Amerikan Baş Ağrısı Birliği Açıkladı: Migren Cerrahisi Sınıfı Geçemedi
Öyle bir tutuyor ki, o dakikalar hatta saatler tam bir işkenceye dönüşüyor. Kendine has çekilmez ağrısıyla hayatı kabusa çeviriyor. Ağrıya kusma, ışık ve ses hassasiyeti eşlik edebiliyor.
@mersinhaber 'i takip et
Tedavi edilmezse yaşam kalitesini önemli ölçüde bozan migren konusunda tam da bu noktada bir açıklama geldi. İşte, Amerikan Baş Ağrısı Birliği’nin açıklaması veAcıbadem Maslak Hastanesi Migren Tedavi Merkezi uzmanlarınıngörüşleri…
Özellikle genç ve orta yaş kadınlarının kabusu olan migren; yoğun koşuşturmaca, stres, gürültü, ışık gibi faktörlerin yanı sıra keskin veya kötü bir koku ile de kolayca tetiklenebiliyor. Amerikan Baş Ağrısı Birliği, günlük yaşamı kısıtlayacak şiddette bir baş ağrısı tipi migrenin hem önlenmesine yönelik stratejiler hem de tedavisindeki son gelişmelere yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamada; migreni gerek devamlı gerekse aralıkla ataklar halinde yaşayan kişiler için en geçerli tedavinin, öncelikle ağızdan alınan ilaçlarla olduğu vurgulandı. Ayrıca; kronik migren ve baş ağrılarında ağrı kesici alımının kısıtlanması ve önleyici tedavilerin uygulanmasının önemi belirtildi. Dünyada çoğu ülkede kozmetikte kullanılan ve deneyimli ellerde yan etkisi bulunmayan Botulinum toksin A enjeksiyonlarının da kronik migreni önlemede etkili olduğuna işaret eden Amerikan Baş Ağrısı Birliği; migren aşısı olarak bilinen önleyici tedavinin de ümit verici olduğunun altını çizdi. Son zamanlarda kamuoyunda sıkça gündeme gelen migren cerrahisinin etkinliğinin henüz gösterilememesi nedeniyle, Amerikan Baş Ağrısı Birliği tedavi protokollerinde yer almaması dikkat çekti.
Cerrahiye tedavi protokolünde yer verilmiyor
Amerikan Baş Ağrısı Birliği’nin açıklaması üzerine Acıbadem Maslak Hastanesi Migren Tedavi Merkezi uzmanları migrende cerrahi tedavinin henüz yeri olmadığını belirtti. Nöroloji UzmanıProf. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi hastaların kesin ve kalıcı çözümü aramaya meyilli olduklarını belirterek “İşte cerrahi veya girişimsel tedavinin cazibesi buradan geliyor. Migrenin karmaşıklığını iyi anlamayan hastalar, cerrahi veya girişimsel işlemlerle migrenden ömür boyu kurtulabileceğine inanmak eğilimindeler. Oysa ki bu mümkün değil…”dedi.Prof. Dr. Pınar Yalınay Dikmende yaptığı açıklamada; “Merkezimizde kronik migrenin tedavisi için ilaç ya da botulinum toksin ile hastalarımızın büyük bir bölümünde iyi sonuçlar alıyoruz. Yanıt alamadığımız hastalarda çıkacak migren aşısının da iyi bir alternatif tedavi olacağına inanıyoruz“ dedi.Doç. Dr. Elif Ilgaz Aydınlarcerrahi tedavinin migrende işe yaradığına dair çıkan yayınların hala tatmin edici düzeyde olmadığını belirtirken, her ameliyatın olduğu gibi migren cerrahisinin de bazı riskler taşıdığını, bu nedenle Türkiye ve dünyada Baş ağrısı Dernekleri tarafından migrende onaylanan bir tedavi olmaktan hala uzak olduğunu söyledi. Acıbadem Maslak Hastanesi Migren Tedavi Merkezi’nde gerçekleştirilen araştırmada, botoks uygulaması yapılan kronik migren hastalarının yüzde 82.8’inde tedaviden etkin sonuç alındığı ortaya konulurken, botoks uygulaması sayesinde hastaların aşırı ağrı kesici alımından da kurtulduğuna dikkat çekiliyor.
Özellikle genç ve orta yaş kadınlarının kabusu olan migren; yoğun koşuşturmaca, stres, gürültü, ışık gibi faktörlerin yanı sıra keskin veya kötü bir koku ile de kolayca tetiklenebiliyor. Amerikan Baş Ağrısı Birliği, günlük yaşamı kısıtlayacak şiddette bir baş ağrısı tipi migrenin hem önlenmesine yönelik stratejiler hem de tedavisindeki son gelişmelere yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamada; migreni gerek devamlı gerekse aralıkla ataklar halinde yaşayan kişiler için en geçerli tedavinin, öncelikle ağızdan alınan ilaçlarla olduğu vurgulandı. Ayrıca; kronik migren ve baş ağrılarında ağrı kesici alımının kısıtlanması ve önleyici tedavilerin uygulanmasının önemi belirtildi. Dünyada çoğu ülkede kozmetikte kullanılan ve deneyimli ellerde yan etkisi bulunmayan Botulinum toksin A enjeksiyonlarının da kronik migreni önlemede etkili olduğuna işaret eden Amerikan Baş Ağrısı Birliği; migren aşısı olarak bilinen önleyici tedavinin de ümit verici olduğunun altını çizdi. Son zamanlarda kamuoyunda sıkça gündeme gelen migren cerrahisinin etkinliğinin henüz gösterilememesi nedeniyle, Amerikan Baş Ağrısı Birliği tedavi protokollerinde yer almaması dikkat çekti.
Cerrahiye tedavi protokolünde yer verilmiyor
Amerikan Baş Ağrısı Birliği’nin açıklaması üzerine Acıbadem Maslak Hastanesi Migren Tedavi Merkezi uzmanları migrende cerrahi tedavinin henüz yeri olmadığını belirtti. Nöroloji UzmanıProf. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi hastaların kesin ve kalıcı çözümü aramaya meyilli olduklarını belirterek “İşte cerrahi veya girişimsel tedavinin cazibesi buradan geliyor. Migrenin karmaşıklığını iyi anlamayan hastalar, cerrahi veya girişimsel işlemlerle migrenden ömür boyu kurtulabileceğine inanmak eğilimindeler. Oysa ki bu mümkün değil…”dedi.Prof. Dr. Pınar Yalınay Dikmende yaptığı açıklamada; “Merkezimizde kronik migrenin tedavisi için ilaç ya da botulinum toksin ile hastalarımızın büyük bir bölümünde iyi sonuçlar alıyoruz. Yanıt alamadığımız hastalarda çıkacak migren aşısının da iyi bir alternatif tedavi olacağına inanıyoruz“ dedi.Doç. Dr. Elif Ilgaz Aydınlarcerrahi tedavinin migrende işe yaradığına dair çıkan yayınların hala tatmin edici düzeyde olmadığını belirtirken, her ameliyatın olduğu gibi migren cerrahisinin de bazı riskler taşıdığını, bu nedenle Türkiye ve dünyada Baş ağrısı Dernekleri tarafından migrende onaylanan bir tedavi olmaktan hala uzak olduğunu söyledi. Acıbadem Maslak Hastanesi Migren Tedavi Merkezi’nde gerçekleştirilen araştırmada, botoks uygulaması yapılan kronik migren hastalarının yüzde 82.8’inde tedaviden etkin sonuç alındığı ortaya konulurken, botoks uygulaması sayesinde hastaların aşırı ağrı kesici alımından da kurtulduğuna dikkat çekiliyor.