Evdeki Mersinli Yurttaşlara Sağlıklı Beslenme Önerileri! Uzman Diyetisyenden Koronavirüs Dolayısıyla Evde Kalanlara Tavsiyeler
Mersin Büyükşehir Belediyesi, Koronavirüs (COVID-19) salgını sebebiyle evde kalan vatandaşlar için uzmanından beslenme önerileri aldı. Uzman diyetisyen Didem Beşirikli, Koronavirüs’le mücadelede bağışıklık sistemi ve beslenme arasındaki ilişki ile ilgili önemli bilgiler verdi.
@mersinhaber 'i takip et
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için düzenli ve dengeli beslenmenin önemine vurgu yapan Beşirikli, sebze-meyve yenilmesi, yeterli protein, çinko ve selenyum alımı, karbonhidrat tüketimine dikkat edilmesi önerisinde bulundu. Beşirikli, “Evde ve hareketsiz olduğumuz bu dönemde dolaşımı düzenlemek, bağırsak fonksiyonlarının ideal devamlılığı açısından sıvı takviyesi de önemli. En ideal şey, ideal vücut ağırlığı, ideal bağışıklık sistemi” dedi.
MERSİN/(FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)
Mersin Büyükşehir Belediyesi, dünyayı saran ve binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Koronavirüs (COVID-19) salgını sebebiyle yurttaşları evde kalmaya, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaya davet ediyor. Okulların eğitime ara vermesi, kafe ve restoranların kapanması, birçok kurumun ve özel şirketin personellerine evden çalışma sistemi getirmesiyle birlikte küçükten büyüğe evden çıkmayan yurttaşlar için Büyükşehir Belediyesi, hareketsiz kalınan bu süreçte uzmanından beslenme önerileri aldı. Özel bir hastanede görev yapan Uzman Diyetisyen Didem Beşirikli, Koronavirüs’le mücadelede bağışıklık sistemi ve beslenme arasındaki ilişki ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Koronavirüs’le mücadelede bağışıklık sisteminin güçlü olması önemli
Koronavirüs salgınıyla mücadelede vücudun savunma mekanizması olan bağışıklık siteminin yüksek olması gerektiğini belirten Uzman Diyetisyen Didem Beşirikli, “Yeterli ve dengeli beslenme açısından bağışıklığımızı düşündüğümüzde beş önemli faktöre değinmemiz gerekiyor. Bunlardan bir tanesi yeterlilik ve besin çeşitliliği. Yeterlilik, kişinin yaşına boyuna, cinsiyetine ve vücut gereksinimlerine göre değişmekle beraber çeşitlilikte en önemli olanlardan bir tanesi antioksidanlar. Bu çeşitliliği sağlarken de meyve ve sebzelerdeki renklerin çeşitliliğine dikkat ederek kendinize bir yol skalası edinebilirsiniz. İkincisi, besin hijyeni. Tabii ki el hijyeni, ortam hijyeni kadar besinin hazırlanması, satın alınması ve depolanma sırasındaki hijyeni önemli” dedi.
Beşirikli bağışıklık için önemli diğer faktörleri şu şekilde sıraladı:
“Üçüncü bir faktör ise tabii ki bizim açımızdan karbonhidrat tüketimi. Artık evdeyiz daha stabiliz. O yüzden rafine şekeri değil kompleks, daha yavaş emilen, daha kaliteli karbonhidratları tercih etmemiz önemli. Bunlar arasında da vitamin ve mineralce zengin meyve ve sebzeleri tercih etmeye çalışalım. Bir diğer faktör de probiyotikler. Yararlı bakterilerin sayısını ne kadar çok artırırsak vücudumuzun savunma mekanizması da o kadar iyi çalışır. Evinizde yapmış olduğunuz turşu veya kefir gibi mikroorganizma açısından zengin olan besinleri tercih edebilirsiniz. Son öneri ise doğru kişiye doğru takviye. Maalesef şu anda bir çılgınlık halinde vitamin ve mineral desteği alma ihtiyacı duyuyoruz ama doğru kişiye doğru takviye alınması gerekiyor. Bunları mümkün olduğunca önce besinlerden sağlamaya çalışmalıyız. Eğer tespit edilmiş olan yetersizlik ve eksikliğiniz yok ise çok fazla dışarıdan depo etmeye yönelmeyelim.”
