Linç Kampanyasına Maruz Kalan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a Tarsus’tan Destek
Ramazan ayının ilk Cumasındaki hutbede eşcinsellik ve eşcinsellerle ilgili sarf ettiği sözler nedeniyle linç kampanyasına maruz kalan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş için Tarsus’taki STK’lardan destek açıklaması.
@mersinhaber 'i takip et
Tarsus’ta faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinden Diyanet-Sen, Bağımsız Diyanet- Sen, Türk Diyanet Vakıf-Sen, Avrasya Türk Diyanet Vakıf-Sen ve Türk Diva-Sen,Tarsus gönüllü kuruluşlar,Türk Kızılay Tarsus Şubesi, Anadolu platformu İyilik- Der,Tügva,Semerkand Vakfı,Şehit Öğretmen Buminhan Temizkan Derneği,Eğitime Destek Platformu Memur-Sen Tarsus İlçe Temsilciği ile Tarsus Ashab-ı Kehf platformunda yer alan :Veren El Derneği, Anadolu Gençlik Vakfı, Tarsus İ.H.H, Tarsus Yeni Asya Temsilciliği, Can Suyu Derneği, Öğder, Davet Kardeşlik Vakfı, Bab-u İrfan, Nusrat-Der, Erdem- Der ve Umut Kervanı Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı desteklediği yönünde ortak bir açıklama yaptı.
İşte o açıklama:
Diyanet İşleri Başkanımıza değil,İslam ın Emirlerine Dava Açılmıştır.
“Kur’an ayetleri ve kanundaki görevleri çerçevesinde Cuma hutbesinde Kur’an’ın “zinaya yaklaşmayın” emrini insanlığa tebliğ etmesinden dolayı Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali ERBAŞ hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kınıyor, tüm Diyanet camiası ve Tarsus lu STK’lar olarak Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.
#AliErbasyanlızdeğildir
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali ERBAŞ hocamız Ramazan ayının ilk Cuma hutbesini Ankara Hacı Bayram-ı Veli Camii minberinde okuduğu Hutbe metninde toplumda huzur ve saadeti tesis etmenin esaslarına değinerek, toplumun temelini sarsan ana problemleri ayeti kerimeler ışığında çok güzel bir biçimde dile getirmiştir. Sayın hocamızın islamın, eşcinselliği lanetlemesi ifadesi ne hikmetse İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesini üzmüş ki, muhterem hocamız hakkında suç duyurusunda bulunulmuş. Doğrusu çok hayreti mucip bir müracaat olmuş. Filhakika adı üstünde insan haklarını savunmak amaçlı kurulan mezkur kuruluşun en öncelikli görevi elbette haksızlığa uğrayan insanların haklarını korumak ve savunuculuğunu yapmaktır. O halde İHD cidden asli görevlerini ne derece yerine getiriyor sorusunu bizzat kendilerine sormamız icap eder
Oysa Diyanet İşleri Başkanımız hutbelerinde; insanlığın ahlakını, sıhhatini ve bir arada yaşama haklarını ellerinden alan kötü fiilleri dillendirmiş, aile yapımızı bozan, boşanmaları artıran, insanlar arasında güven duygularını alıp götüren ahlaksızlıkları dile getirmiştir. Günümüzde hemen hemen tüm dünyanın huzurunu kaçıran coronavirüs covıd-19’un bu denli yaygın ve bulaşıcı hal almasının sebeplerinin biraz da insanların hatalarından aranması gerektiği muhakkak iken, İHD Ankara Şubesinin mal bulmuş mağribi misali Sayın Başkanımız hakkında suç duyurusunda bulunması sadece kendilerinin amaçları dışına çıktıklarını göstermektedir.
Sözde İnsan Hakları savunuculuğunu yaptıklarını iddia edenler, toplumun temelini sarsan, gençliği uçuruma sürükleyen, ailelerin dağılmalarına sebebiyet veren, içki, kumar, zina vb zararlı alışkanlıkları önlemek amaçlı çalışmalar yapmanız gerekirken, sizin bu yaptığınız insan haklarını savunmak değil bizzat insanlığa balta vurmak, ailelerin parçalanmalarına ortak olmak demektir.
Kamuoyuna saygılarımızla
İşte o açıklama:
Diyanet İşleri Başkanımıza değil,İslam ın Emirlerine Dava Açılmıştır.
“Kur’an ayetleri ve kanundaki görevleri çerçevesinde Cuma hutbesinde Kur’an’ın “zinaya yaklaşmayın” emrini insanlığa tebliğ etmesinden dolayı Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali ERBAŞ hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kınıyor, tüm Diyanet camiası ve Tarsus lu STK’lar olarak Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.
#AliErbasyanlızdeğildir
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali ERBAŞ hocamız Ramazan ayının ilk Cuma hutbesini Ankara Hacı Bayram-ı Veli Camii minberinde okuduğu Hutbe metninde toplumda huzur ve saadeti tesis etmenin esaslarına değinerek, toplumun temelini sarsan ana problemleri ayeti kerimeler ışığında çok güzel bir biçimde dile getirmiştir. Sayın hocamızın islamın, eşcinselliği lanetlemesi ifadesi ne hikmetse İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesini üzmüş ki, muhterem hocamız hakkında suç duyurusunda bulunulmuş. Doğrusu çok hayreti mucip bir müracaat olmuş. Filhakika adı üstünde insan haklarını savunmak amaçlı kurulan mezkur kuruluşun en öncelikli görevi elbette haksızlığa uğrayan insanların haklarını korumak ve savunuculuğunu yapmaktır. O halde İHD cidden asli görevlerini ne derece yerine getiriyor sorusunu bizzat kendilerine sormamız icap eder
Oysa Diyanet İşleri Başkanımız hutbelerinde; insanlığın ahlakını, sıhhatini ve bir arada yaşama haklarını ellerinden alan kötü fiilleri dillendirmiş, aile yapımızı bozan, boşanmaları artıran, insanlar arasında güven duygularını alıp götüren ahlaksızlıkları dile getirmiştir. Günümüzde hemen hemen tüm dünyanın huzurunu kaçıran coronavirüs covıd-19’un bu denli yaygın ve bulaşıcı hal almasının sebeplerinin biraz da insanların hatalarından aranması gerektiği muhakkak iken, İHD Ankara Şubesinin mal bulmuş mağribi misali Sayın Başkanımız hakkında suç duyurusunda bulunması sadece kendilerinin amaçları dışına çıktıklarını göstermektedir.
Sözde İnsan Hakları savunuculuğunu yaptıklarını iddia edenler, toplumun temelini sarsan, gençliği uçuruma sürükleyen, ailelerin dağılmalarına sebebiyet veren, içki, kumar, zina vb zararlı alışkanlıkları önlemek amaçlı çalışmalar yapmanız gerekirken, sizin bu yaptığınız insan haklarını savunmak değil bizzat insanlığa balta vurmak, ailelerin parçalanmalarına ortak olmak demektir.
Kamuoyuna saygılarımızla