Başkan Seçer, Tmmob Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi’nin 14. Olağan Genel Kurulu’na Katıldı
Tarım sektörünün mutlaka desteklenmesi gerektiğini ifade eden Başkan Seçer, Türkiye’de tarımda yapılan yanlış politikalara değindi.
@mersinhaber 'i takip et
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi’nin 14. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Başkan Seçer, tarımın desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’de tarım sektöründe uygulanan yanlış politikalara dikkat çekti. Seçer, “Türkiye’de tarım ehil ellere verilmediği sürece bir arpa boyu yol alınacağını düşünmüyorum” dedi.
“Meslektaşlarımın içinde bulunduğu durum beni kelimenin tam anlamıyla kahrediyor”
Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan genel kurula Başkan Seçer’in yanı sıra Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan ve Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi’nin üye ve temsilcileri katıldı. Başkan Seçer, bir ziraat mühendisi olarak salondaki meslektaşlarıyla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ziraat mühendisliğinin çok değerli bir meslek alanı olduğunu vurgulayan Başkan Seçer, mesleğin insan hayatıyla olan bağlantısını, “Gıda olmazsa yaşam olmaz. İnsan hayatı, canlı hayatı diye bir kavramdan bahsedemeyiz” cümleleri ile anlattı. Türkiye’de sorunların el yordamıyla çözülmeye çalışıldığını, bunun da kendisini üzdüğünü ifade eden Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Çok önemli bir mesleği anlatıyorum ama Türkiye’de bu alanda meslektaşlarımın bugün içinde bulunduğu durum da beni kelimenin tam anlamıyla kahrediyor. Çok sayıda eğitim kurumu açılıyor. Üniversitelerde ziraat bölümleri, ziraat fakülteleri ya da farklı fakülte adı altında farklı programlar uygulanıyor. En son aldığım bilgi ışığında konuşuyorum; 39 fakültenin yıllık mezun ettiği öğrenci sayısının 5 bin 500 civarında olduğu düşünülürse, her yıl Türkiye’de 5 bin 500 meslektaşımızın çalışma hayatına dahil olması lazım. Ama görüyorum ki bu meslektaşlarım, eğitim gördüğü alanın çok dışında, hiç alakası olmayan alanlarda çalışmak durumunda kalıyor. Diğer bir sıkıntı; mezun olan meslektaşlarımızın mesleki bilgi yeterliliğinin sınırlı ya da yetersiz olduğunu görüyoruz. Bu da mesleğin prestijine çok olumsuz etki ediyor. Bütün bunlar şu anda siyasetin çözmesi gereken konular.”
“Tarım desteklenmek zorundadır”
Tarım sektörünün önemine vurgu yaparak konuşmasını sürdüren Başkan Seçer, Türkiye’nin iklim ve tarımsal ürün çeşitliliği bakımından zengin bir ülke olduğunu söyledi. Kadim bir tarım kültürüne sahip olunmasının Türkiye’yi geleceğe de bir tarım ülkesi olarak taşıyacağını ifade eden Seçer, “Bölgemizden ele alırsak dünyanın birçok yerinde eşine ender rastlanan tarımsal özelliklere, dinamiklere, kriterlere sahibiz. Verimli topraklarımızdan mikroklima iklimine kadar; sebzesi, meyvesi, tarla bitkisi, bahçe bitkisi, hayvancılıktan her çeşit tarıma müsait bir coğrafyada yaşıyoruz” dedi.
