Şehidin Eşinden Okuyanları Hüzne Boğan, Duygu Dolu Acı Paylaşım
22 Haziran 2017'de şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Talat Bildirici'nin eşi Şeyda Bildirici'nin sosyal medya paylaşımı Adana'da günün konusu oldu.
@mersinhaber 'i takip et
Şehit eşine hitaben 'Helalim, eşim, sevdiğim' başlıklı eşine yazdığı ve Facebook'ta paylaştığı yazıda, "Ölümden değil, gelip sana kavuşamamaktan çok korkuyorum" dedi.
Şeyda Bildirici'nin Facebook hesabından eşine hitaben yazdığı 'mektup' Adana'da günün konusu oldu. 8,5 aylık hamile kadının yazısına yapılan yorumlar da içler acısı türden: "Helalim, eşim sevdiğim; Sen beni duyuyorsun ben bunu biliyorum. Hep diyorduk ya, bizimki kara sevda diye. Evet kara sevdaymış, kapkara. Yine hep diyorduk ya, 'bizi ölüm ayırır.' Evet ölüm ayırdı. Biz seninle çok şey istememiştik. Sadece huzur ve mutluluk. 'Huzurum gözlerin derdin', ben de, 'Mutluluk iki kolunun arası.' Sen her şeyi istediğin gibi bırakıp gittin. 'Oğlumuz olacak, sana sahip çıkacak' diyordun. Evet, oğlumuz 2.5 ay sonra Rabbim izin verirse olacak. Ama ben bu güne kadar seni hiç bir şeye zorlamadım. Hiç bir şey istemedim. Aşkım beni ve oğlunu yanına al, ne olur yalvarırım herkese söyledim. 'Beni eşimle aynı mezara gömün' dedim. Bu 2.5 ayda her gün sana kavuşmayı bekleyeceğim. Ne sen bensiz olursun, ne de ben sensiz bunu ikimiz de biliyoruz.
Sen, ben ve oğlumuz. Tıpkı hayal ettiğimiz gibi birlikte oluruz. Bana son sözünde, 'Yetimime sahip çık' demiştin. ya ben şu an nefes alıyorsam da, bundan sensiz yemek yiyor, sensiz su içiyorsam, sensiz nefes alıyorsam beni affet aşkım. İlk kez sana ihanet ediyorum. Sen oradayken kara topraktayken, ben yaşıyorum. Ölümden değil, gelip sana kavuşamamaktan çok korkuyorum. 'Canına kıyan cehennem azabında yanacak' diyorlar. Oysa ki sen cennette bizi bekliyorsun aşkım. Al bizi yanına boynu bükük bırakma ne olur al. Ben zaten sadece nefes alıyorum. 'Şehitlerin istekleri olur' diyorlar. Bizi al yanına dayanamıyorum sensizliğe. Bu 2.5 ay da bizi al. Üçümüz beraber yine mutlu olalım. Ama eğer almazsan ben yavrumuza sahip çıkacağım. Tıpkı senin istediğin gibi bir evlat yetiştireceğim. Namusumla, edebimle sana layık olacağım. Senin soyadınla son nefesime kadar yaşayacağım. Oğlumuzun adı Talat Talha olacak. Sana benzeyecek. Ben ona bakarken yine ölüp ölüp dirileceğim sevgilim. Ama bu zamanda her gün sensiz öleceğim. Acı çekeceğim. Sen bana kıyamazsın ki işte bu yüzden al bizi. Seni çok seviyorum helalim. Senden bu cümleyi bir daha asla duymayacağım ama ben biliyorum sen de çok seviyorsun beni. Dün yine senin telefondan kendime çağrı attım. 'Yine sen aradın' diye kandırdım kendimi. Bu acıyla nasıl yaşanır, sensiz nasıl yaşanır? Sen bana bunları hiç öğretmedin ki aşk. Gözümü açtım sen. İlk göz ağrım, sensizliği hiç düşünmedim ki ben. Ne olur bizi duy, ne olur bizi de al. Ne olur Rabbim bizi böyle zamansız ayıranlarında evlerine ateş düşürsün.
Kaynak: Tarsus Akdeniz Gazetesi
Şeyda Bildirici'nin Facebook hesabından eşine hitaben yazdığı 'mektup' Adana'da günün konusu oldu. 8,5 aylık hamile kadının yazısına yapılan yorumlar da içler acısı türden: "Helalim, eşim sevdiğim; Sen beni duyuyorsun ben bunu biliyorum. Hep diyorduk ya, bizimki kara sevda diye. Evet kara sevdaymış, kapkara. Yine hep diyorduk ya, 'bizi ölüm ayırır.' Evet ölüm ayırdı. Biz seninle çok şey istememiştik. Sadece huzur ve mutluluk. 'Huzurum gözlerin derdin', ben de, 'Mutluluk iki kolunun arası.' Sen her şeyi istediğin gibi bırakıp gittin. 'Oğlumuz olacak, sana sahip çıkacak' diyordun. Evet, oğlumuz 2.5 ay sonra Rabbim izin verirse olacak. Ama ben bu güne kadar seni hiç bir şeye zorlamadım. Hiç bir şey istemedim. Aşkım beni ve oğlunu yanına al, ne olur yalvarırım herkese söyledim. 'Beni eşimle aynı mezara gömün' dedim. Bu 2.5 ayda her gün sana kavuşmayı bekleyeceğim. Ne sen bensiz olursun, ne de ben sensiz bunu ikimiz de biliyoruz.
Sen, ben ve oğlumuz. Tıpkı hayal ettiğimiz gibi birlikte oluruz. Bana son sözünde, 'Yetimime sahip çık' demiştin. ya ben şu an nefes alıyorsam da, bundan sensiz yemek yiyor, sensiz su içiyorsam, sensiz nefes alıyorsam beni affet aşkım. İlk kez sana ihanet ediyorum. Sen oradayken kara topraktayken, ben yaşıyorum. Ölümden değil, gelip sana kavuşamamaktan çok korkuyorum. 'Canına kıyan cehennem azabında yanacak' diyorlar. Oysa ki sen cennette bizi bekliyorsun aşkım. Al bizi yanına boynu bükük bırakma ne olur al. Ben zaten sadece nefes alıyorum. 'Şehitlerin istekleri olur' diyorlar. Bizi al yanına dayanamıyorum sensizliğe. Bu 2.5 ay da bizi al. Üçümüz beraber yine mutlu olalım. Ama eğer almazsan ben yavrumuza sahip çıkacağım. Tıpkı senin istediğin gibi bir evlat yetiştireceğim. Namusumla, edebimle sana layık olacağım. Senin soyadınla son nefesime kadar yaşayacağım. Oğlumuzun adı Talat Talha olacak. Sana benzeyecek. Ben ona bakarken yine ölüp ölüp dirileceğim sevgilim. Ama bu zamanda her gün sensiz öleceğim. Acı çekeceğim. Sen bana kıyamazsın ki işte bu yüzden al bizi. Seni çok seviyorum helalim. Senden bu cümleyi bir daha asla duymayacağım ama ben biliyorum sen de çok seviyorsun beni. Dün yine senin telefondan kendime çağrı attım. 'Yine sen aradın' diye kandırdım kendimi. Bu acıyla nasıl yaşanır, sensiz nasıl yaşanır? Sen bana bunları hiç öğretmedin ki aşk. Gözümü açtım sen. İlk göz ağrım, sensizliği hiç düşünmedim ki ben. Ne olur bizi duy, ne olur bizi de al. Ne olur Rabbim bizi böyle zamansız ayıranlarında evlerine ateş düşürsün.
Kaynak: Tarsus Akdeniz Gazetesi