür. Koordinasyon Merkezimizde eğitim birimlerine, lojistik depolama alanlarına kadar herhangi bir afet olduğu zaman herkes alet-ekipman, çadır, çizme ve gıda peşine düşüyor ama hazır olmadığı için zaman alıyor. İnsanoğlu beklemez, çünkü yaşam devam ediyor. Beklettiğiniz zaman onun hayatını tehdit altına almış olursunuz. Bunların hazırlığını yapmak için böyle bir projeksiyon içerisine girdik” dedi.
“Geç de olsa bunlara başladık ve süratle devam ediyoruz”
Depremden sonra, şehirlerde bir afet anında nerede, ne şekilde, nasıl ve nereye müdahale edileceğinin bilinmediğini gözlemlediklerini aktaran Seçer, “Şehir yıllardır gelişmiş, hangi kurum hangi çalışmasını, hattını, sistemini nereden geçirmiş, yolun neresinde, yerin altında ne var hiçbir belediye bilmiyor. Teknoloji kullanılmamış, Coğrafi Bilgi Sistemi’ne geçilmemiş, bu konuda çalışmalar yapılmamış ama her şeyin bir başlangıcı var. Geç de olsa bunlara başladık ve süratle devam ediyoruz, devam edeceğiz” dedi.
Zeybek: “Risk yönetimi esas alan anlayışları mutlaka hayata geçirmek zorundayız”
CHP’nin Türkiye’de birinci parti olmasından dolayı ülkede yaşanan ya da yaşanabilecek tüm sorunlara ilişkin çözümleri topluma sunmaları gerektiğini kaydeden CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, “Türkiye’de afetlerle ilgili temel bir yanılgıyı hala çözebilmiş değiliz. Biz afetlerle ilgili ‘Orman yangını oldu kim söndürecek, afet oldu kim gelecek, deprem oldu ilk kurtarmayı kim yapacak?’ biçimde yanlış bir tartışmayı çözememiş, 20 yıllık bir iktidarla mücadele ediyoruz. Bütün bilimsel veriler gösteriyor ki kriz yönetimi yerine risk yönetimi esas alan anlayışları mutlaka hayata geçirmek zorundayız. O nedenle risk yönetiminde bilimin yol göstericiliğini mutlaka kendine şiar edinmekten geçiyor. Kriz yönetiminden risk yönetimine geçmeyi başaramamış toplumda olası bir felakette çok ciddi bir insan kaybına yol açılır” sözlerine yer verdi.
Karalar: “CHP’li Belediyeler doğal felaketlere karşı hazırlıklı olacak”
Toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu dile getirerek konuşmasına başlayan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, doğaya verilen zararın sonucu olarak doğal afetlerin meydana geldiğini söyledi. Özellikle yangınların büyük çoğunun insan eliyle ortaya çıktığını ve erken müdahalenin çözüm olduğunu belirten Karalar, yöneticilerin özellikle çok daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, “Birkaç yıl önce Adana Kozan’da başlayan yangınlara bir hafta sonra uçaklar geldi. Belki de çok az bir orman yangınıyla bir yangını bitirecekken, olağanüstü büyüklükte yerler yandı. Ama görüyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin ikazları ve zorlamasıyla yangınlarda çok ciddi bir mesafe kat ettiğinde görüyoruz. Bu bizim için memnuniyet verici” diye konuştu. Doğal afetlere karşı önlemlerin alınabileceğini belirten Karalar, “CHP’li Belediyeler doğal felaketlere karşı hazırlıklı olacak” dedi.
Toplantı; sunum ve Büyükşehir Belediyelerinin ilgili dairelerinin bilgi aktarımıyla sona erdi.
