Vali Ali İhsan Su:"Çelik Yelekleri Giyinin"
Mersin Valisi İhsan Su'nun Şırnak'ta görev yaparken, 15 Temmuz Hain Darbe girişimine karşı Şırnak'ta gösterdiği darbecilere karşı gösterdiği kararlılık, darbe girişimin seyrini değiştirdiği ortaya çıktı.
@mersinhaber 'i takip et
15 Temmuz'da darbecilerin İstanbul ve Ankara’da harekete geçtiği saatlerde Şırnak’ta da hareketli anlar yaşanıyordu. Başbakan Binali Yıldırım’ın TSK içerisindeki yapının hareketini ‘kalkışma’ olarak tanımlamasından sonra Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne gelen bir telefonla Valilik konutu önündeki polisiye tedbirlerin artırılması istendi. Asayiş Şube Müdürü önderliğindeki kalabalık bir polis grubu Valilik önüne geldiğinde Şırnak Valisi Ali İhsan Su korumalarıyla birlikte konuttan çıkmıştı.
Bir süre sonra Vali Su’ya, Emniyet Müdürü Celal Sel ve Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Patlak katıldı.
Vali Ali İhsan Su: Çelik yelekleri giyinin’
Aynı saatlerde Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığı'ndaki olağanüstü hareketlilik bilgisi Valilik ve Emniyet Müdürlüğü’ne ulaşmıştı. Emniyet Müdürü Celal Sel kentteki tüm polisler için ivedi görev çağrısı yaparak çelik yeleklerin giyilmesi talimatını verirken, dönemin Şırnak Valisi Ali İhsan Su ise tüm ilçe kaymakamlıklarını arayarak darbe kalkışması olduğu bilgisini vererek gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayı’ndan çıkan araçlardan birkaçı, içindeki askerlerle birlikte Valilik ve Emniyet Müdürlüğü’ne geldilerse de alınan önlemleri gördükten sonra Cizre’ye doğru yola çıkan diğer araçlara katıldılar. Şırnak Emniyet Müdürü Celal Sel darbe girişimini önlemek için büyük çaba gösterdi.
300’ü aşkın tam teçhizatlı komando ve Cizreliler
Ankara ve İstanbul’daki darbe girişimine katılmak üzere Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayı’ndan yola çıkan 3 yüzü aşkın komando uzman çavuş ve komutanları araçlarla Cizre’ye doğru yola çıktıklarında hedef İdil yolu üzerindeki havaalanıydı. Askeri kargo uçakları komandoları almak üzere Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı’na doğru yola çıkmışlardı. Aynı saatlerde darbe haberini alan Cizreliler önce Hükümet Konağı’nın önüne toplandılar. Ardından askerlerin Cizre’ye doğru yola çıktıkları haberi üzerine Cizre’nin Şırnak çıkışındaki Emniyet Müdürlüğü'ne yürüdüler.
Emniyet Müdürlüğü'nün önü kısa sürede darbeye karşı çıkan Cizrelilerle doldu. Emniyet Müdürlüğü’nün hemen karşısındaki 105. Polis Noktası direnişin de noktası oldu. Emniyet Müdürlüğü’nden çıkan zırhlı araçlar caddenin tamamını üç araç sırasıyla kapattılar. Polis memurları ise araçların ve yolun çevresinde geniş güvenlik önlemi alarak silahlarına mermi sürdüler. Çünkü bir polisin anlattığına göre Vali ve Emniyet Müdürü’nden aldıkları emir, ‘dik durun’ du.
‘Havada ses var’
Cizre’de darbeye karşı sokaklara dökülenlerden Ahmet adındaki bir Cizreli o anları şöyle anlatıyor:
“Darbeyi öğrendiğimde zaman geçirmeden Hükümet Konağı’nın önüne gittim. Önce azdı, haberi alan gelmeye başladı kısa sürede birkaç bin kişiye ulaştık. Sonra birileri Şırnak’tan askerlerin yola çıktıklarını söyleyince Emniyet Müdürlüğü’ne doğru yürümeye başladık. Cizre girişinde Emniyet Müdürlüğü. Ancak köprünün tam ortasında zırhlı bir askeri araç duruyordu. Bir komutan bizi görünce araçtan inip üzerine çıktı. Ben tanımıyorum ama tanıyanlar Cizre Garnizon Komutanı olduğunu söylediler. Komutan kalabalığa, ‘arkadaşlar sıkıntı geçti, evlerinize dönebilirsiniz’ dediyse de üzerine çıkarak öbür tarafa atlayıp yolumuza devam ettik. Biz geçince zırhlı araçla basıp gitti. Sonra Emniyet Müdürlüğü’nün önüne vardık. Zırhlı araçlar Şırnak’a doğru dizilmiş yolu kapatmışlardı. Emniyet amiri bize bir teşekkür konuşması yaparak askerlere zarar vermememizi ve polislere destek olmamızı istedi. Biz de yaklaşık 2-3 bin kişi oradan ayrılmadık. Havada bir şey uçuyordu. Jet değildi, yolcu uçağı da değildi, ışıklarını kapatmıştı, operasyonlarda kullanılan İHA olduğunu düşündüm ama ona da benzemiyordu sesi.”
Darbeci Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan askerlerini Ankara'ya taşıyamadı.
Kargo uçakları havada
Cizreli Ahmet’in duyduğu ses, Şırnak’tan yola çıkan askerleri almaya gelen kargo uçaklarına aitti. Uçakların dönüp durmalarının nedeni Şırnak Valisi Ali İhsan Su’'nun talimatıydı. Havaalanını arayan Vali Su civardaki tüm araçları piste yığdırmış ayrıca kuleye hiçbir uçağın iniş-kalkış yapmayacağı talimatını vermişti. Bu nedenle uçaklar pisti pas geçmiş havada turluyorlardı.
‘Komandolar geliyor’
Şırnak’tan çıkan komandoların tüm hareketi ve ilerleyişi geçtikleri köylerde yaşayanlar tarafından Cizrelilere telefonla bildiriliyordu. Şırnak İkizce’de yaşayan Ahmet Osal zırhlıların geçişinde bir farklılık sezmiş.
“Askerler genelde çok sürat yapmadan ağır ağır geçerler. Ama bunlar arabaları sarhoş gibi kullanıyorlardı. Zorba gibi araçları vahşice sürüyorlar, çokça korna çalıyorlardı.”
105. Polis noktası
Şırnak’tan gelen ve askerleri taşıyan araçlar Cizre Emniyet Müdürlüğü’nün önünde geldiklerinde hiç beklemedikleri bir manzara ile karşılaştılar. Emir kesindi ve geçmeye kalkışmaları halinde çok ağır ateşe maruz kalacakları Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan’a deklare edildi. Tuğgeneral ısrar edince tam teçhizatlı özel harekât polisleri havaya ateş açarak kararlılıklarını gösterdiler. Bunun üzerine gelenler yaklaşık iki saat boyunca bekleyerek kendi aralarında konuştular. Bu sırada 105. Polis noktası yakınındaki Emniyet Müdürlüğü önünde toplananlar darbe karşıtı sloganlar atıyorlardı. Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan ve beraberindeki 3 yüzü aşkın komando uzman çavuş geçemeyeceklerini anlayınca geri dönmeye karar verdiler. Kargo uçakları da iniş yapamayınca geri dönmüşlerdi. Ancak Şırnak dönüşünde darbeci askerleri ikinci sürpriz bekliyordu. Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri Şırnak girişindeki yolu da kapatmışlardı.
‘Esas tehlike Süper Kobra helikopterleri’
Ankara ve İstanbul’a sevk edilmek istenen salt askerler değildi. 10'dan fazla Süper Kobra savaş helikopteri de plan dâhilinde gidecekti ancak Şırnak Valisi, Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar’ı arayarak birliklerden kalkacak her helikopterin vurulacağını açıkça belirttikten sonra uçuşların ikinci bir emre kadar yasaklandığını bildirdiği için hiçbir helikopter kalkamadı. Şırnak Valisi’nin Tümen Komutanı’na diğer bir direktifi de Cizre’den dönen askerlerin tamamının gözaltında tutulacağı ve adli işlem yapılacağı bilgisiydi.
Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar'da gözaltında.
Süreç sabaha kadar devam etti. Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan ve Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar ile birlikte 2 binbaşı, üç yüzbaşı ile 3 yüzü aşkın komando askeri gözaltına alındı. 105. Polis Noktası’nda bekleyen Cizreliler ancak sabah namazı ile birlikte ve tehlikenin geçtiğinin bildirilmesiyle bölgeden ayrıldılar. Cizre Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan bir özel harekat polisi olayın sona ermesinin ardından durumu şu sözlerle özetledi: ‘İstanbul ve Ankara’da helikopterlerin yaptığı tahribatı gördünüz. O kadar komando ve ondan fazla helikopterin oralara ve kötü maksatla gitmelerini düşünmek bile istemiyorum, gerçi biz varken biraz sıkar bu.’
