5 No'lu Komite Biyolojik Mücadeleye Dikkat Çekti
MTSO 5 No'lu Tarım Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi gerek yurtiçinde sağlıklı beslenmeyi desteklemek gerekse ihracatta yaşanan kalıntı sorununun önüne geçmek adına biyolojik mücadeleye geçilmenin önemine dikkat çekti.
@mersinhaber 'i takip et
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 5 No'lu Tarım Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi rotasını tarımda biyolojik mücadeleye çevirdi. Tarım İl Müdürlüğü, Araştırma Enstitüleri ve Üniversiteler işbirliğiyle,Silifke'den Hatay'a kadar geniş bir hinterlandda uygulanacak,AB destekleriyle hayata geçirmeyi planladıkları projeyle Mersin'in adını sağlıklı ve kaliteli ürünleriyle duyurmayı hedefliyor.
Okşar: "Yararlı böcek popülasyonunu artırmayı planlıyoruz"
Konuyla ilgili bilgi veren Meclis Üyesi ve Enfiher Zirai İlaç Sahibi Murat Okşar, zararlı böceklerle mücadelede yararlı avcı böceklerin popülasyonunu artırmayı hedeflediklerini anlattı. Yararlı böcek üreten istasyonlar kurmak istediklerini kaydeden Okşar şunları söyledi:"Mersin bir tarım kenti. Ağırlığımız ise narenciye üretimi. Narenciye ürünleri üzerinde yaşayan zararlı ve yararlı böcekler var. Son yıllarda yararlı böcek sayısının azalması nedeniyle zararlı böceklerle mücadele ilaçlar aracılığıyla gerçekleşiyor. Bu durum insan sağlığına zarar verdiği gibi kalıntı sorunu nedeniyle ihracatımızı da olumsuz etkiliyor. Yaşanan sorunla mücadele edebilmek adına yararlı böcek üreten istasyonlar oluşturup biyolojik mücadeleye ağırlık vermek istedik."
Yararlı böceklerin yaşam ortamlarının yapay olarak hazırlanabileceğinikaydeden Okşar, bu konuda yapılacak araştırmalar için üniversitelerin ilgili bölümlerinden ve araştırma enstitülerinden destek alınmasının planlandığını söyledi. İlk etapta unlu bit ile mücadele edecek yararlı böcekler üzerinde çalışmayı planladıklarına değinen Okşar, "Hazırlayacağımız üretim üssünü pentagon şeklinde planlamayı düşünüyoruz. Pentagon'un her bir köşesinde birbiriyle uyumlu bir böcek çeşidi yetiştirilebilsin istiyoruz. Böylece tek bir böcekle çalışmaya başlayıp zaman ilerledikçe 6 farklı türde böcek yetiştirme imkanına sahip olabiliriz.
Finans sorununun çözümü için AB Projesi üzerinde çalıştıklarını ifade eden Okşar, "Mevcut durumda bilinçsiz ilaç kullanımı doğadaki biyolojik dengeyi bozuyor. Silifke'den Hatay'a kadar kurmak istediğimiz istasyonlarda avcı böcekler ve parazotoitler üreterek bu dengeyi yeniden kurmak istiyoruz. Hedefimiz Mersin ürünlerini kalitesiyle ön plana çıkarabilmek" dedi.
Özgüven: "Narenciye ağırlıklı çalışıyoruz"
Meclis Üyesi ve Yavuz Dış Ticaret Sahibi İsmail Yavuz Özgüven de biyolojik mücadele konusunda başarılı olunabilmesi halinde dünya ile rekabette bir adım daha öne geçme fırsatı yakalanabileceğini vurguladı. Ancak biyolojik mücadelenin tek başına yeterli olmayacağını kaydeden Özgüven, üretilen ürünlerin doğru pazarlanabilmesi adına kooperatifleşme çalışmalarına ağırlık verdiklerine değindi. Bu düşüncenin ilk ayağı olarak geçtiğimiz günlerde önemli bir toplantıya imza attıklarını ve Mersin'de farkındalık oluşturduklarını dile getiren Özgüven, kooperatifleşme yolunda istenilen sonuçların alınabilmesi adına belediyelerin desteğinin taşıdığı önemi vurguladı. "Belediyeler kooperatiflerden ürün alabilirler, satış alanları oluşturabilirler" diyen Özgüven, kooperatiflerin düzgün çalışması, profesyonelce yönetilmesi halindeçiftçilerin ürünlerinin değerlenip dünyaya satılabileceğini anlattı. Çiftçilerin kooperatifler aracılığıyla uygun girdi elde edebileceğini de dile getiren Özgüven, "Bunu sağlamazsak istediğimiz ihracat rakamlarına ulaşamayız. Kooperatifleşmek bir güçtür. Hollanda'nın tarım ihracatı 170 milyar dolar, Türkiye'nin 18 milyar dolar civarında. Ne kadar çok malımızı kooperatifleştirip markalaştırırsak ihracatımızı o kadar artırırız. 170 milyar dolar olmasa da 100 milyar doları hedefleyebiliriz" değerlendirmesini yaptı.Bir kooperatif markası olan Torku örneğini de veren Özgüven, "Neden Mersin'den de bir Torku çıkmasın. Muzumuz, çileğimiz, narenciyemiz herşeyimiz var. Tarıma yönelik entegre tesislerin, organize bölgelerin ivedilikle kurulması gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Okşar: "Yararlı böcek popülasyonunu artırmayı planlıyoruz"