Depremi yaşayan kentlerdeki nüfusun başka bölgelere göç etmesinin de bir nevi afet olduğu sözlerine ekleyen Seçer, 6 Şubat depreminden sonra Mersin’in 400 bin depremzedeyi ağırladığını ifade etti. Seçer, “5 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum, şunu gördüm; özellikle son 20 yıldır kamuda yapılan değişiklikler sonrası kurumların içinin boşaltılması neticesinde hem insan kaynağı açısından hem alet, ekipman, araç açısından en güçlü, manevra kabiliyeti en yüksek; olaylara en etkin, efektif ve zamanında müdahale eden yegane kurum belediyeler. Belediyelerin önemini depremde gördük” diye belirtti.
İtfaiye eri alımı konusunda yaşadıkları gecikmeleri anlatan Seçer, “Biz sadece devletin kurumlarından, bakanlıklarından adalet istiyoruz. Bir ayrıcalık istemiyoruz” dedi. Orman yangınlarının yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğundan söz eden Seçer, birçok bölgede orman yangınlarına müdahalede belediyelerin işin içerisine girmesinin engellendiğini anlattı.
Depremin ardından 10 Nisan 2023 tarihinde Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nı ve onun alt birimlerini kurarak, çalışmaları da süratle başlattıklarını anlatan Seçer, şu anki temel hedeflerinin, seçim manifestolarında da yer alan Afet Yönetim ve Lojistik Kampüsü kurmak olduğunu ifade etti.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından Adana Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen ‘Orman Yangınları ve Çevre Felaketleri’ konulu ‘14 Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ve Afet İşleri Daire Başkanlıkları Koordinasyon Toplantısı’na katıldı.
Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya; CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP Parti Meclisi Üyesi Baran Bozoğlu, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 14 Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili bürokratları ve partililer katıldı.
Başkan Seçer: “Mersin, son zamanlarda enerji koridoru haline gelen bir kent”
Toplantının orman alanlarının yoğun olduğu Akdeniz sahil kentlerini kapsayan bir bölgede olmasının son derece isabetli olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, bölgedeki kentlerin sel, tsunami, taşkın gibi birçok felaketle de karşı karşıya kalabilecek bir hinterlant olduğunu kaydetti. Başkan Seçer, Mersin başta olmak üzere Akdeniz sahil kentlerinin birçok sektörü bir arada barındırdığını belirtirken, Mersin’de faaliyet gösteren bazı sektörlerin tehlike arz ettiğini de örneklerle aktardı. Seçer, “Mersin’in şöyle bir özelliği var: Türkiye’de sanki turizm ve ticaret kenti gibi görünse de son zamanlarda bir enerji koridoru haline gelen bir kent. Orada bulunan akaryakıt tankları oldum olası kentimiz için çok büyük bir tehlike arz ediyor. Biliyorsunuz birçok firmaya ait akaryakıt dolum tesisleri Mersin sınırları içerisinde. Yine devam eden nükleer enerji santrali; bu da önümüzdeki süreçte nükleer sızıntılarla beraber büyük çevre felaketlerinin yaşanabileceği tehlikesini gözümüzün önüne getiriyor. Mersin haritada deprem bölgesinin dışında görünüyor ama depremden dolaylı etkilenen bir bölge hüviyetinde. Örneğin benim kentim, 6 Şubat depremlerinde herhangi bir yıkımla karşılaşmadı. Ancak 11 ilde yaşanan yıkımın ortaya çıkardığı sonucun direkt etkilediği kentlerin başında geliyor” dedi.
“Manevra kabiliyeti en yüksek kurumun belediyeler olduğu depremde görüldü”
Depremi yaşayan kentlerdeki nüfusun başka bölgelere göç etmesinin de bir nevi afet olduğu sözlerine ekleyen Başkan Seçer, 6 Şubat depreminden sonra Mersin’in 400 bin depremzedeyi ağırladığını ifade etti. Başkan Seçer, “Tüm bunlar bize; afetin şekli, şemali, şiddeti ne olursa olsun bu konuda hazırlıklı olmamız gerektiğini gösteriyor. Biz devletin bir kurumuyuz ama bir başımıza bütün bu felaketlerle uğraşacak kabiliyete sahip değiliz. Aslında görev, yetki ve sorumluluklarımız da buna kifayet etmiyor. Beş yıldır belediye başkanlığı yapıyorum, şunu gördüm; özellikle son yirmi yıldır kamuda yapılan değişiklikler sonrası kurumların içinin boşaltılması neticesinde hem insan kaynağı açısından hem alet ekipman araç açısından en güçlü, manevra kabiliyeti en yüksek; olaylara en etkin, efektif ve zamanında müdahale eden yegane kurum belediyeler. Bunu, belediyelerin önemini depremde gördük” diye belirtti.
