Migren Tedavisinde Aşı Dönemi
Migren bugün pek çok insanın muzdarip olduğu önemli sağlık sorunların başında geliyor.
@mersinhaber 'i takip et
Birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen migrenin Türkiye’de her 6-7 kişiden birinde görüldüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Migren aşısı, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi onayıyla ABD’de hastalara uygulanmaya başladı. Aşı, migren hastaları ve migreni önleyici tedavide önemli bir gelişme” açıklamasında bulundu.
Yaşam kalitesini düşüren ciddi bir sağlık sorunu olan migrenin atak oranı kadın ve erkeklerde değişiklik gösteriyor. Atak oranı erkeklerde yüzde 6-8 iken, kadınlarda bu oran yüzde 15-18’lere çıkıyor.Migrenin kadınlarda erkeklere göre 3 kat fazla görüldüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Migrenin görülme sıklığı ileriki yaşlarda düşüyor ancak en sık 35-45 yaş aralığında görülüyor” şeklinde konuştu.
Migrende botoks tedavisi için kronik migren tanısı konması gerekiyor
Migren tedavisinde değişik yöntemlerin olduğunu ancak bunların en önemli kısmının medikal tedavi yani ilaç tedavisi içerdiğini vurgulayan Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Kronik migren tedavisinde amaç; migren ataklarının sıklığını azaltmak ve kullanılan ağrı kesici sayısını birden düşürmek ya da azaltmaktır” dedi. Migren tedavisi için günümüzde Botox’tan faydalanıldığını söyleyen Prof. Kütükçü, “Ancak Botox uygulaması yapmak için diğer tedavi yöntemlerinde de olduğu gibi öncelikle hastaya kronik migren tanısının konması gerekir. Bir hastada kronik migren var diyebilmek için o hastada son 3 aydan bu yana ayın en az yarısında, yani 15 gün ve üzerinde ağrılı dönem olması, bu ağrıların en az 8’inin ise migren özelliği taşıması gerekiyor” diye konuştu.
Botox 6 aya kadar bir rahatlama dönemi sağlıyor
Botox yönteminde deneyimli kişilerin uygulamasıyla başarı oranının arttığını ve her geçen gün bu uygulamanın daha çok tercih edildiğini ifade eden Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Uygulama, 3 ila 6 aya kadar bir rahatlama dönemi sağlarken; hastanın atak sayısını ay içinde çok belirgin derecede azaltıyor” şeklinde konuştu.
Migren aşısı ayda bir enjekte ediliyor
Son günlerde çok konuşulan migren aşılarının da migren tedavisinde yeni bir yöntem olarak dikkat çektiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Geçtiğimiz aylarda FDA’den onay alan ve hastaların kullanımına sunulan migren aşısı, henüz ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde onay almış bir tedavi yöntemi değil. Ancak Türkiye’den de bir ruhsat başvurusu var” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Kütükçü, 2012’den bu yana klinik çalışmaları sürdürülen aşının klinik çalışmalarına 3 bin hastanın katıldığını ve bu klinik çalışmalarda 12 de Türk hastanın yer aldığını ifade etti. Migren aşısının klasik aşı tedavisinden farklı olduğunu anlatan Prof. Dr. Kütükçü, “Migren ataklarının sıklık ve şiddetini azaltmak için hazır enjeksiyonlar halinde hastaların kullanımına sunulan ilaç, ayda bir enjekte ediliyor” dedi.
Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, migren ağrılarını azaltmak için hastalara şu önerilerde bulundu:
Düzenli spor yapın.
Günlük kafein tüketiminizde aşırıya kaçmayın.
Koyu yeşil yapraklı sebzeleri ve deniz ürünlerini sofranızdan eksik etmeyin. Migren ataklarınızı tetikleyen gıdaları beslenme programınızdan çıkarın.
Düzenli uyuyun ve istirahat ederken karanlık bir oda tercih edin.
Bol su için.
Rüzgâra ve klimaya maruz kalmamaya çalışın
Yaşam kalitesini düşüren ciddi bir sağlık sorunu olan migrenin atak oranı kadın ve erkeklerde değişiklik gösteriyor. Atak oranı erkeklerde yüzde 6-8 iken, kadınlarda bu oran yüzde 15-18’lere çıkıyor.Migrenin kadınlarda erkeklere göre 3 kat fazla görüldüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Migrenin görülme sıklığı ileriki yaşlarda düşüyor ancak en sık 35-45 yaş aralığında görülüyor” şeklinde konuştu.
Migrende botoks tedavisi için kronik migren tanısı konması gerekiyor
Migren tedavisinde değişik yöntemlerin olduğunu ancak bunların en önemli kısmının medikal tedavi yani ilaç tedavisi içerdiğini vurgulayan Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Kronik migren tedavisinde amaç; migren ataklarının sıklığını azaltmak ve kullanılan ağrı kesici sayısını birden düşürmek ya da azaltmaktır” dedi. Migren tedavisi için günümüzde Botox’tan faydalanıldığını söyleyen Prof. Kütükçü, “Ancak Botox uygulaması yapmak için diğer tedavi yöntemlerinde de olduğu gibi öncelikle hastaya kronik migren tanısının konması gerekir. Bir hastada kronik migren var diyebilmek için o hastada son 3 aydan bu yana ayın en az yarısında, yani 15 gün ve üzerinde ağrılı dönem olması, bu ağrıların en az 8’inin ise migren özelliği taşıması gerekiyor” diye konuştu.
Botox 6 aya kadar bir rahatlama dönemi sağlıyor
Botox yönteminde deneyimli kişilerin uygulamasıyla başarı oranının arttığını ve her geçen gün bu uygulamanın daha çok tercih edildiğini ifade eden Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Uygulama, 3 ila 6 aya kadar bir rahatlama dönemi sağlarken; hastanın atak sayısını ay içinde çok belirgin derecede azaltıyor” şeklinde konuştu.
Migren aşısı ayda bir enjekte ediliyor
Son günlerde çok konuşulan migren aşılarının da migren tedavisinde yeni bir yöntem olarak dikkat çektiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Geçtiğimiz aylarda FDA’den onay alan ve hastaların kullanımına sunulan migren aşısı, henüz ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde onay almış bir tedavi yöntemi değil. Ancak Türkiye’den de bir ruhsat başvurusu var” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Kütükçü, 2012’den bu yana klinik çalışmaları sürdürülen aşının klinik çalışmalarına 3 bin hastanın katıldığını ve bu klinik çalışmalarda 12 de Türk hastanın yer aldığını ifade etti. Migren aşısının klasik aşı tedavisinden farklı olduğunu anlatan Prof. Dr. Kütükçü, “Migren ataklarının sıklık ve şiddetini azaltmak için hazır enjeksiyonlar halinde hastaların kullanımına sunulan ilaç, ayda bir enjekte ediliyor” dedi.
Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, migren ağrılarını azaltmak için hastalara şu önerilerde bulundu:
Düzenli spor yapın.
Günlük kafein tüketiminizde aşırıya kaçmayın.
Koyu yeşil yapraklı sebzeleri ve deniz ürünlerini sofranızdan eksik etmeyin. Migren ataklarınızı tetikleyen gıdaları beslenme programınızdan çıkarın.
Düzenli uyuyun ve istirahat ederken karanlık bir oda tercih edin.
Bol su için.
Rüzgâra ve klimaya maruz kalmamaya çalışın