Deneyimli Gazeteci/Yazar Esat Durak Yazdı, "Meclis Halleri"
Gazeteci Durak'ın, Rota Business Dergisi İnternet sitesinde yayınlanan "Meclis Halleri" başlıklı köşe yazısı
@mersinhaber 'i takip et
“Eylül’de Gel” demişti usta yorumcu Alpay unutulmaz şarkısında ..
Geldik ve bizlere ayrılan koltuklara oturduk..
Borçlanma talebinin gündem dışı kalması ile kapanan meclis, işten atılanların gündemiyle yeni bir başlangıç yaptı sezona .
55 maddelik sıkıcı ve bir o kadar da teknik maddeler rutin bir şekilde akarken , biz dilek ve temenniler bölümünü dört gözle beklerken , bir anda araya sıkışan AVM meselesi üzerimizdeki ölü toprağını kaldırdı.
Büyük esnaf AKP’li Meclis üyesi Mevlüt Ekmekçioğlu’nun AVM-Esnaf haksız rekabetini ortaya seren haklı çıkışı ile başlayan tartışma, Aydıncık Belediye Başkanı’nın 2008 yılına ait öğrenci burslarının iptali ile ilgili verdiği gereksiz bilgi ile FETÖ Meselesine dönüştü.
Başkan Vahap Seçer’in 2008 yılında CHP’li vekillerin anayasa mahkemesine öğrenci burslarının belediyeler tarafından verilmesine engel olma gerekçesinin FETÖ olduğuna vurgu yapması salonda alkışlarla karşılanınca , Akdeniz Belediye Başkan yardımcısı Zafer Şahin Özturan “siz alkışlarken biz 15 Temmuz gecesi şahadete yürüyorduk” demesi tartışmaları yeniden alevlendirdi. Sonra ortam sakinleşti.
Mevlüt Ekmekçoğlu’nun esnaf adına yaptığı bu haklı çıkış, maalesef kendi partilileri tarafından sabote edildi. Aydıncık Belediye Başkanı’nın 2008 yılında alınan ve konuyla ilgili olmayan bir yasa iptalini meclis gündemine taşıması ne kadar anlamsızsa, salondan yapılan alkışlara Akdeniz Belediye Başkan yardımcısının 15 temmuz vurgusu yapıp, toplumu kategorize ederek karşılık vermesi de o kadar gereksizdi. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı’nın “kandırıldık” dediği bir noktada o partiye gönül verenlerin ve yönetici kademelerinde bulunanlarında da bu konuda en az Sayın Erdoğan kadar mahçup ve mütevazi olması gerekiyordu.
Öte yandan Meclisin halka açık olması şeffaflık ve katılımcılık açısından doğru bir karar. Bu karar beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Konuklarında uyması gereken kurallar var. Ama her ne olursa olsun idareci ve yönetici hoşgörülü olmak zorunda. Kötü gününde olan bir futbolcu yada yanlış kararlar veren hakemin tribünden yediği küfürlere kulak asmaması lazım geldiği gibi.. Maç herşeye rağmen devam edecek , hoşgörü kazanacak, Mersin kazanacak.
Gelelim merakla beklediğimiz dilek ve temenniler kısmına..
Konu farklı ama aktörler aynı..
Bri süre önce Seçer’in borçlanma talebine karşılık Burhanettin Kocamaz’ın kellesini isteyen MHP’li meclis üyesi Mahmut Tat bu defa işten atılanlar için sahnede..
Tat güçlü belagatı ile işçilerin yanında olduğunu vurguluyor. Performans kriterlerinin ne olduğunu sorguluyor. Ardından bir başka tecrübeli isim Anamur Belediye Başkanı Hidayet Kılınç da işten atılma gerekçelerine intikam vurgusunu ekliyor.Araya Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak giriyor ve Seçer’e yaşadıklarından kesitler sunarak vicdanına sesleniyor.
Ve Meclisin açıldığı günden bu yana dikkatimi çeken şey yeniden gerçekleşiyor.Teşbihte hata olmaz derler.. Zehir – panzehir ya da Hacivat ile karagöz .. Adını ne koyarsanız koyun ..
CHP’li Ali Uyan ile MHP’li Mahmut Tat’tsız bir meclis düşünemiyorum.
CHP’nin Tarsus’taki not defteri, kara kutusu Mahmut Tat’ın konuşmasının hemen ardından söz alıyor… 1994’e dönüyor, diğer meclis toplantılarında olduğu gibi eski defterleri açıyor.. O dönemde işten çıkarılanların dramını yeniden gündeme getiriyor.
Hararetli ama seviyeli, kontrollü ve tatlı bir atışmadır başlıyor.
Tartışmayı her zamanki gibi dingin üslubu, argümanları ile Tarsus Belediye Başkan Yardımcısı Avukat Ali Dinsever karara bağlıyor.
Meclisin ilk kısmı kontrolsüz ve gereksiz bir gerginlikle tamamlansa da, dilek temenniler kısmı bilindik aktörleri, hazır konusu ile bizleri yanıltmadı.
Vahap Seçer yine itidalli , kontrollü ve mütebessimdi.
Yanıbaşında bulunan meclis katibi Halit Mutluay’a yaptığı “okuyamıyorum bir yardımcı ol” esprisi de bazen sıkıcı bazen de gergin geçen meclisin gülen emojisi oldu. .
Bu arada Büyükşehir’den performans nedeniyle atılan işçi sayısının sıfır olduğunu, bazı işçilerin hizmetleri sabote etmeye çalıştıklarını, işten çıkarılanlar için hukuk yollarının açık olduğunu, belediyenin kalifiye işçi bulmakta zorluk çektiğini de “meclis hallerini” anlatan bu soft yazımın hemen altına , önemli bir not olarak düşeyim..