Deprem bölgesinde farklı partilere mensup belediyelerin de çalışmalar yaptığını ancak CHP’li belediyelerin herhangi bir yerden talimat beklemeden kendi inisiyatifi ile önemli çalışmalar yaptığını sözlerine ekleyen Başkan Seçer, “AK Partili, MHP’li belediyeler de oradaydı ama Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak kendi inisiyatifimizle bir yerden emir, talimat beklemeden anında bölgeye intikal ederek imkanlarımızı seferber ettik. Aramızdaki fark o; anlayış farkı, yönetim farkı, görüş farkı” ifadelerine yer verdi.
“Yeni seçilen CHP’li belediye başkanlarının bu toplantıları önemsemesini tavsiye ederim”
Başkan Seçer, özellikle yeni seçilen CHP’li belediye başkanlarına bu toplantıları önemsemelerini tavsiye ederek, “Mutlaka bir işi en iyi yapan belediyeden bu desteği alsınlar. Sadece bu toplantıları beklemelerine de gerek yok. Biz bütün belediyelerle iş birliğine açık olduğumuzu buradan ilan etmek istiyoruz. Biz her şeyin en kalitelisini, en güzelini, en etkilisini, en sonuç alınabilenini yapmaya gayret ettiğimiz için bu talebimiz de son derece normal ve değerlidir diye düşünüyorum” diye konuştu.
Seçer, itfaiye erlerinin memur olmaları sağlanmalı
İtfaiye teşkilatında personel sorunu yaşadıklarından söz ederek, mevzuattan kaynaklı olarak belediyelerin itfaiye teşkilatlarında çalışan personelin statüsünün yasal olarak o personeli çalıştırmalarına imkan vermediğinden söz eden Seçer, yangılara müdahale edecek itfaiye erlerinin memur olmalarının sağlanması gerektiğini ifade etti.
Göreve gelir gelmez hemen bir değişim yapıp, revizyona gitmek istedikleri süreci anlatan Seçer, “ ‘Hem daha genç, daha yetenekli, hem fiziken hem ruhen bu işe uygun hem de memur statüsünde elemanlar alalım’ dedik. 282 kadro talebinde bulunduk. Şu ana kadar bir kez 100, bir kez 50 kadro alma imkânım oldu. Emin olun şu konuları bile bizzat Sayın Bakan’dan rica etme ihtiyacı duydum. Oysa böyle olmaması lazım. İlgili belediye ya da daire isteğini yazar, gönderir, onaylanır, uygunsa bakılır; ki uygun” diye konuştu.
“Böyle kalabalık bir nüfusa itfaiye teşkilatı olarak 600 personelle hizmet ediyoruz”
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin itfaiye teşkilatının 2.6 milyon nüfusa hizmet ettiğini aktaran Seçer, “Bizim resmi nüfusumuzun yüzde 30’u üzerinde nüfusumuz var. Mersin’de en az 200 bin depremzede yaşıyor ama ikametleri Mersin’de değil. Hakları ölmesin diye ikametlerini oraya aldırmıyor. Yani fiili nüfus var. Kağıt üzerinde Mersin’in nüfusu 2 milyon. Böyle kalabalık bir nüfusa itfaiye teşkilatı olarak 600 personelle hizmet ediyoruz. Yeni aldığımız 150 memuru da ilçelere dağıttık, daha bilinçli ve eğitimli personellerle yangınlara müdahale ediyoruz” diye belirtti.
