Doktar, ‘‘Çiftçinin Nabzı Araştırması’’ Sonuçlarını Açıkladı
En önemli bulgu çiftçinin maliyet analizi, sigorta yaptırma gibi finansal yetkinliklerinin ve yetiştiricilikte modern ziraat tekniklerini uygulama alışkanlığının zayıf olduğu, bunlara bağlı olarak gelirlerinin giderek düştüğü ve işine yatırım yapamadığı olarak ortaya çıktı.
@mersinhaber 'i takip et
Doktar’ın bu sene ilk defa gerçekleştirdiği Çiftçinin Nabzı Araştırması, Türk zirai üreticisinin yetiştiricilik alışkanlıklarını, gelir değişimini, finansman ve maliyet hesabı uygulamalarını, ürün satış tercihlerini, zirai bilgilerini, yaşama ve teknolojiye karşı bakışlarını, en önemli sorunlarını ve marka tercihlerini ortaya koyarak sektöre yol göstermeyi amaçlıyor.
Türkiye’nin 81 ilinde, 3000’den fazla üretici ile yapılan Çiftçinin Nabzı, kotalı örneklem ve bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemiyle (CATI), Nisan 2018-Mayıs 2018 arasında yürütüldü ve elde edilen sonuçlar Türkiye bölgesel ürün dağılımlarına göre ağırlıklandırılarak raporlandı.
Çiftçilerin yarısından çoğu maliyet hesabı tutmamakta, vade kullananların yarısı ödediği faizi bilmemektedir.
Sorulan sorular neticesinde üreticilerin %56’sının maliyet hesabı tutmadığı, vade kullanan çiftçilerin ise %48’inin ödediği faizi bilmediği görülüyor. Ayrıca vadeli çalışan çiftçilerin banka, bayi, kredi kooperatifi, tüccar ve fabrika gibi seçeneklerden hangilerini tercih ettikleri ve banka ile çalışmayan çiftçilerin neden bankayı tercih etmedikleri araştırmanın sonuçları arasında yer almakta.
Finansal okur-yazarlık ile ilgili soruların yanında çiftçilerin sigortacılık alışkanlıkları ile ilgili olarak, Türkiye genelinde tarım sigortası yaptıranların oranınının %20’lerde kaldığı, Doğu Anadolu’da ise bu oranın çok daha bir düşük seviyede olduğu görülüyor.
Lisanslı depoculuk çiftçi tarafından bilinmiyor; ürünü tüccara, hasatta, ucuza satıyor
Çiftçinin Nabzı araştırmasında, üreticiye ürününü nasıl, hangi koşullarda kime sattığı ve parasını ne zaman aldığı sorulmuş ve sonuçlar analiz ederek kamuoyuna sunuldu. Bulgulara göre, çiftçi malını en çok tüccarlara (%59) satıyor, birlikler ve fabrikalar daha sonra geliyor. Doğrudan son tüketiciye satış yapan çiftçi oranının ise %10 olduğu görülüyor. Çiftçiler girdilerini ağırlıklı olarak 1 bayiden temin ediyor ve pazarlık güçlerini geliştiremiyorlar. Çiftçilerin %70’i parasını hasatta alıyor. Her 4 çiftçiden 3’ü lisanslı depoları hiç duymamış; kullananların oranı ise %2’yi geçmiyor.
Yetiştiricilik alışkanlıkları açısından modern ve bilgiye dayalı teknikleri uygulama oranları çok düşük kalmakta; en iyi uygulamalar Çukurova ve Akdeniz’de yapılmakta
Çiftçinin Nabzı araştırmasına göre üreticilerin yarısından fazlası toprak analizi yaptırmıyor ve düzenli olarak bir ziraat mühendisi ile çalışmıyor. Zirai teknikler konusunda en iyi uygulama oranları Çukurova ve Akdeniz bölgesinden çıkarken ürün grubu olarak bakıldığında “Tahıl” grubu bu uygulamalarda zayıf kalıyor.
Araştırmada ayrıca tarımsal faaliyetleri ve davranışlarını detaylı sorular ile inceledi. Çiftçilerin alım-satım kararları üzerinde etkisi olan taraflardan bayilerin, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerinin, ziraat odalarının, serbest danışmanların ve ilaç ile gübre satış temsilcilerinin çiftçi ile etkileşimleri ölçüldü, bölgesel ve ürün grubu bazında daha etkili oyuncular belirlendi.
Finansal ve yetiştiriclik yetkinlikleri gelişmeyen çiftçinin geliri düşüyor, tarlasına yatırım yapamıyor.
Araştırma, üreticilerin büyük bir bölümünün (%84) para biriktiremediklerini ve tarlaları için yeni yatırım yapmadıklarını ortaya koydu. Diğer taraftan çiftçilerin arazilerini satmayı düşünmediği (%84) ve çiftçiliğe devam etmek istediği görülüyor.
Türk çiftçisi toprağına bağlı ancak para kazanamıyor, işinden gururlu ancak üreticiye saygı duyulmadığını düşünüyor
Her 4 çiftçiden 3’ü yaptığı işten gurur duymakta ancak kendi çocuklarının bu işe devam etmesine sıcak bakanların oranı %30’larda kalmakta. Çiftçilerin yarısından fazlasınınyaptıkları işin toplumda saygı görmediğini düşündüğü de araştırmanın bulguları arasında.
Üreticinin medya ve teknoloji kullanımı alışkanlıkları incelendi; en çok izlediği kanallar, girdiği siteler ve uygulamalar belirlendi
Türk çiftçisinin %88’inin 10 yıl ve üzeri zamandır çiftçilik ile uğraşmakta olduğunu belirlenen araştırmada, çiftçilerin televizyon, internet ve telefon alışkanlıkları da analiz edildi.
Sonuçlar çiftçilerin yarısının herhangi bir akıllı telefon uygulaması kullandığını ancak teknik konularda, web sitesi, servis ve uygulamalara başvuran çiftçilerin oranının halen oldukça düşük olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte çiftçi büyüklüğü ve yetiştirilen ürünün değeri arttıkça teknik bilgi kaynaklarına ilgi ve erişim artıyor.
Araştırmada, çiftçilere hizmet veren tüm bankalar ve zirai girdi şirketlerine yaklaşımları da soruldu. İlaç, traktör, tohum ve sulama markalarının bilinirlikleri, bölgelere ve ürün gruplarına göre gruplanarak sunuldu.
Araştırma ilgili açıklama yapanDoktar Genel Müdürü Tanzer Bilgen;“Doktar Tarımda dijital dönüşüm ile katma değeri artırmayı amaçlayan bir şirket, bunu başarabilmek için 3 şeyi çok iyi bilmemiz gerekiyor: bitkiyi, teknolojiyi ve çiftçiyi. Teknoloji ve zirai uzmanlık konusunda çok yetkin bir ekibimiz ve gelişmiş ürünlerimiz var, üreticiler ile de çok sık etkileşim yaşıyoruz ancak bununla birlikte Türkiye’de çiftçi davranışlarını inceleyen bir araştırmanın eksikliğini yıllardır hissediyoruz. Çiftçiyi daha iyi anlayabilmek ve bu doğrultuda sektöre ışık tutabilmek için bu araştırmayı her sene düzenli olarak yapmaya karar verdik” dedi.
Sözlerine devam edenBilgen, Bizim açımızdan en temel bulgu, çiftçinin işinden gurur duyduğu ve bu işi yapmaya devam edeceği ancak gelirinin artmamasından dolayı çocuklarının bu işi yapmasını istemediği yönünde. Bununla birlikte maliyet hesabı tutmak, sigortalar, depoculuk, toprak analizi, zirai bilgiyi etkin kullanım gibi konularda yeterli bilgi sahipliği yok. Dolayısı ile üreticilik giderek yaşlanan ve temel zirai işletme prensipleri uygulanmadan yapılmakta bu da ülkenin topraklarından alabileceği katma değeri kısıtlamaktadır. Üreticilerin ve özellikle gençlerin zirai işletme yönetimi, finansal okuryazarlık, dijital tarım teknolojileri gibi konularda eğitilmesi ve desteklenmeleri bu doğrultuda ülkemiz için temel bir öncelik olmalı” diye ekledi.
Araştırma Hakkında
Doktar’ın gerçekleştirdiği ilk Çiftçinin Nabzı Araştırması, Türk çiftçisinin profilini ortaya koyma amacıyla yürütüldü.Çalışma kapsamında Türkiye’nin 81 ilinde, 665 ilçeden 3187 üretici ile görüşüldü. Elde edilen sonuçlar bölgesel ve ürün grubu bazında gruplanarak gerçek Türkiye dağılımlarına göre analiz edildi. Araştırma çiftçinin gelir değişimi, finansal davranışları, yetiştiricilik alışkanlıkları, zirai bilgisi, hayata bakışı, teknoloji alışkanlıkları ve tarım markaları ile ilişkisi hakkında pek çok bulguyu ortaya koymaktadır. Araştırmanın tamamını aşağıdaki adresten görüntüleyebilirsiniz:
https://www.slideshare.net/Doktar/doktar-ciftcinin-nabzi/Doktar/doktar-ciftcinin-nabzi
Doktar Hakkında
Tarımsal teknolojinin üretilmesi ve geliştirilmesinde Türkiye’nin ilk ve lider kuruluşu olan Doktar 2012 yılında kurulmuştur. Doktar global ölçekte 500 binden fazla çiftçi ve yüzlerce şirkete dijitalleşme, veriye dayalı verim yönetimi, tarla uzaktan takip ve yönetimi ve çiftçi ilişki yönetimi teknolojileri üretmektedir. Doktar’ın sunduğu ürünler ve çözümler; sulama, gübreleme, ilaçlama gibi günlük tarımsal faaliyetlerin ve çiftçi zirai girdi sağlaycı ilişkilerinin bilgiye dayalı olarak daha etkin ve daha verimli olmasını sağlamaktadır.
