Başkan Kocamaz “Yurdumuza, Canımız Pahasına Kara Sevdalılar Gi̇bi̇ Sevdalıyız”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yazılı bir mesaj yayımladı.
@mersinhaber 'i takip et
Başkan Kocamaz’ın mesajı şöyle;
“Aziz Mersinliler!
Şanlı tarihimiz boyunca nice zaferler kazandığımız Ağustos ayı, Türk’ün zafer ayıdır.
26 Ağustos 1071 Malazgirt; 11 Ağustos 1473 Otlukbeli; 23 Ağustos 1514 Çaldıran; 24 Ağustos 1516 Mercidabık; 29 Ağustos 1521 Belgrad’ın Fethi; 29 Ağustos 1526 Mohaç; 1 Ağustos 1571 Kıbrıs’ın Fethi; 23 Ağustos 1921 Sakarya; 26-30 Ağustos 1922 Büyük Taarruz…
Kutlu bir Ağustos günü kazandığımız Malazgirt Zaferi ile kapısını açtığımız Anadolu’nun “ebedi Türk yurdu” olarak kalması, yine kutlu bir Ağustos günü kazandığımız Büyük Taarruz Zaferi ile sağlanmıştır.
Bizler bu vatanı kolay kazanmadık… Uğruna milyonlarca şehit verdik… Bugün de o mübarek şehitlerle aynı karardayız. Yurdumuza, canımız pahasına kara sevdalılar gibi sevdalıyız.
Türlü hile ve tezgâhlarla bizi bin yıllık vatanımızdan koparmak isteyenler, bölücü ve paralel hainleri içimize salanlar, üç kıta ve yedi iklime hükmeden Türk’ün şanlı tarihini ve bilhassa 30 Ağustos tarihini sakın ha sakın unutmasınlar.
Türk’e kefen biçmeye kalkanlar bu gerçeği akıllarından çıkarmasınlar. Ellerindeki topa, tüfeğe, füzeye; içimize sürdükleri Truva atlarına güvenmesinler…
Türk, gerektiğinde ölebilen bir milletin adıdır. Ve vatan için ölmek, ölümlerin en güzelidir. Peygamber Efendimizin de buyurduğu gibi; “vatan sevgisi imandandır.”
Tarih boyunca verdiğimiz şehitler, hem içimizi sızlatan derin acılarımızın, hem de çağları aşan kıvanç ve sevinçlerimizin ilham kaynağıdır.
Atlas, kana boyandıkça bayraklaşır; toprak, kanla sulandıkça vatanlaşır; toplumlar ölmesini bildikçe milletleşir.
Bir milletin, kahramanlarını saygı ile anması ilerde de büyük kahramanlar yetiştireceğinin müjdesidir. Gençlerimiz çevrelerinde ne kadar çok kahraman örneği görürlerse, yiğit yetişme ihtimalleri o kadar artacaktır.
Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bugün hatıralarını yâd ettiğimiz 30 Ağustos Büyük Taarruz kahramanları ve tarih boyunca vatan, millet ve mukaddeslerimiz uğruna verdiğimiz şehitler, çocuklarımız ve gençlerimiz için en şerefli örneklerdir.
Bu vesileyle, necip milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını yürekten kutluyor, aziz şehitlerimizin asil hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.
Ne mutlu, kendini aziz milletimizin ayrılmaz bir parçası, kahraman Kuvayı Milliyecilerin torunları olarak görenler Mersinliler’e…
Ne mutlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşayacağına, tıpkı bizler gibi iman edenlere…
Ne mutlu Türk’üm diyene…”
“Aziz Mersinliler!
Şanlı tarihimiz boyunca nice zaferler kazandığımız Ağustos ayı, Türk’ün zafer ayıdır.
26 Ağustos 1071 Malazgirt; 11 Ağustos 1473 Otlukbeli; 23 Ağustos 1514 Çaldıran; 24 Ağustos 1516 Mercidabık; 29 Ağustos 1521 Belgrad’ın Fethi; 29 Ağustos 1526 Mohaç; 1 Ağustos 1571 Kıbrıs’ın Fethi; 23 Ağustos 1921 Sakarya; 26-30 Ağustos 1922 Büyük Taarruz…
Kutlu bir Ağustos günü kazandığımız Malazgirt Zaferi ile kapısını açtığımız Anadolu’nun “ebedi Türk yurdu” olarak kalması, yine kutlu bir Ağustos günü kazandığımız Büyük Taarruz Zaferi ile sağlanmıştır.
Bizler bu vatanı kolay kazanmadık… Uğruna milyonlarca şehit verdik… Bugün de o mübarek şehitlerle aynı karardayız. Yurdumuza, canımız pahasına kara sevdalılar gibi sevdalıyız.
Türlü hile ve tezgâhlarla bizi bin yıllık vatanımızdan koparmak isteyenler, bölücü ve paralel hainleri içimize salanlar, üç kıta ve yedi iklime hükmeden Türk’ün şanlı tarihini ve bilhassa 30 Ağustos tarihini sakın ha sakın unutmasınlar.
Türk’e kefen biçmeye kalkanlar bu gerçeği akıllarından çıkarmasınlar. Ellerindeki topa, tüfeğe, füzeye; içimize sürdükleri Truva atlarına güvenmesinler…
Türk, gerektiğinde ölebilen bir milletin adıdır. Ve vatan için ölmek, ölümlerin en güzelidir. Peygamber Efendimizin de buyurduğu gibi; “vatan sevgisi imandandır.”
Tarih boyunca verdiğimiz şehitler, hem içimizi sızlatan derin acılarımızın, hem de çağları aşan kıvanç ve sevinçlerimizin ilham kaynağıdır.
Atlas, kana boyandıkça bayraklaşır; toprak, kanla sulandıkça vatanlaşır; toplumlar ölmesini bildikçe milletleşir.
Bir milletin, kahramanlarını saygı ile anması ilerde de büyük kahramanlar yetiştireceğinin müjdesidir. Gençlerimiz çevrelerinde ne kadar çok kahraman örneği görürlerse, yiğit yetişme ihtimalleri o kadar artacaktır.
Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bugün hatıralarını yâd ettiğimiz 30 Ağustos Büyük Taarruz kahramanları ve tarih boyunca vatan, millet ve mukaddeslerimiz uğruna verdiğimiz şehitler, çocuklarımız ve gençlerimiz için en şerefli örneklerdir.
Bu vesileyle, necip milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını yürekten kutluyor, aziz şehitlerimizin asil hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.
Ne mutlu, kendini aziz milletimizin ayrılmaz bir parçası, kahraman Kuvayı Milliyecilerin torunları olarak görenler Mersinliler’e…
Ne mutlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşayacağına, tıpkı bizler gibi iman edenlere…
Ne mutlu Türk’üm diyene…”