Beşirikli’den bağışıklığı güçlendirmek için besin önerileri
Proteinlerin birey için vücut savaşçısı olan antikorların temel yapısını oluşturduğunu kaydeden Beşirikli, protein yapısındaki antikorların daha güçlü kalabilmesi için ortalama 70 kilo olan bir kişinin günlük alması gereken protein miktarının 60 gram olduğunu söyledi. Beşirikli, “Günlük bir yumurta, bir kibrit kutusu kadar peynir, yaklaşık olarak iki su bardağı kadar süt, yoğurt, ayran ya da kefir tüketimi, bir avuç içi kadar et veya bir tabak kurubaklagil yemeği ile beraber günlük 60 gram proteine ulaşmış oluyoruz. Bağışıklık sistemi için önem arz eden bir diğer önemli öge mineral olarak baktığımızda çinko. Fasulye, kuruyemişler, balık eti ve kırmızı et bizim için temel çinko kaynakları arasında yer almakta. Bir diğer önemli mineral olarak selenyumu sıralayabiliriz. Hastalık anında ve stres anında bizim için oluşacak yanıtların veya serbest radikallerin verdiği zararların azaltılmasında önem teşkil ediyor” diye konuştu.
Beşirikli önemli selenyum kaynakları arasında mantar, mercimek, yumurta ve deniz mahsullerinin yer aldığını söylerken, üst solunum yolları enfeksiyonu bulgularında öksürük ve astıma bağlı semptomların azaltılmasında kara mürver bitkisinin önemli bir yer teşkil ettiğini belirtti.
Hareketsiz günlerde alınan kalori miktarına dikkat
Evde geçirilen günlerin artmasıyla hareketsizlik ve stresle beraber alınacak zararlı kalorilerden olabildiğince uzak durulması gerektiğine dikkat çeken Uzman Diyetisyen Beşirikli, “Evde ve hareketsiz olduğumuz bu dönemde dolaşımı düzenlemek, bağırsak fonksiyonlarının ideal devamlılığı açısından sıvı takviyesi de önemli. En ideal şey, ideal vücut ağırlığı, ideal bağışıklık sistemi. Öğün sayısına dikkat etmek de çok önemli. Normal koşullarda nasıl bir biyolojik saatimiz varsa aynı saatte kalkıp kahvaltı etmek ve yemek düzenimizi oluşturmak yine vücudun hormon ve enzim sistemi açısından aynı tempoyu yakalaması için önemli” diye konuştu.
MERSİN/(FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)
Mersin Büyükşehir Belediyesi, dünyayı saran ve binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Koronavirüs (COVID-19) salgını sebebiyle yurttaşları evde kalmaya, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaya davet ediyor. Okulların eğitime ara vermesi, kafe ve restoranların kapanması, birçok kurumun ve özel şirketin personellerine evden çalışma sistemi getirmesiyle birlikte küçükten büyüğe evden çıkmayan yurttaşlar için Büyükşehir Belediyesi, hareketsiz kalınan bu süreçte uzmanından beslenme önerileri aldı. Özel bir hastanede görev yapan Uzman Diyetisyen Didem Beşirikli, Koronavirüs’le mücadelede bağışıklık sistemi ve beslenme arasındaki ilişki ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Koronavirüs’le mücadelede bağışıklık sisteminin güçlü olması önemli
Koronavirüs salgınıyla mücadelede vücudun savunma mekanizması olan bağışıklık siteminin yüksek olması gerektiğini belirten Uzman Diyetisyen Didem Beşirikli, “Yeterli ve dengeli beslenme açısından bağışıklığımızı düşündüğümüzde beş önemli faktöre değinmemiz gerekiyor. Bunlardan bir tanesi yeterlilik ve besin çeşitliliği. Yeterlilik, kişinin yaşına boyuna, cinsiyetine ve vücut gereksinimlerine göre değişmekle beraber çeşitlilikte en önemli olanlardan bir tanesi antioksidanlar. Bu çeşitliliği sağlarken de meyve ve sebzelerdeki renklerin çeşitliliğine dikkat ederek kendinize bir yol skalası edinebilirsiniz. İkincisi, besin hijyeni. Tabii ki el hijyeni, ortam hijyeni kadar besinin hazırlanması, satın alınması ve depolanma sırasındaki hijyeni önemli” dedi.