Kaynak: Al Jazeera
Bir süre sonra Vali Su’ya, Emniyet Müdürü Celal Sel ve Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Patlak katıldı.
Vali Ali İhsan Su: Çelik yelekleri giyinin’
Aynı saatlerde Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığı'ndaki olağanüstü hareketlilik bilgisi Valilik ve Emniyet Müdürlüğü’ne ulaşmıştı. Emniyet Müdürü Celal Sel kentteki tüm polisler için ivedi görev çağrısı yaparak çelik yeleklerin giyilmesi talimatını verirken, dönemin Şırnak Valisi Ali İhsan Su ise tüm ilçe kaymakamlıklarını arayarak darbe kalkışması olduğu bilgisini vererek gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayı’ndan çıkan araçlardan birkaçı, içindeki askerlerle birlikte Valilik ve Emniyet Müdürlüğü’ne geldilerse de alınan önlemleri gördükten sonra Cizre’ye doğru yola çıkan diğer araçlara katıldılar. Şırnak Emniyet Müdürü Celal Sel darbe girişimini önlemek için büyük çaba gösterdi.
300’ü aşkın tam teçhizatlı komando ve Cizreliler
Ankara ve İstanbul’daki darbe girişimine katılmak üzere Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayı’ndan yola çıkan 3 yüzü aşkın komando uzman çavuş ve komutanları araçlarla Cizre’ye doğru yola çıktıklarında hedef İdil yolu üzerindeki havaalanıydı. Askeri kargo uçakları komandoları almak üzere Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı’na doğru yola çıkmışlardı. Aynı saatlerde darbe haberini alan Cizreliler önce Hükümet Konağı’nın önüne toplandılar. Ardından askerlerin Cizre’ye doğru yola çıktıkları haberi üzerine Cizre’nin Şırnak çıkışındaki Emniyet Müdürlüğü'ne yürüdüler.
Emniyet Müdürlüğü'nün önü kısa sürede darbeye karşı çıkan Cizrelilerle doldu. Emniyet Müdürlüğü’nün hemen karşısındaki 105. Polis Noktası direnişin de noktası oldu. Emniyet Müdürlüğü’nden çıkan zırhlı araçlar caddenin tamamını üç araç sırasıyla kapattılar. Polis memurları ise araçların ve yolun çevresinde geniş güvenlik önlemi alarak silahlarına mermi sürdüler. Çünkü bir polisin anlattığına göre Vali ve Emniyet Müdürü’nden aldıkları emir, ‘dik durun’ du.
‘Havada ses var’
Cizre’de darbeye karşı sokaklara dökülenlerden Ahmet adındaki bir Cizreli o anları şöyle anlatıyor:
“Darbeyi öğrendiğimde zaman geçirmeden Hükümet Konağı’nın önüne gittim. Önce azdı, haberi alan gelmeye başladı kısa sürede birkaç bin kişiye ulaştık. Sonra birileri Şırnak’tan askerlerin yola çıktıklarını söyleyince Emniyet Müdürlüğü’ne doğru yürümeye başladık. Cizre girişinde Emniyet Müdürlüğü. Ancak köprünün tam ortasında zırhlı bir askeri araç duruyordu. Bir komutan bizi görünce araçtan inip üzerine çıktı. Ben tanımıyorum ama tanıyanlar Cizre Garnizon Komutanı olduğunu söylediler. Komutan kalabalığa, ‘arkadaşlar sıkıntı geçti, evlerinize dönebilirsiniz’ dediyse de üzerine çıkarak öbür tarafa atlayıp yolumuza devam ettik. Biz geçince zırhlı araçla basıp gitti. Sonra Emniyet Müdürlüğü’nün önüne vardık. Zırhlı araçlar Şırnak’a doğru dizilmiş yolu kapatmışlardı. Emniyet amiri bize bir teşekkür konuşması yaparak askerlere zarar vermememizi ve polislere destek olmamızı istedi. Biz de yaklaşık 2-3 bin kişi oradan ayrılmadık. