Yaşam » Güncel » Dünya »

Hayvan Dışkısından Elde Edilen Dünyanın En Pahalı Kahvesi Kopi Luwak

Kediye benzer hayvanın dışkısından elde edilen ve dünyanın en pahalı kahvesi olarak bilinen Kopi Luwak Kahvesinin kilosu 500 Dolardan satılıyor.


@mersinhaber 'i takip et
Endonezya'da bulunan Sumatra adası ve çevresindeki birkaç adada bulunan palmiye misk kedisinin kahveyi yemesi ve sonrasında dışkılaması sayesinde elde edilen ve yılda 380 kilo üretilebilen kopi luwak kahvesi 350 dolar ile 500 dolar arasında satılıyor.

Kopi Luwak dünyadaki en pahalı kahve.Bu kahve Luwak diye bilinen kediye benzer küçük Endonezya hayvanının dışkısından elde ediliyor.Kediyi andıran bir görüntüsü olmasına rağmen kedigiller familyasında değil,kuyruksürenlerin yer aldığı familyaya ait olan bir tür hayvan.


Görüntüsü nedeniyle misk kedisi diye de anılan bu hayvanlar, böcekten meyveye kadar birçok şeyle beslenirler.Fakat üretim için yetiştirilen Luwakların beslenme alışkanlığına çok dikkat edilir.

Dünyadaki en pahalı ve en az üretilen kahvenin üretim aşamasında ise Luwak’lar, kahve çekirdeklerinin kirazlı kısmını yiyor, sindiremediği kısmı ise dışarı çıktığında toplanıyor, temizleniyor, kavruluyor ve türk kahvesi sunar gibi sunuluyor.


KOPİ LUWAK KAHVESİNİN KİLOSU 500 DOLAR

Dünya genelinde oldukça fazla tüketicisi bulunan kahvenin zamanla, butik kahveciliğe doğru evrilmesi de ne kadar çok rağbet gördüğünün en önemli kanıtı olarak gösterilebilir. Bu kadar çok tercih edilmesi ve kahve kültürü üzerine yeni bir pazarın oluşmasının ardından, üretim ve yapım aşamaları da şekillenerek daha farklı tatlarda kahveler üretilmeye başlandı. Bu da kahve çeşitliliğini arttırırken, fiyatlarının da değişmesine neden oldu. Dünyanın en pahalı kahvesi olarak bilinen Kopi Luwak kahvesi şu an kilosu 350 dolar ila 500 dolar arasında bir fiyata satılıyor ve asıl önemli olan fiyatından ziyade nasıl yapıldığı.


KEDİNİN DIŞKISI SAYESİNDE ELDE EDİLİYOR

Kısaca Kopi Luwak kahvesi: Endonezya'nın Sumatra adası ile çevresindeki birkaç adada yaşayan palmiye misk kedisinin kahveyi yemesi ve sonrasında dışkılaması sayesinde elde ediliyor. Kahve çekirdeklerinin misk kedilerine yedirilmesinin en büyük amacı da midelerinde fermente edilmesidir.


YILDA 380 KİLO ÜRETİLEBİLİYOR

Bu fermente işleminin ve misk kedilerinin dışkılamasının ardından eşsiz bir tada sahip olduğu belirtilen Kopi Luwak kahvesinin yılda sadece, ortalama 380 kg üretildiğini de belirtmekte fayda var.

Daha fazlası ve daha hızlı bilgi için sizde;
Facebook'ta @mersihnaber 'i
Instagram'da @mersinhaber 'i veya
Twitter'da @mersinhaber 'i takip edebilirsiniz.
İlk olarak anlık gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz.. Dilerseniz sosyal medya hesapları üzerinden sizlerde bir olayı ihbar edebilir veya bir gelişmeden bizleri haberdar edebilirsiniz.
Başkan Vahap Seçer, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan ve Beraberindeki Heyetle Bir Araya Geldi.

Siyaset » Yerel »

Başkan Vahap Seçer, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan ve Beraberindeki Heyetle Bir Araya Geldi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Vahap Seçer, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan, Anadolu Ermeni Cemaatleri Gözetmeni Peder Avedis Tabaşyan ve Patrik Maşalyan’ın yardımcısı Peder Şirvan Mürzyan’ı makamında ağırladı.


@mersinhaber 'i takip et
Ziyarette, deprem bölgelerini ayağa kaldırmak ve hem bölgedeki hem Mersin’deki depremzede yurttaşların ihtiyaçlarını karşılamak için tüm imkânları seferber ettiklerini söyleyen Başkan Seçer, bu hizmetleri hiçbir ırk, dil, din ve mezhep ayrımı yapmadan gerçekleştirdiklerini vurguladı. Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan ise, Mersin’in deprem sürecinde çok işlevsel bir rol oynadığını ve deprem bölgeleri için çalıştığını gözlemlediklerini belirterek, Büyükşehir’in kentte ve deprem bölgelerinde yaptığı çalışmalardan dolayı Başkan Seçer’e teşekkürlerini iletti.