Geldik ve bizlere ayrılan koltuklara oturduk..
Borçlanma talebinin gündem dışı kalması ile kapanan meclis, işten atılanların gündemiyle yeni bir başlangıç yaptı sezona .
55 maddelik sıkıcı ve bir o kadar da teknik maddeler rutin bir şekilde akarken , biz dilek ve temenniler bölümünü dört gözle beklerken , bir anda araya sıkışan AVM meselesi üzerimizdeki ölü toprağını kaldırdı.
Büyük esnaf AKP’li Meclis üyesi Mevlüt Ekmekçioğlu’nun AVM-Esnaf haksız rekabetini ortaya seren haklı çıkışı ile başlayan tartışma, Aydıncık Belediye Başkanı’nın 2008 yılına ait öğrenci burslarının iptali ile ilgili verdiği gereksiz bilgi ile FETÖ Meselesine dönüştü.
Başkan Vahap Seçer’in 2008 yılında CHP’li vekillerin anayasa mahkemesine öğrenci burslarının belediyeler tarafından verilmesine engel olma gerekçesinin FETÖ olduğuna vurgu yapması salonda alkışlarla karşılanınca , Akdeniz Belediye Başkan yardımcısı Zafer Şahin Özturan “siz alkışlarken biz 15 Temmuz gecesi şahadete yürüyorduk” demesi tartışmaları yeniden alevlendirdi. Sonra ortam sakinleşti.
Mevlüt Ekmekçoğlu’nun esnaf adına yaptığı bu haklı çıkış, maalesef kendi partilileri tarafından sabote edildi. Aydıncık Belediye Başkanı’nın 2008 yılında alınan ve konuyla ilgili olmayan bir yasa iptalini meclis gündemine taşıması ne kadar anlamsızsa, salondan yapılan alkışlara Akdeniz Belediye Başkan yardımcısının 15 temmuz vurgusu yapıp, toplumu kategorize ederek karşılık vermesi de o kadar gereksizdi. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı’nın “kandırıldık” dediği bir noktada o partiye gönül verenlerin ve yönetici kademelerinde bulunanlarında da bu konuda en az Sayın Erdoğan kadar mahçup ve mütevazi olması gerekiyordu.
Öte yandan Meclisin halka açık olması şeffaflık ve katılımcılık açısından doğru bir karar. Bu karar beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Konuklarında uyması gereken kurallar var. Ama her ne olursa olsun idareci ve yönetici hoşgörülü olmak zorunda. Kötü gününde olan bir futbolcu yada yanlış kararlar veren hakemin tribünden yediği küfürlere kulak asmaması lazım geldiği gibi.. Maç herşeye rağmen devam edecek , hoşgörü kazanacak, Mersin kazanacak.
Gelelim merakla beklediğimiz dilek ve temenniler kısmına..
Konu farklı ama aktörler aynı..
Bri süre önce Seçer’in borçlanma talebine karşılık Burhanettin Kocamaz’ın kellesini isteyen MHP’li meclis üyesi Mahmut Tat bu defa işten atılanlar için sahnede..
Tat güçlü belagatı ile işçilerin yanında olduğunu vurguluyor. Performans kriterlerinin ne olduğunu sorguluyor. Ardından bir başka tecrübeli isim Anamur Belediye Başkanı Hidayet Kılınç da işten atılma gerekçelerine intikam vurgusunu ekliyor.Araya Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak giriyor ve Seçer’e yaşadıklarından kesitler sunarak vicdanına sesleniyor.
Ve Meclisin açıldığı günden bu yana dikkatimi çeken şey yeniden gerçekleşiyor.Teşbihte hata olmaz derler.. Zehir – panzehir ya da Hacivat ile karagöz .. Adını ne koyarsanız koyun ..
CHP’li Ali Uyan ile MHP’li Mahmut Tat’tsız bir meclis düşünemiyorum.
CHP’nin Tarsus’taki not defteri, kara kutusu Mahmut Tat’ın konuşmasının hemen ardından söz alıyor… 1994’e dönüyor, diğer meclis toplantılarında olduğu gibi eski defterleri açıyor.. O dönemde işten çıkarılanların dramını yeniden gündeme getiriyor.
Hararetli ama seviyeli, kontrollü ve tatlı bir atışmadır başlıyor.
Tartışmayı her zamanki gibi dingin üslubu, argümanları ile Tarsus Belediye Başkan Yardımcısı Avukat Ali Dinsever karara bağlıyor.
Meclisin ilk kısmı kontrolsüz ve gereksiz bir gerginlikle tamamlansa da, dilek temenniler kısmı bilindik aktörleri, hazır konusu ile bizleri yanıltmadı.
Vahap Seçer yine itidalli , kontrollü ve mütebessimdi.
Yanıbaşında bulunan meclis katibi Halit Mutluay’a yaptığı “okuyamıyorum bir yardımcı ol” esprisi de bazen sıkıcı bazen de gergin geçen meclisin gülen emojisi oldu. .
Bu arada Büyükşehir’den performans nedeniyle atılan işçi sayısının sıfır olduğunu, bazı işçilerin hizmetleri sabote etmeye çalıştıklarını, işten çıkarılanlar için hukuk yollarının açık olduğunu, belediyenin kalifiye işçi bulmakta zorluk çektiğini de “meclis hallerini” anlatan bu soft yazımın hemen altına , önemli bir not olarak düşeyim..