Mersin Barosu Akkuyu Davasını Anayasa Mahkemesi’ne Taşıyor
Mersin Barosu Akkuyu nükleer santral projesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED Genel Müdürlüğü tarafından verilen ÇED olumlu kararını Anayasa Mahkemesine götürmeye hazırlanıyor.
@mersinhaber 'i takip et
Mersin Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, Akkuyu nükleer santral projesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED Genel Müdürlüğü tarafından verilen ÇED olumlu raporlarına açmış oldukları iptal davalarının Danıştay tarafından reddedildiğini, buna karşı Mersin Barosu olarak bu kararı Anayasa Mahkemesi’ne götürmeye hazırlandıklarını söyledi. Yeşilboğaz konuşmasında, “Anayasamıza göre, herkesin temiz bir çevrede yaşama hakkı var. Nükleer santral bize böyle bir şans tanımıyor” dedi.
MSCB Kanal 2000’de yayınlanan Gündem Özel Programı’nın canlı yayın konuğu olarak, Program Yapımcısı ve Sunucusu Ender Can Kayıhan ile Selda Uysal’ın sorularını yanıtlayan Mersin Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Akkuyu nükleer santrali ÇED raporu, olumlu bir süreçten geçmedi. Bu konuda sivil toplum örgütlerinin görüşü alınmadan ve ekolojik dengeye, çevreye vereceği zararlar tamamen göz ardı edilerek, acelece düzenlenmiş bir ÇED raporu çıkarıldı. Bu ÇED raporuna karşı benim yönetimde olduğum dönemlerde baro olarak da, şahsi olarak da dava açtık. Gelinen süreçte, en son Danıştay’a kadar gitti ve Danıştay davamızı reddetti. ÇED raporuna olumlu görüş verdi. Hukuken bunun geçerli olmuş olması, toplum tarafında kabul edilecek anlamına gelmiyor. Mersin Barosu olarak bu kararı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz. Şu andaki hazırlığımız Anayasa Mahkemesi. Anayasamıza göre, herkesin temiz bir çevrede yaşama hakkı var. Nükleer santral bize böyle bir şans tanımıyor” diye konuştu.
“TEMİZ ÇEVRE HAKKI İNSAN HAKKIDIR, HAKKINIZI İSTEYİN”
Kentimizde mantar gibi çoğalan balık çiftliklerine de değinen Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Üretici kazanacak ve ticaret yapacak, ama bunun benim yaşama hakkıma, doğal çevreme zarar vermeden, ekolojik dengeyi bozmadan yapılması gerekiyor. Doğaya vereceğiniz zarar benimle sınırlı kalmayacak. Çocuklarımıza ve ondan sonraki nesillere de zararı olacak. Bu dünyada yaşıyorsak, mevcut zamanın sahipleri değiliz. Geleceğin bekçileriyiz. Gelecek nesillere temiz bir gelecek bırakmak zorundayız. Bizden sonraki gelecek nesiller; neden bizim için bir şeyler yapmadınız? neden müdahale etmediniz? gibi sitemlerde bulunmamalı. Biz avukatlık görevimizi anında yerine getirmeye çalışıyoruz.
Mersin Barosu olarak, Avukatlık Kanunu’nun bizlere vermiş olduğu yetkiye dayanarak; gerek Mersin’de, gerekse ülkemizde çevre sorunlarına el atmak zorundayız. Temiz çevre hakkı, insan hakkıdır. Herkesin anayasal olarak, temiz bir çevrede yaşama ve bunu talep etme hakkı vardır. Bu hakkı vermesi gereken de devlettir. Devletten bu hakkınızı isteyeceksiniz. Biz bu hakkın istenmesinde aracı oluyoruz, halkın sesi oluyoruz” ifadesini kullandı.
“BİZİM SESİMİZİN İÇERİSİNDE ÇÖZÜM VAR”
Bu kentin bir plana ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Mersin Barosu, 1/5000’lik plana sesini çıkarması gereken bir kurumdur. Aksi takdirde, görevimizi ihmal etmiş olurduk. Biz bu konudaki hiçbir eleştirimizi siyasi görüşe bakarak yapmadık. Bizim için isimler önemli değildir. İsimlerin üstünü kapatırız, sadece olayları değerlendiririz. Tüm olaylara hukuk çerçevesinde bakmaya çalışırız. Toplum nazarındaki kabul durumuna göre bakarız. Samimiyetimiz anlaşıldıktan sonra, Büyükşehir Belediyesi’nin daveti üzerine bu konudaki toplantılara katıldık. Biz sadece muhalefet eden bir kesim değiliz. Bizim sesimizin içerisinde çözüm de vardır. Bir çok revizyon bizim eleştirilerimizle ses buldu. Fikirlerimizi dikkate aldıkları için de kendilerine teşekkür ediyorum. Diğer sivil toplum örgütleri de bu konuda bizden güç aldılar. Biz onların seslerinin duyurulmasına da aracılık ettik. Sivil toplum örgütlerinin de söyledikleri dikkate alınarak plan revize edildi. Yarım yamalak da olsa, yine de revize edilmiş bir plan karşımıza çıktı. Bundan önceki plan çok daha kötüydü” ifadesini kullandı.