Türkiye’nin 81 ilinde, 3000’den fazla üretici ile yapılan Çiftçinin Nabzı, kotalı örneklem ve bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemiyle (CATI), Nisan 2018-Mayıs 2018 arasında yürütüldü ve elde edilen sonuçlar Türkiye bölgesel ürün dağılımlarına göre ağırlıklandırılarak raporlandı.
Çiftçilerin yarısından çoğu maliyet hesabı tutmamakta, vade kullananların yarısı ödediği faizi bilmemektedir.
Sorulan sorular neticesinde üreticilerin %56’sının maliyet hesabı tutmadığı, vade kullanan çiftçilerin ise %48’inin ödediği faizi bilmediği görülüyor. Ayrıca vadeli çalışan çiftçilerin banka, bayi, kredi kooperatifi, tüccar ve fabrika gibi seçeneklerden hangilerini tercih ettikleri ve banka ile çalışmayan çiftçilerin neden bankayı tercih etmedikleri araştırmanın sonuçları arasında yer almakta.
Finansal okur-yazarlık ile ilgili soruların yanında çiftçilerin sigortacılık alışkanlıkları ile ilgili olarak, Türkiye genelinde tarım sigortası yaptıranların oranınının %20’lerde kaldığı, Doğu Anadolu’da ise bu oranın çok daha bir düşük seviyede olduğu görülüyor.
Lisanslı depoculuk çiftçi tarafından bilinmiyor; ürünü tüccara, hasatta, ucuza satıyor
Çiftçinin Nabzı araştırmasında, üreticiye ürününü nasıl, hangi koşullarda kime sattığı ve parasını ne zaman aldığı sorulmuş ve sonuçlar analiz ederek kamuoyuna sunuldu. Bulgulara göre, çiftçi malını en çok tüccarlara (%59) satıyor, birlikler ve fabrikalar daha sonra geliyor. Doğrudan son tüketiciye satış yapan çiftçi oranının ise %10 olduğu görülüyor. Çiftçiler girdilerini ağırlıklı olarak 1 bayiden temin ediyor ve pazarlık güçlerini geliştiremiyorlar. Çiftçilerin %70’i parasını hasatta alıyor. Her 4 çiftçiden 3’ü lisanslı depoları hiç duymamış; kullananların oranı ise %2’yi geçmiyor.
Yetiştiricilik alışkanlıkları açısından modern ve bilgiye dayalı teknikleri uygulama oranları çok düşük kalmakta; en iyi uygulamalar Çukurova ve Akdeniz’de yapılmakta
Çiftçinin Nabzı araştırmasına göre üreticilerin yarısından fazlası toprak analizi yaptırmıyor ve düzenli olarak bir ziraat mühendisi ile çalışmıyor. Zirai teknikler konusunda en iyi uygulama oranları Çukurova ve Akdeniz bölgesinden çıkarken ürün grubu olarak bakıldığında “Tahıl” grubu bu uygulamalarda zayıf kalıyor.
Araştırmada ayrıca tarımsal faaliyetleri ve davranışlarını detaylı sorular ile inceledi. Çiftçilerin alım-satım kararları üzerinde etkisi olan taraflardan bayilerin, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerinin, ziraat odalarının, serbest danışmanların ve ilaç ile gübre satış temsilcilerinin çiftçi ile etkileşimleri ölçüldü, bölgesel ve ürün grubu bazında daha etkili oyuncular belirlendi.
Finansal ve yetiştiriclik yetkinlikleri gelişmeyen çiftçinin geliri düşüyor, tarlasına yatırım yapamıyor.
Araştırma, üreticilerin büyük bir bölümünün (%84) para biriktiremediklerini ve tarlaları için yeni yatırım yapmadıklarını ortaya koydu. Diğer taraftan çiftçilerin arazilerini satmayı düşünmediği (%84) ve çiftçiliğe devam etmek istediği görülüyor.
Türk çiftçisi toprağına bağlı ancak para kazanamıyor, işinden gururlu ancak üreticiye saygı duyulmadığını düşünüyor
Her 4 çiftçiden 3’ü yaptığı işten gurur duymakta ancak kendi çocuklarının bu işe devam etmesine sıcak bakanların oranı %30’larda kalmakta. Çiftçilerin yarısından fazlasınınyaptıkları işin toplumda saygı görmediğini düşündüğü de araştırmanın bulguları arasında.
Üreticinin medya ve teknoloji kullanımı alışkanlıkları incelendi; en çok izlediği kanallar, girdiği siteler ve uygulamalar belirlendi
Türk çiftçisinin %88’inin 10 yıl ve üzeri zamandır çiftçilik ile uğraşmakta olduğunu belirlenen araştırmada, çiftçilerin televizyon, internet ve telefon alışkanlıkları da analiz edildi.
Sonuçlar çiftçilerin yarısının herhangi bir akıllı telefon uygulaması kullandığını ancak teknik konularda, web sitesi, servis ve uygulamalara başvuran çiftçilerin oranının halen oldukça düşük olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte çiftçi büyüklüğü ve yetiştirilen ürünün değeri arttıkça teknik bilgi kaynaklarına ilgi ve erişim artıyor.
Araştırmada, çiftçilere hizmet veren tüm bankalar ve zirai girdi şirketlerine yaklaşımları da soruldu. İlaç, traktör, tohum ve sulama markalarının bilinirlikleri, bölgelere ve ürün gruplarına göre gruplanarak sunuldu.
Araştırma ilgili açıklama yapanDoktar Genel Müdürü Tanzer Bilgen;“Doktar Tarımda dijital dönüşüm ile katma değeri artırmayı amaçlayan bir şirket, bunu başarabilmek için 3 şeyi çok iyi bilmemiz gerekiyor: bitkiyi, teknolojiyi ve çiftçiyi. Teknoloji ve zirai uzmanlık konusunda çok yetkin bir ekibimiz ve gelişmiş ürünlerimiz var, üreticiler ile de çok sık etkileşim yaşıyoruz ancak bununla birlikte Türkiye’de çiftçi davranışlarını inceleyen bir araştırmanın eksikliğini yıllardır hissediyoruz. Çiftçiyi daha iyi anlayabilmek ve bu doğrultuda sektöre ışık tutabilmek için bu araştırmayı her sene düzenli olarak yapmaya karar verdik” dedi.
Sözlerine devam edenBilgen, Bizim açımızdan en temel bulgu, çiftçinin işinden gurur duyduğu ve bu işi yapmaya devam edeceği ancak gelirinin artmamasından dolayı çocuklarının bu işi yapmasını istemediği yönünde. Bununla birlikte maliyet hesabı tutmak, sigortalar, depoculuk, toprak analizi, zirai bilgiyi etkin kullanım gibi konularda yeterli bilgi sahipliği yok. Dolayısı ile üreticilik giderek yaşlanan ve temel zirai işletme prensipleri uygulanmadan yapılmakta bu da ülkenin topraklarından alabileceği katma değeri kısıtlamaktadır. Üreticilerin ve özellikle gençlerin zirai işletme yönetimi, finansal okuryazarlık, dijital tarım teknolojileri gibi konularda eğitilmesi ve desteklenmeleri bu doğrultuda ülkemiz için temel bir öncelik olmalı” diye ekledi.
Araştırma Hakkında
Doktar’ın gerçekleştirdiği ilk Çiftçinin Nabzı Araştırması, Türk çiftçisinin profilini ortaya koyma amacıyla yürütüldü.Çalışma kapsamında Türkiye’nin 81 ilinde, 665 ilçeden 3187 üretici ile görüşüldü. Elde edilen sonuçlar bölgesel ve ürün grubu bazında gruplanarak gerçek Türkiye dağılımlarına göre analiz edildi. Araştırma çiftçinin gelir değişimi, finansal davranışları, yetiştiricilik alışkanlıkları, zirai bilgisi, hayata bakışı, teknoloji alışkanlıkları ve tarım markaları ile ilişkisi hakkında pek çok bulguyu ortaya koymaktadır. Araştırmanın tamamını aşağıdaki adresten görüntüleyebilirsiniz:
https://www.slideshare.net/Doktar/doktar-ciftcinin-nabzi/Doktar/doktar-ciftcinin-nabzi
Doktar Hakkında
Tarımsal teknolojinin üretilmesi ve geliştirilmesinde Türkiye’nin ilk ve lider kuruluşu olan Doktar 2012 yılında kurulmuştur. Doktar global ölçekte 500 binden fazla çiftçi ve yüzlerce şirkete dijitalleşme, veriye dayalı verim yönetimi, tarla uzaktan takip ve yönetimi ve çiftçi ilişki yönetimi teknolojileri üretmektedir. Doktar’ın sunduğu ürünler ve çözümler; sulama, gübreleme, ilaçlama gibi günlük tarımsal faaliyetlerin ve çiftçi zirai girdi sağlaycı ilişkilerinin bilgiye dayalı olarak daha etkin ve daha verimli olmasını sağlamaktadır.