Beşirikli bağışıklık için önemli diğer faktörleri şu şekilde sıraladı:
“Üçüncü bir faktör ise tabii ki bizim açımızdan karbonhidrat tüketimi. Artık evdeyiz daha stabiliz. O yüzden rafine şekeri değil kompleks, daha yavaş emilen, daha kaliteli karbonhidratları tercih etmemiz önemli. Bunlar arasında da vitamin ve mineralce zengin meyve ve sebzeleri tercih etmeye çalışalım. Bir diğer faktör de probiyotikler. Yararlı bakterilerin sayısını ne kadar çok artırırsak vücudumuzun savunma mekanizması da o kadar iyi çalışır. Evinizde yapmış olduğunuz turşu veya kefir gibi mikroorganizma açısından zengin olan besinleri tercih edebilirsiniz. Son öneri ise doğru kişiye doğru takviye. Maalesef şu anda bir çılgınlık halinde vitamin ve mineral desteği alma ihtiyacı duyuyoruz ama doğru kişiye doğru takviye alınması gerekiyor. Bunları mümkün olduğunca önce besinlerden sağlamaya çalışmalıyız. Eğer tespit edilmiş olan yetersizlik ve eksikliğiniz yok ise çok fazla dışarıdan depo etmeye yönelmeyelim.”
Beşirikli’den bağışıklığı güçlendirmek için besin önerileri
Proteinlerin birey için vücut savaşçısı olan antikorların temel yapısını oluşturduğunu kaydeden Beşirikli, protein yapısındaki antikorların daha güçlü kalabilmesi için ortalama 70 kilo olan bir kişinin günlük alması gereken protein miktarının 60 gram olduğunu söyledi. Beşirikli, “Günlük bir yumurta, bir kibrit kutusu kadar peynir, yaklaşık olarak iki su bardağı kadar süt, yoğurt, ayran ya da kefir tüketimi, bir avuç içi kadar et veya bir tabak kurubaklagil yemeği ile beraber günlük 60 gram proteine ulaşmış oluyoruz. Bağışıklık sistemi için önem arz eden bir diğer önemli öge mineral olarak baktığımızda çinko. Fasulye, kuruyemişler, balık eti ve kırmızı et bizim için temel çinko kaynakları arasında yer almakta. Bir diğer önemli mineral olarak selenyumu sıralayabiliriz. Hastalık anında ve stres anında bizim için oluşacak yanıtların veya serbest radikallerin verdiği zararların azaltılmasında önem teşkil ediyor” diye konuştu.
Beşirikli önemli selenyum kaynakları arasında mantar, mercimek, yumurta ve deniz mahsullerinin yer aldığını söylerken, üst solunum yolları enfeksiyonu bulgularında öksürük ve astıma bağlı semptomların azaltılmasında kara mürver bitkisinin önemli bir yer teşkil ettiğini belirtti.
Hareketsiz günlerde alınan kalori miktarına dikkat
Evde geçirilen günlerin artmasıyla hareketsizlik ve stresle beraber alınacak zararlı kalorilerden olabildiğince uzak durulması gerektiğine dikkat çeken Uzman Diyetisyen Beşirikli, “Evde ve hareketsiz olduğumuz bu dönemde dolaşımı düzenlemek, bağırsak fonksiyonlarının ideal devamlılığı açısından sıvı takviyesi de önemli. En ideal şey, ideal vücut ağırlığı, ideal bağışıklık sistemi. Öğün sayısına dikkat etmek de çok önemli. Normal koşullarda nasıl bir biyolojik saatimiz varsa aynı saatte kalkıp kahvaltı etmek ve yemek düzenimizi oluşturmak yine vücudun hormon ve enzim sistemi açısından aynı tempoyu yakalaması için önemli” diye konuştu.