“Biz devletin kurumlarından, bakanlıklarından adalet istiyoruz. Bir ayrıcalık istemiyoruz”
Çağa uygun ve modern bir itfaiye teşkilatı yaratmak için de eğitimli kadro ve yeterli teknolojik ekipmanın gerekliliğinin önemini aktaran Seçer, “Doğal olarak da bunlar para gerektiriyor. Ekonomik zorlukları anlatmamıza gerek yok. Biz sadece devletin kurumlarından, bakanlıklarından adalet istiyoruz. Bir ayrıcalık istemiyoruz. İller Bankası olarak sen Cumhur İttifakı’na mensup belediyelere bu destekleri veriyorsan, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere de adaletli davranmak durumundasın. Onlara destek oluyorsanız, bize de destek olmak durumundasınız. Şu anda İller Bankası’nda uzun aylardır itfaiye teşkilatımızı araç ekipman yönünden güçlendirmek için girişimler yapıyoruz, sonuçlarını bekliyoruz. Şu ana kadar da bir sonuç alamadım” ifadelerine yer verdi.
Seçer’den ATA Eğitim Merkezi’ne davet
Mersin Büyükşehir olarak ATA Eğitim Merkezi’ni kurduklarını da hatırlatan Seçer, “Yeni bir tesis. Orada itfaiye teşkilatımızı eğitiyoruz. Özel sektörden talep olursa da eğitiyoruz. Bu konuda ilgilenen belediyelerimizin, belediye teşkilatlarımızın bize misafir olmalarını isteriz. Her zaman personelini ve ekiplerini gönderebilirler. Orada bizim imkanlarımızdan yararlanabilirler, personelin eğitimine katkı sunabiliriz” diye duyurdu.
“Orman yangınlarının kaynağının yüzde 90’ı insan kaynaklı”
Orman yangınları konusuna da değinen Seçer, bölgede yaşanan yangınlar hakkında da bilgi vererek, “Mersin’de son 5 yılda, Başkanlık yaptığım dönemde ortalama her yıl 2 civarında büyük orman yangını yaşadık. Ama küçük ölçekte onlarca yaşandı. Her yıl belki de 100-150-200’e denk gelen bazı yıllar minik orman yangınlarıyla yüzleştik. Bu konuda zaten kaynağın yüzde 90 insan olduğunu biliyoruz. Buna ayrı bir başlık açmak gerekiyor. Ancak mevcut koşullarda özellikle orman köylülerini eğitmek, mümkünse Sular İdaresi’yle hidrant tesis etmek için işbirliği yapmanın çok önemli olduğunu gördük ve bu konuda da yaptığımız çalışmalarda bir hayli yol aldığımızı düşünüyorum” dedi.
“Birçok bölgede orman yangınlarına müdahalede belediyelerin işin içerisine girmesinin engellendiğini biliyoruz”
Orman yangınlarının birinci derecede tedbirini almanın, kontrol altına almanın ve söndürme görevinin belediyelerin itfaiye teşkilatlarında olmadığını, ilgili kurumlarda olduğunu dile getiren Seçer, “Ama biz İl Koordinasyon Kurulu’na katkı sunmak, onlara alet, ekipman ya da insan kaynağı sağlamak konusunda her zaman hazır olduk. Zaman zaman genel siyasi gerginlikler maalesef bu tip insani müdahalelere dahi tesir etti. Belki biz kendi bölgemizde yaşamasak da biliyoruz ki birçok bölgede orman yangınlarına müdahalede belediyelerin işin içerisine girmesinin engellendiğini biliyoruz. Bunun da önümüzdeki süreçte yaşanmamasını dilemekten başka elimden bir şey gelmiyor” diye konuştu.