MSCB Kanal 2000’de yayınlanan Gündem Özel Programı’nın canlı yayın konuğu olarak, Program Yapımcısı ve Sunucusu Ender Can Kayıhan ile Selda Uysal’ın sorularını yanıtlayan Mersin Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Akkuyu nükleer santrali ÇED raporu, olumlu bir süreçten geçmedi. Bu konuda sivil toplum örgütlerinin görüşü alınmadan ve ekolojik dengeye, çevreye vereceği zararlar tamamen göz ardı edilerek, acelece düzenlenmiş bir ÇED raporu çıkarıldı. Bu ÇED raporuna karşı benim yönetimde olduğum dönemlerde baro olarak da, şahsi olarak da dava açtık. Gelinen süreçte, en son Danıştay’a kadar gitti ve Danıştay davamızı reddetti. ÇED raporuna olumlu görüş verdi. Hukuken bunun geçerli olmuş olması, toplum tarafında kabul edilecek anlamına gelmiyor. Mersin Barosu olarak bu kararı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz. Şu andaki hazırlığımız Anayasa Mahkemesi. Anayasamıza göre, herkesin temiz bir çevrede yaşama hakkı var. Nükleer santral bize böyle bir şans tanımıyor” diye konuştu.
“TEMİZ ÇEVRE HAKKI İNSAN HAKKIDIR, HAKKINIZI İSTEYİN”
Kentimizde mantar gibi çoğalan balık çiftliklerine de değinen Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Üretici kazanacak ve ticaret yapacak, ama bunun benim yaşama hakkıma, doğal çevreme zarar vermeden, ekolojik dengeyi bozmadan yapılması gerekiyor. Doğaya vereceğiniz zarar benimle sınırlı kalmayacak. Çocuklarımıza ve ondan sonraki nesillere de zararı olacak. Bu dünyada yaşıyorsak, mevcut zamanın sahipleri değiliz. Geleceğin bekçileriyiz. Gelecek nesillere temiz bir gelecek bırakmak zorundayız. Bizden sonraki gelecek nesiller; neden bizim için bir şeyler yapmadınız? neden müdahale etmediniz? gibi sitemlerde bulunmamalı. Biz avukatlık görevimizi anında yerine getirmeye çalışıyoruz.
Mersin Barosu olarak, Avukatlık Kanunu’nun bizlere vermiş olduğu yetkiye dayanarak; gerek Mersin’de, gerekse ülkemizde çevre sorunlarına el atmak zorundayız. Temiz çevre hakkı, insan hakkıdır. Herkesin anayasal olarak, temiz bir çevrede yaşama ve bunu talep etme hakkı vardır. Bu hakkı vermesi gereken de devlettir. Devletten bu hakkınızı isteyeceksiniz. Biz bu hakkın istenmesinde aracı oluyoruz, halkın sesi oluyoruz” ifadesini kullandı.
“BİZİM SESİMİZİN İÇERİSİNDE ÇÖZÜM VAR”
Bu kentin bir plana ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Mersin Barosu, 1/5000’lik plana sesini çıkarması gereken bir kurumdur. Aksi takdirde, görevimizi ihmal etmiş olurduk. Biz bu konudaki hiçbir eleştirimizi siyasi görüşe bakarak yapmadık. Bizim için isimler önemli değildir. İsimlerin üstünü kapatırız, sadece olayları değerlendiririz. Tüm olaylara hukuk çerçevesinde bakmaya çalışırız. Toplum nazarındaki kabul durumuna göre bakarız. Samimiyetimiz anlaşıldıktan sonra, Büyükşehir Belediyesi’nin daveti üzerine bu konudaki toplantılara katıldık. Biz sadece muhalefet eden bir kesim değiliz. Bizim sesimizin içerisinde çözüm de vardır. Bir çok revizyon bizim eleştirilerimizle ses buldu. Fikirlerimizi dikkate aldıkları için de kendilerine teşekkür ediyorum. Diğer sivil toplum örgütleri de bu konuda bizden güç aldılar. Biz onların seslerinin duyurulmasına da aracılık ettik. Sivil toplum örgütlerinin de söyledikleri dikkate alınarak plan revize edildi. Yarım yamalak da olsa, yine de revize edilmiş bir plan karşımıza çıktı. Bundan önceki plan çok daha kötüydü” ifadesini kullandı.