Ekonomi » Güncel »

MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, "İşletmelerimiz De; Vatandaşlarımız da Manipülasyonlara Ezdirilmemeli"

Son haftalarda ekonomik anlamda çok hızlı bir gündem yaşandığına değinen MTSO (Mersin Ticaret Sanayi Odası) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Enflasyonla mücadele için, başlatılan çalışmalara dair bilgiler verdi.


@mersinhaber 'i takip et

Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
MTSO Başkanı Kızıltan'ınmevcut ekonomik durum ve yeni gelişmelere dair yaptığı açıklamanın devamı ise şu şekilde;
Bir yandan yeni sorunlarla boğuşurken, bir yandan da devletin çözüm odaklı sayısız karşı hamlesini görmekten memnun oluyoruz. Bu yoğun gündemin en temel konularından birisi elbette artan enflasyon. Uzun süredir ülke gündemimizde 2000’li yıllar öncesindeki hayati ve sorun oluşturan gündemini kaybeden enflasyon, son dönemde tekrar ekonomimizde baş gündemlerden biri oldu. Geçmişte hem iş dünyası hem de tüm vatandaşlar olarak enflasyonun ezici ve zarar veren gücünü derinden yaşadığımız için bu sorunun öneminin ve acil olarak ele alınması gereken bir konu olduğunun hepimiz farkındayız. İşte bundan dolayıdır ki, sadece devletimiz değil, iş dünyamız da dayanışma içinde enflasyonla mücadele etme kararlılığını anında göstermiştir. Elbette enflasyon gibi kapsamlı ve çok parametresi olan bir sorunun çözümünü, tek bir kurumdan beklemek doğru değil. Bu, hem kamunun hem de özel sektörün dayanışmasıyla mücadele edilmesi gereken bir sorundur. Bunun bilincindeyiz. Enflasyonla mücadele aslında, bu konunun ötesinde işsizlikle, yüksek faizle ve artan girdilerle yapılan bir mücadeledir. Ülkemizin her sorununda elini taşın altına koyan iş dünyası bu mücadelede de devletini yalnız bırakmayacaktır. Bu çerçevede Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’mizle birlikte başlatacağımız bir seferberlik birçok sektör ve firmamızı indirim günleri başlatmaya motive edecektir. MTSO olarak Mersin özelinde indirim uygulayacak olan firmaları belirleyerek bunu yaygın bir kampanya haline getirecek ve piyasayı canlandıracak tedbirlere devam edeceğiz. En küçük bir katkıyı bile görmezden gelemeyiz. Ancak bu arada elini taşın altına koyan iş dünyamızın da uzun süredir beklentisi olan KDV iade sürecinin hızlanması reel sektörü rahatlatacaktır. Bu ödemelerin makul bir süreye indirilmesi birçok sektörümüz ve firmamıza kaynak olacak ve enflasyonla mücadelede bir motivasyon yaratacaktır.
Bankalar bu zor zamanda fırsatçılık yapmamalı…
Ekonomideki yoğun gündemlerden birisi de bankaların iş dünyası üzerindeki haksız ve farklı uygulamaları. Bankalar bu dönemde kemikleşmiş yanlışlıklarını devem ettirerek, ekonomiye can vermek yerine uzun vadede kendilerine de zarar verecek olan yanlış uygulamalara devam etmemeli. Zor zamanlar geçiren iş dünyasında bankalar haksız şekilde, sadece kendilerini düşünerek bazı firmaların kredilerini zamanından önce ödemeye zorlamak gibi, yeni kefaletler istemek gibi veya normalde olmayan masraflar koyarak işletmeleri zora sokmak gibi hareketlerden vazgeçmeli. İşletmeler ülkemizin zenginliğidir ve onları ezerek ülke ekonomisini bir yere taşıyamayız. Biz devletimizin bu anlamda haksız ve farklı uygulamalar yapan bankalara gereken uyarıları yapacağına eminiz. Yarın işler düzeldiğinde bankalar tekrar iş dünyasının kapısına geleceğini unutmamalı…
Fırsatçılarla mücadele edilmeli…
Ekonomideki diğer önemli gündemlerden birisi de yapay anlamda bazı ürün fiyatlarının aşırı artması ve hem pahallılığı hem de enflasyonu tetiklemesidir. Bu konuyu dolaylı anlatmaya gerek yok, bunun adı fırsatçılıktır. Biz iş dünyası temsilcileri olarak aramızdaki çürük elmaları ayıklamalıyız. Hiç kimsenin ülkenin ekonomik sorunlarını rantçı ve haksız kazanç yoluyla fırsatçılığa çevirme hakkı yoktur. Bu noktada Mersin Valiliğimizle ve tüm kamu kurumları ile iş birliği içindeyiz. Hatta Mersin Valiliği konu ile ilgili bir genelge yayınlayarak bu fırsatçıları belirleme, teşhir etme ve haklarında yasal işlem yapılarak gereken cezaya çarptırılmaları konusunda kararlılığını ortaya koymuştur. Oda olarak bu kararın arkasındayız. Biz Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak iş dünyasının temsilcisi olsak da, öncelikle kentimizin, halkımızın, ülkemizin kurumuyuz. Ne işini dürüst yapan işletmelerimizi ne de vatandaşımızı hiçbir güce ezdirmeyiz.
Biz Mersin iş dünyası olarak her zaman şunu söyledik; sorunlarımız var ama çözümlerimizi de var. Umutsuzluk yok. Yeter ki devletimiz reel sektörün zamanında uyarılarına ve çözüm önerilerine kulak versin. Destek kriterleri bellidir: Üretenin, istihdam edenin, ihracat yapanın, katma değer yaratın yanında olalım. Yerli malını destekleyelim. Yeni girişimcinin önünü açalım. Eğitimde, adalette, bilimde, kalitede çağı yakalayan bir ortak vizyon oluşturalım. Günün dertleri önemli ama sadece bunlara ve güne odaklanırken, geleceği ıskalamayalım.
Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.