Depremin ardından 10 Nisan 2023 tarihinde Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nı ve onun alt birimlerini kurarak, çalışmaları da süratle başlattıklarını anlatan Seçer, şu anki temel hedeflerinin, seçim manifestolarında da yer alan Afet Yönetim ve Lojistik Kampüsü kurmak olduğunu ifade ederek, “Bu zaten Mersin halkına verdiğimiz bir sözdür. Koordinasyon Merkezimizde eğitim birimlerine, lojistik depolama alanlarına kadar herhangi bir afet olduğu zaman herkes alet-ekipman, çadır, çizme ve gıda peşine düşüyor ama hazır olmadığı için zaman alıyor. İnsanoğlu beklemez, çünkü yaşam devam ediyor. Beklettiğiniz zaman onun hayatını tehdit altına almış olursunuz. Bunların hazırlığını yapmak için böyle bir projeksiyon içerisine girdik” dedi.
“Geç de olsa bunlara başladık ve süratle devam ediyoruz”
Depremden sonra, şehirlerde bir afet anında nerede, ne şekilde, nasıl ve nereye müdahale edileceğinin bilinmediğini gözlemlediklerini aktaran Seçer, “Şehir yıllardır gelişmiş, hangi kurum hangi çalışmasını, hattını, sistemini nereden geçirmiş, yolun neresinde, yerin altında ne var hiçbir belediye bilmiyor. Teknoloji kullanılmamış, Coğrafi Bilgi Sistemi’ne geçilmemiş, bu konuda çalışmalar yapılmamış ama her şeyin bir başlangıcı var. Geç de olsa bunlara başladık ve süratle devam ediyoruz, devam edeceğiz” dedi.
Zeybek: “Risk yönetimi esas alan anlayışları mutlaka hayata geçirmek zorundayız”
CHP’nin Türkiye’de birinci parti olmasından dolayı ülkede yaşanan ya da yaşanabilecek tüm sorunlara ilişkin çözümleri topluma sunmaları gerektiğini kaydeden CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, “Türkiye’de afetlerle ilgili temel bir yanılgıyı hala çözebilmiş değiliz. Biz afetlerle ilgili ‘Orman yangını oldu kim söndürecek, afet oldu kim gelecek, deprem oldu ilk kurtarmayı kim yapacak?’ biçimde yanlış bir tartışmayı çözememiş, 20 yıllık bir iktidarla mücadele ediyoruz. Bütün bilimsel veriler gösteriyor ki kriz yönetimi yerine risk yönetimi esas alan anlayışları mutlaka hayata geçirmek zorundayız. O nedenle risk yönetiminde bilimin yol göstericiliğini mutlaka kendine şiar edinmekten geçiyor. Kriz yönetiminden risk yönetimine geçmeyi başaramamış toplumda olası bir felakette çok ciddi bir insan kaybına yol açılır” sözlerine yer verdi.
Karalar: “CHP’li Belediyeler doğal felaketlere karşı hazırlıklı olacak”
Toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu dile getirerek konuşmasına başlayan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, doğaya verilen zararın sonucu olarak doğal afetlerin meydana geldiğini söyledi. Özellikle yangınların büyük çoğunun insan eliyle ortaya çıktığını ve erken müdahalenin çözüm olduğunu belirten Karalar, yöneticilerin özellikle çok daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, “Birkaç yıl önce Adana Kozan’da başlayan yangınlara bir hafta sonra uçaklar geldi. Belki de çok az bir orman yangınıyla bir yangını bitirecekken, olağanüstü büyüklükte yerler yandı. Ama görüyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin ikazları ve zorlamasıyla yangınlarda çok ciddi bir mesafe kat ettiğinde görüyoruz. Bu bizim için memnuniyet verici” diye konuştu. Doğal afetlere karşı önlemlerin alınabileceğini belirten Karalar, “CHP’li Belediyeler doğal felaketlere karşı hazırlıklı olacak” dedi.
Toplantı; sunum ve Büyükşehir Belediyelerinin ilgili dairelerinin bilgi aktarımıyla sona erdi.