Tarımsal alanda son 20 yılda Türkiye’de yapılan yanlış politikalara da değinen Başkan Seçer, tarımın sadece ekonomik bir sektör olarak görülmesinin doğru olmadığını, tarıma mutlaka destek verilmesi gerektiğini vurguladı. Seçer, “Bütün ülkeler tarımını desteklemek zorunda. 1 kilogram ürün elde edersiniz, dünya piyasalarındaki dolar karşılığını yazın, o 1 kilogram ürünü elde etmek için harcadığınız enerji ve girdi maliyetlerinin de dolar karşılığını yazın, dünyanın neresinde olursa olsun girdi maliyetleri yüksektir. Onun için tarım desteklenmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
“Tarım ekonomik ve sosyal bir sektördür”
“Tarım bir başına ekonomik bir sektör. Tarım, sosyal bir sektördür” ifadesi ile sözlerini sürdüren Başkan Seçer, “Tarım olmazsa aç kalırsın ölürsün. Nasıl ekonomik sektör oldu? Şu anda Türkiye’nin % 20 istihdamını sağlayan tarım olmazsa köyden şehre insanlar gelir; işsizliğin yarattığı bütün kötülüklerle karşı karşıya kalırsınız. Hani tarım ekonomik sektördü. Demek ki tarımın bir de toplumsal yönü var. Bunu göremediler” dedi. Başkan Seçer, Türkiye’de 2008’de et krizi yaşandığını, ardından işlerin tersine döndüğünü ifade ederek, “Şu anda doğal olarak mesleğim icabı, görevim olmasa da takip ediyorum. Aynı yanlışlara devam ediyoruz. Türkiye’de tarım ehil ellere verilmediği sürece bir arpa boyu yol alınacağını düşünmüyorum. Şu anda da Tarım ve Orman Bakanı’nın yönetim anlayışına bakıyorum tarıma dair Türkiye’de hiçbir umudum yok. Maalesef bu gerçeklerle yüzleşmek zorundayız” diye konuştu.
“Sonuç ne olursa olsun, kazanan mesleğimiz, meslektaşlarımız olsun”
Başkan Seçer, Genel Kurul’a gelirken siyasetçi kimliğini bıraktığını da vurgulayarak, “Ben bu Odanın bir üyesiyim. Oda üyesi olmak ve meslektaşlarımla sohbet etmek üzere kürsüye çıktım. Gerçekler maalesef bunlar. Ben Genel Kurulumuzun geleceğe dair olumlu çalışmalar yapabilecek bir sonuçla bitmesini temenni ediyorum. Bugüne kadar çok değerli Başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz görev yaptılar. Herkes iyi niyetle bir çaba gösterdi. Sonuç ne olursa olsun, kazanan mesleğimiz, meslektaşlarımız olsun” dedi.
“Meslektaşlarımın içinde bulunduğu durum beni kelimenin tam anlamıyla kahrediyor”
Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan genel kurula Başkan Seçer’in yanı sıra Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan ve Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi’nin üye ve temsilcileri katıldı. Başkan Seçer, bir ziraat mühendisi olarak salondaki meslektaşlarıyla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ziraat mühendisliğinin çok değerli bir meslek alanı olduğunu vurgulayan Başkan Seçer, mesleğin insan hayatıyla olan bağlantısını, “Gıda olmazsa yaşam olmaz. İnsan hayatı, canlı hayatı diye bir kavramdan bahsedemeyiz” cümleleri ile anlattı. Türkiye’de sorunların el yordamıyla çözülmeye çalışıldığını, bunun da kendisini üzdüğünü ifade eden Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Çok önemli bir mesleği anlatıyorum ama Türkiye’de bu alanda meslektaşlarımın bugün içinde bulunduğu durum da beni kelimenin tam anlamıyla kahrediyor. Çok sayıda eğitim kurumu açılıyor. Üniversitelerde ziraat bölümleri, ziraat fakülteleri ya da farklı fakülte adı altında farklı programlar uygulanıyor. En son aldığım bilgi ışığında konuşuyorum; 39 fakültenin yıllık mezun ettiği öğrenci sayısının 5 bin 500 civarında olduğu düşünülürse, her yıl Türkiye’de 5 bin 500 meslektaşımızın çalışma hayatına dahil olması lazım. Ama görüyorum ki bu meslektaşlarım, eğitim gördüğü alanın çok dışında, hiç alakası olmayan alanlarda çalışmak durumunda kalıyor. Diğer bir sıkıntı; mezun olan meslektaşlarımızın mesleki bilgi yeterliliğinin sınırlı ya da yetersiz olduğunu görüyoruz. Bu da mesleğin prestijine çok olumsuz etki ediyor. Bütün bunlar şu anda siyasetin çözmesi gereken konular.”