“Depremde yıkıma uğrayan kentleri tekrar ayağa kaldırmak lazım”

Ziyarette geçtiğimiz aylarda yaşanan deprem felaketiyle ilgili konuşan Başkan Seçer, deprem bölgelerini ayağa kaldırmak gerektiğine dikkat çekerek, “Çok sayıda insan hayatını kaybetti, aileler dağıldı,. Hayatta kalanların hayata sevgisi, yaşama sağlığı, yaşam arzusu ortadan kalktı. Kolay değil, kurulu bir düzen darmadağın oldu. İnsanın düşünürken bile kalbi sıkışıyor. İnsan açısından bu derece zor bir durum. Diğer taraftan devlet açısından da çok büyük bir sorun. Hem ekonomik hem toplumsal sorun. Depremde yıkıma uğrayan kentleri tekrar ayağa kaldırmak lazım. Yeniden inşa etmek, orada çarkı tekrar döndürmek için doğru adımlar atmak gerekir. Zaman geçirmeden, tahribatın derinliğini artırmadan bunları yapmak lazım” dedi.

“Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’a derhal ekiplerimizi gönderdik”
Depremin ilk gününden itibaren bölgeye ekipleri gönderdiklerini ve depremin 2. günü kendisinin de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları ile birlikte depremin yaşandığı şehirlere gittiğini aktaran Seçer, “Gördüğüm kadarıyla en çok tahribatın olduğu yer Hatay. Depremin 2. günü oradaydım ben. Defne’ye gittik, Samandağ’a gittik. İnsanlar çaresizce bizden yardım istiyordu. İzah edilemeyecek sahneler gördük. Adıyaman da öyle, Kahramanmaraş, Adıyaman, Pazarcık da öyle. Eşimin köyü yok oldu Pazarcık’ta. Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’a derhal ekiplerimizi gönderdik” ifadelerini kullandı.

“Biz kamuyuz daha bilinçli davranmak zorundayız”
Mersin’de bir yıkım olmadığını ancak depremin daha yakın bir bölgede olması takdirde Mersin’de büyük yıkımların ortaya çıkabileceğini belirten Seçer, “Belediyenin bir binasını boşalttık tedbir olarak. Biz kamuyuz, daha bilinçli davranmak zorundayız. O dönemde yine bir site boşaltıldı. Çünkü zemini sıkıntılıydı. Mersin’de yapı stokunda ciddi sorun var. Sahilde zemin sorunu da var. Zamanında kurallara uyulmadan çok bina yapılmış, inşaat kalitesi de zemin emniyeti de çok uygun değil. Bu binaların dönüşmesi lazım. Aynı şiddette bir deprem daha yakın bir coğrafyada olsaydı burası çok ciddi hasar görebilirdi” şeklinde konuştu.

“İmkânlarımızı depremzedeler için seferber ettik”

Deprem sürecinde bölgeden gelen binlerce insana ev sahipliği yaptıklarını hatırlatan Seçer, “İnsanlar da yardımcı oldu. Evlerine aldılar. Bizler de hem insani olarak hem vicdan hem de tabi ki görevimiz gereği bütün çalışmaları durdurup, hep oraya aktardık. Öğretmenlerimizi, sanatçılarımızı hep oraya gönderdik. Günlük 35-40 bin civarında yemek çıkarttık. İmkânlarımızı depremzedeler için seferber ettik. Ama dışarıdan da imkânı olan şirketler, hatta fakir halk bile yardımcı oldu. Hiçbir şey yapamıyorsa bile ekmeğinin yarısını verdi” dedi ve bu imkanları hiçbir ırk, dil, din ve mezhep ayrımı yapmadan gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Seçer, ziyarette Patrik Maşalyan ve cemaatinin de herhangi bir talepte her zaman Büyükşehir’in kapısını çalabileceklerini ve depremzedeler için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.

Maşalyan: “Mersin depremde çok işlevsel bir rol oynadı”

Cemaatlerini ziyaret etmek ve depremzedelere destek olmak için geldiklerini belirten Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan da “Mersin depremde çok işlevsel bir rol oynadı. Zaten depremzedelerin çoğu Mersin’e geldi. Ortodokslar da çok geldi” diyerek Büyükşehir’in kentte ve deprem bölgelerinde yaptığı çalışmalardan dolayı Başkan Seçer’e teşekkürlerini iletti.

Mürzyan: “Böyle günlerde herkes birbirine din, dil ayırmadan destek oluyor”
Patrik Maşalyan’ın Yardımcısı Peder Şirvan Mürzyan ise deprem sürecinde Türkiye’nin büyük bir yardımlaşma ve dayanışma sergilediğini söyleyerek, “Böyle günlerde herkes birbirine din, dil ayırmadan destek oluyor, insan olduğumuzu hissettik. Ülke vatandaşı olmak ve birlikte yaşamak böyle bir şey. Bunu gerektiren bir şey. Bu davranışlarından dolayı size çok teşekkür ederiz” dedi.

Daha fazlası ve daha hızlı bilgi için sizde;
Facebook'ta @mersihnaber 'i
Instagram'da @mersinhaber 'i veya
Twitter'da @mersinhaber 'i takip edebilirsiniz.
İlk olarak anlık gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz.. Dilerseniz sosyal medya hesapları üzerinden sizlerde bir olayı ihbar edebilir veya bir gelişmeden bizleri haberdar edebilirsiniz.