Daha fazlası ve daha hızlı bilgi için sizde;
Facebook'ta @mersihnaber 'i
Instagram'da @mersinhaber 'i veya
Twitter'da @mersinhaber 'i takip edebilirsiniz.
İlk olarak anlık gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz.. Dilerseniz sosyal medya hesapları üzerinden sizlerde bir olayı ihbar edebilir veya bir gelişmeden bizleri haberdar edebilirsiniz.
İyotlu Tuz ve Balık Tüketimi Tiroit Hastalıklarını Önlüyor

Yaşam »

İyotlu Tuz ve Balık Tüketimi Tiroit Hastalıklarını Önlüyor

İyot yetersizliği, tiroit hormonunun çalışmasını olumsuz yönde etkileyerek ciddi hastalıkların kapısını aralıyor.


@mersinhaber 'i takip et

İç Anadolu Bölgesi başta olmak üzere dağlık kesimlerde yaygın olarak görülen iyot yetersizliğinin neden olduğu hastalıklar arasında guatr, zehirli guatr, hipotiroidi ve tiroit kanseri yer alabiliyor. Gebelikte ortaya çıkması durumunda ise hem anne adayı hem de bebek için büyük risk oluşturuyor. Memorial Şişli ve Bahçelievler Hastaneleri Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya, “1-7 Haziran İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası” öncesinde önerilerde bulundu.

İyot yetersizliği ilk sinyali guatr ile veriyor

İyot, başta tiroit hormonları içinde yer alan ve bu hormonlar aracılığı ile hemen hemen tüm hücrelerimizde önemli görevleri olan bir elementtir. Vücut iyot üretemediği için bunun gıdalardan alınması gereklidir. Gıdalarla alınan iyot, T3 ve T4 tiroit hormonlarının yapısına girer. Ortamda iyot azaldıkça T4 azalır ve beden öncelikle T3’e yönelerek tasarruf yapar. Bu durumda T3’ü kullanarak hormon üretir. T3’te de azalma başlayınca bazı zorlanmalar yaşanır. Bir süre sonra tiroit bezi ortamdaki bütün iyotları yakalayabilmek için büyümeye başlar ve bunun sonuncunda da guatr gelişir.

Güçsüzlük ve zihin tembelliği yapabilir

İyot eksikliği durumunda tiroit bezi çalışmaya devam eder ancak yetersizlik nedeniyle eninde sonunda hipotiroidi gelişir. Bazen iyot eksikliği olmadan da hipotiroidi olabilir. Hipotiroidi; saç dökülmesi, cilt kuruluğu, yüzde şişkinlik, kaslarda gevşeklik, güçsüzlük, kilo artışı, kadınlarda adet bozuklukları ve zihinsel tembellik gibi şikayetlere yol açan ve tedavi edilmesi gereken bir hastalık tablosudur. İyot eksikliği veya hipotiroidi gibi nedenlerle ilaç kullanımının gerekip gerekmediği ise mutlaka doktora danışılmalıdır. Doktor önerisi olmadan asla iyot veya guatr ilacı kullanılmamalıdır.

Tiroit kanseri riskine dikkat!

Guatr, tiroit bezinin büyümesi anlamına gelmektedir. İç guatr görünmeyen, dış guatr ise görünür olandır. Düzenli bir büyüme olabileceği gibi nodüller şeklinde de büyüme olabilir. Bu durumda nodül takibi yapılmalıdır çünkü iyot eksikliği bu nodüllerin gelişimini kolaylaştıracaktır. İyot eksikliği zemininde nodüler guatr olma ihtimali artar. Bu nodüllerin yaklaşık yüzde 10’u kanser riski taşır. Böyle bir durumdan şüphe ediliyorsa nodüle biyopsi yapılmalı ve yakın takip edilmelidir.

Zehirli guatr kalp yetmezliğine kadar ilerleyebilir

Boyun bölgesindeki şişlikler yani nodüller zaman içinde kontrol dışına çıkabilir. Vücudun tiroit hormonu dengesini yok sayar ve kendi kendine çalışır. Böyle olursa zehirli guatr tablosu ortaya çıkar. Zehirli guatr tablosu bir tek nodülün sistem kontrolünün dışına çıkmasıyla gelişebileceği gibi birden fazla nodülün ya da bütün nodüllerin kontrol dışına çıkmasıyla da olabilir. Zehirli guatr gelişimi yaş gruplarına göre farklılık gösterir. Genç yaş grubunda sıklıkla hiçbir müdahale yapılmadan nodül takip edilir. Ancak ileri yaş grubunda ağır kalp yetmezliğine neden olabileceği için mutlaka yakın takip edilmeli, gerekirse ilaç ya da radyoaktif ilaç tedavisine başlamalıdır.

Nefes almayı güçleştirebilir

Nodüllü ya da nodülsüz büyük guatr birtakım riskler taşımaktadır. Öncelikle bulunduğu yer boynun önüdür ve soluk borusuna baskı yaparak nefes almayı zorlaştırır. Gerekli testler yapıldıktan sonra hastanın yaşam fonksiyonları olumsuz yönde etkileniyorsa o nodülün çıkarılması gereklidir. Kozmetik açıdan da hastalara rahatsızlık verebilmektedir. Böyle bir durumda da hastanın isteğiyle nodüller çıkarılabilmektedir.

Gebelikte hem anne hem bebek için “iyot” önemli

Gebelik döneminde hem anne adayı hem de bebeğe tiroit hormonu gereklidir. Bu nedenle anne adayının gebelik döneminde tiroit bezinde büyüme görülür ve bu normal kabul edilir. Bebek ilk 3 ay kendi tiroit bezi olmadığı için annenin tiroit hormonunu kullanır. Tiroit hormonları bebeğin beyin ve sinir gelişiminin tamamlanmasında önemlidir. Anne adayının tiroit değerlerinin düşük olması durumunda bebek risk altına girer, zeka geriliği ve bazı yapısal bozukluklar ile dünyaya gelebilir. Özellikle geçmiş yıllara bakıldığında tanı konulamadığı ve iyot takviyesi yapılmadığı için dünyaya gelen özürlü çocuk sayısı oldukça fazlaydı. Ancak günümüzde yeni doğan bebekler taranmakta ve topuk kanı ile hemen teşhis konulabilmektedir. Tiroit hormonu kaynaklı hastalıkların tedavi edilebilir olduğu ve erken teşhisin burada büyük önem taşıdığı asla unutulmamalıdır.

İyotlu tuz tüketimine dikkat edin

İyot yetersizliği kaynaklı hastalıkların önlenmesinde beslenme önemli rol oynar. Öncelikle sofralarda bulundurulan tuz mutlaka iyotlu olmalıdır. Ülkemizde resmi olarak üretilen tuzlarda iyot bulunmaktadır. Doktor aksini belirtmediği sürece bu tuzların tüketiminde bir sakınca yoktur. Ancak iyot uçucu bir moleküldür. Bu nedenle tüketim ve saklama koşullarına dikkat edilmelidir. Tuz ağzı açık bir şekilde muhafaza edilirse o tuzun hiçbir anlamı kalmayacaktır. Bu nedenle mavi, korunaklı paketlerde sunulan iyotlu tuz, paketinde tutulmalı ve ihtiyaç dahilinde ağzı açılıp kullanılmalıdır. Yemek pişirirken ise pişirme işlemi tamamlandıktan sonra tuz ilave edilmelidir. Aksi takdirde iyot buharlaşıp yok olacaktır.

Düzenli olarak balık yenilmeli

İyot yetersizliği hastalıklarının yaygın olarak görüldüğü bölge İç Anadolu, Trakya ve Karadeniz Bölgesi’nin iç kesimleri özetle denizden uzak bölgelerdir. Hastaneye başvuran hastalarda ciddi oranda T3 ve T4 eksiklikleri saptanmaktadır. Bu eksikliklerin önemli bir kısmı yanlış tuz kullanımından kaynaklanmaktadır. Ayrıca iyot eksikliğini önlemede deniz ürünleri de önemlidir. Balık tüketimi mutlaka artırılmalıdır. Deniz ürünlerine ek olarak kırmızı et ve kümes hayvanlarının göğüs eti ile ceviz başta olmak üzere kuru yemiş ve tahıllar, süt ve süt ürünleri, yumurta, çilek, muz iyot bakımından zengindir.


Daha fazlası ve daha hızlı bilgi için sizde;
Facebook'ta @mersihnaber 'i
Instagram'da @mersinhaber 'i veya
Twitter'da @mersinhaber 'i takip edebilirsiniz.
İlk olarak anlık gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz.. Dilerseniz sosyal medya hesapları üzerinden sizlerde bir olayı ihbar edebilir veya bir gelişmeden bizleri haberdar edebilirsiniz.