“Tarım desteklenmek zorundadır”
Tarım sektörünün önemine vurgu yaparak konuşmasını sürdüren Başkan Seçer, Türkiye’nin iklim ve tarımsal ürün çeşitliliği bakımından zengin bir ülke olduğunu söyledi. Kadim bir tarım kültürüne sahip olunmasının Türkiye’yi geleceğe de bir tarım ülkesi olarak taşıyacağını ifade eden Seçer, “Bölgemizden ele alırsak dünyanın birçok yerinde eşine ender rastlanan tarımsal özelliklere, dinamiklere, kriterlere sahibiz. Verimli topraklarımızdan mikroklima iklimine kadar; sebzesi, meyvesi, tarla bitkisi, bahçe bitkisi, hayvancılıktan her çeşit tarıma müsait bir coğrafyada yaşıyoruz” dedi.
Tarımsal alanda son 20 yılda Türkiye’de yapılan yanlış politikalara da değinen Başkan Seçer, tarımın sadece ekonomik bir sektör olarak görülmesinin doğru olmadığını, tarıma mutlaka destek verilmesi gerektiğini vurguladı. Seçer, “Bütün ülkeler tarımını desteklemek zorunda. 1 kilogram ürün elde edersiniz, dünya piyasalarındaki dolar karşılığını yazın, o 1 kilogram ürünü elde etmek için harcadığınız enerji ve girdi maliyetlerinin de dolar karşılığını yazın, dünyanın neresinde olursa olsun girdi maliyetleri yüksektir. Onun için tarım desteklenmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
“Tarım ekonomik ve sosyal bir sektördür”
“Tarım bir başına ekonomik bir sektör. Tarım, sosyal bir sektördür” ifadesi ile sözlerini sürdüren Başkan Seçer, “Tarım olmazsa aç kalırsın ölürsün. Nasıl ekonomik sektör oldu? Şu anda Türkiye’nin % 20 istihdamını sağlayan tarım olmazsa köyden şehre insanlar gelir; işsizliğin yarattığı bütün kötülüklerle karşı karşıya kalırsınız. Hani tarım ekonomik sektördü. Demek ki tarımın bir de toplumsal yönü var. Bunu göremediler” dedi. Başkan Seçer, Türkiye’de 2008’de et krizi yaşandığını, ardından işlerin tersine döndüğünü ifade ederek, “Şu anda doğal olarak mesleğim icabı, görevim olmasa da takip ediyorum. Aynı yanlışlara devam ediyoruz. Türkiye’de tarım ehil ellere verilmediği sürece bir arpa boyu yol alınacağını düşünmüyorum. Şu anda da Tarım ve Orman Bakanı’nın yönetim anlayışına bakıyorum tarıma dair Türkiye’de hiçbir umudum yok. Maalesef bu gerçeklerle yüzleşmek zorundayız” diye konuştu.
“Sonuç ne olursa olsun, kazanan mesleğimiz, meslektaşlarımız olsun”
Başkan Seçer, Genel Kurul’a gelirken siyasetçi kimliğini bıraktığını da vurgulayarak, “Ben bu Odanın bir üyesiyim. Oda üyesi olmak ve meslektaşlarımla sohbet etmek üzere kürsüye çıktım. Gerçekler maalesef bunlar. Ben Genel Kurulumuzun geleceğe dair olumlu çalışmalar yapabilecek bir sonuçla bitmesini temenni ediyorum. Bugüne kadar çok değerli Başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz görev yaptılar. Herkes iyi niyetle bir çaba gösterdi. Sonuç ne olursa olsun, kazanan mesleğimiz, meslektaşlarımız olsun” dedi.