Konuyla ilgili bilgi veren Meclis Üyesi ve Enfiher Zirai İlaç Sahibi Murat Okşar, zararlı böceklerle mücadelede yararlı avcı böceklerin popülasyonunu artırmayı hedeflediklerini anlattı. Yararlı böcek üreten istasyonlar kurmak istediklerini kaydeden Okşar şunları söyledi:"Mersin bir tarım kenti. Ağırlığımız ise narenciye üretimi. Narenciye ürünleri üzerinde yaşayan zararlı ve yararlı böcekler var. Son yıllarda yararlı böcek sayısının azalması nedeniyle zararlı böceklerle mücadele ilaçlar aracılığıyla gerçekleşiyor. Bu durum insan sağlığına zarar verdiği gibi kalıntı sorunu nedeniyle ihracatımızı da olumsuz etkiliyor. Yaşanan sorunla mücadele edebilmek adına yararlı böcek üreten istasyonlar oluşturup biyolojik mücadeleye ağırlık vermek istedik."
Yararlı böceklerin yaşam ortamlarının yapay olarak hazırlanabileceğinikaydeden Okşar, bu konuda yapılacak araştırmalar için üniversitelerin ilgili bölümlerinden ve araştırma enstitülerinden destek alınmasının planlandığını söyledi. İlk etapta unlu bit ile mücadele edecek yararlı böcekler üzerinde çalışmayı planladıklarına değinen Okşar, "Hazırlayacağımız üretim üssünü pentagon şeklinde planlamayı düşünüyoruz. Pentagon'un her bir köşesinde birbiriyle uyumlu bir böcek çeşidi yetiştirilebilsin istiyoruz. Böylece tek bir böcekle çalışmaya başlayıp zaman ilerledikçe 6 farklı türde böcek yetiştirme imkanına sahip olabiliriz.
Finans sorununun çözümü için AB Projesi üzerinde çalıştıklarını ifade eden Okşar, "Mevcut durumda bilinçsiz ilaç kullanımı doğadaki biyolojik dengeyi bozuyor. Silifke'den Hatay'a kadar kurmak istediğimiz istasyonlarda avcı böcekler ve parazotoitler üreterek bu dengeyi yeniden kurmak istiyoruz. Hedefimiz Mersin ürünlerini kalitesiyle ön plana çıkarabilmek" dedi.
Özgüven: "Narenciye ağırlıklı çalışıyoruz"
Meclis Üyesi ve Yavuz Dış Ticaret Sahibi İsmail Yavuz Özgüven de biyolojik mücadele konusunda başarılı olunabilmesi halinde dünya ile rekabette bir adım daha öne geçme fırsatı yakalanabileceğini vurguladı. Ancak biyolojik mücadelenin tek başına yeterli olmayacağını kaydeden Özgüven, üretilen ürünlerin doğru pazarlanabilmesi adına kooperatifleşme çalışmalarına ağırlık verdiklerine değindi. Bu düşüncenin ilk ayağı olarak geçtiğimiz günlerde önemli bir toplantıya imza attıklarını ve Mersin'de farkındalık oluşturduklarını dile getiren Özgüven, kooperatifleşme yolunda istenilen sonuçların alınabilmesi adına belediyelerin desteğinin taşıdığı önemi vurguladı. "Belediyeler kooperatiflerden ürün alabilirler, satış alanları oluşturabilirler" diyen Özgüven, kooperatiflerin düzgün çalışması, profesyonelce yönetilmesi halindeçiftçilerin ürünlerinin değerlenip dünyaya satılabileceğini anlattı. Çiftçilerin kooperatifler aracılığıyla uygun girdi elde edebileceğini de dile getiren Özgüven, "Bunu sağlamazsak istediğimiz ihracat rakamlarına ulaşamayız. Kooperatifleşmek bir güçtür. Hollanda'nın tarım ihracatı 170 milyar dolar, Türkiye'nin 18 milyar dolar civarında. Ne kadar çok malımızı kooperatifleştirip markalaştırırsak ihracatımızı o kadar artırırız. 170 milyar dolar olmasa da 100 milyar doları hedefleyebiliriz" değerlendirmesini yaptı.Bir kooperatif markası olan Torku örneğini de veren Özgüven, "Neden Mersin'den de bir Torku çıkmasın. Muzumuz, çileğimiz, narenciyemiz herşeyimiz var. Tarıma yönelik entegre tesislerin, organize bölgelerin ivedilikle kurulması gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.