Kurşun Kalemleri Sanat Eserine Çeviren Sanatçı: Recep Alçamlı
Mersin’de yaşayan Recep Alçamlı kurşun kalemlerin ağaç kısmı yontarak, içindeki grafit kısmı dışarıya çıkartıyor.
@mersinhaber 'i takip et
2 Mayıs 1991 yılında Mersin'de doğan sanatçı, sanatına grafit işleme adını veriyor. Fırat Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun olan Alçamlı, dağcılık sporuyla da ilgileniyor.
2011 yılında grafit işleme çalışmalarına başlayan Alçamlı; öncesinde sanat tarihi ile ilgilendiğini ve babasının, bu işe başlamasında büyük rolü olduğunu söyledi. Grafit işlemenin, düşüncelerini dışarıya yansıtmakta iyi bir yol olduğunu ve kendisinde meditasyon etkisi yarattığını da sözlerine ekledi.
Alçamlı; .kurşun kalemin ağaç kısmını yontarak, içindeki grafit kısmını dışarıya çıkartıyor. Bu grafiti minik kesici aletlerle şekillendirerek heykel haline getiriyor. Eserlerin yapılış süresinin, yapılan çalışmaya ve ruh haline bağlı olduğunu söyleyen sanatçı, oluşturduğu eserlerini ülkemizde ve dünyada yaşanan olaylara bir tepki olarak değerlendiriyor.
“SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNDE BULUNMAK BANA GURUR VERİYOR”
İşe başladığı ilk zamanlarda insanların onu garipsediğini söyleyen sanatçı sonradan ilginin beklenmediği bir şekilde arttığını söyledi. Kişiye özel ve kurumsal çalışmalar yapan Alçamlı; sosyal sorumluluk projelerinde çalışmalarının bulunmasının ona gurur verdiğini ve bundan mutluluk duyduğunu belirtti. Projeleri ise; Kadına Şiddete Hayır, Soma Maden Faciası, Engelli Dostların Sesi, Yüce Şehitlerimize Yas, Adalet Mülkün Temelidir şeklinde sıraladı. Ayrıca sanatçının 2018'in başında bir belgesel çalışması ve sergisi olacak.
DÜNYADA BU SANATLA ÇOK AZ KİŞİ İLGİLENİYOR
Grafit işleme henüz ülkemizde ve dünyada yaygın değil. Dolayısıyla ilgilenen kişi sayısı da az. Dünyada toplamda on kişi bu sanatla ilgileniyor. Alçamlı; bu sanatla ilgilenmek isteyen ve ona danışan insanlara en ince ayrıntılarına kadar bildiklerini aktarıyor. Bu alanda çalışmak isteyen kişiler içinse şunları söyledi: “Başarıyı elde etmek için her şeyde olduğu gibi önce sevmek gerekiyor. Çok fazla sabırlı olmak gerekiyor. Çünkü bir eseri oluşturma yolculuğunda defalarca ve defalarca kalem kırılıyor. Pes edip vazgeçmek yerine üzerine düşünce mutlak başarı geliyor. Bu ısrarı tüm hayata yansıtınca daha yaşanılabilir, daha mutlu bir hayat süreci oluşuyor. Bu da hem başarılı hem mutlu bir hayatı koyuyor insanın önüne.”
2011 yılında grafit işleme çalışmalarına başlayan Alçamlı; öncesinde sanat tarihi ile ilgilendiğini ve babasının, bu işe başlamasında büyük rolü olduğunu söyledi. Grafit işlemenin, düşüncelerini dışarıya yansıtmakta iyi bir yol olduğunu ve kendisinde meditasyon etkisi yarattığını da sözlerine ekledi.
Alçamlı; .kurşun kalemin ağaç kısmını yontarak, içindeki grafit kısmını dışarıya çıkartıyor. Bu grafiti minik kesici aletlerle şekillendirerek heykel haline getiriyor. Eserlerin yapılış süresinin, yapılan çalışmaya ve ruh haline bağlı olduğunu söyleyen sanatçı, oluşturduğu eserlerini ülkemizde ve dünyada yaşanan olaylara bir tepki olarak değerlendiriyor.
“SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNDE BULUNMAK BANA GURUR VERİYOR”
İşe başladığı ilk zamanlarda insanların onu garipsediğini söyleyen sanatçı sonradan ilginin beklenmediği bir şekilde arttığını söyledi. Kişiye özel ve kurumsal çalışmalar yapan Alçamlı; sosyal sorumluluk projelerinde çalışmalarının bulunmasının ona gurur verdiğini ve bundan mutluluk duyduğunu belirtti. Projeleri ise; Kadına Şiddete Hayır, Soma Maden Faciası, Engelli Dostların Sesi, Yüce Şehitlerimize Yas, Adalet Mülkün Temelidir şeklinde sıraladı. Ayrıca sanatçının 2018'in başında bir belgesel çalışması ve sergisi olacak.
DÜNYADA BU SANATLA ÇOK AZ KİŞİ İLGİLENİYOR
Grafit işleme henüz ülkemizde ve dünyada yaygın değil. Dolayısıyla ilgilenen kişi sayısı da az. Dünyada toplamda on kişi bu sanatla ilgileniyor. Alçamlı; bu sanatla ilgilenmek isteyen ve ona danışan insanlara en ince ayrıntılarına kadar bildiklerini aktarıyor. Bu alanda çalışmak isteyen kişiler içinse şunları söyledi: “Başarıyı elde etmek için her şeyde olduğu gibi önce sevmek gerekiyor. Çok fazla sabırlı olmak gerekiyor. Çünkü bir eseri oluşturma yolculuğunda defalarca ve defalarca kalem kırılıyor. Pes edip vazgeçmek yerine üzerine düşünce mutlak başarı geliyor. Bu ısrarı tüm hayata yansıtınca daha yaşanılabilir, daha mutlu bir hayat süreci oluşuyor. Bu da hem başarılı hem mutlu bir hayatı koyuyor insanın önüne.”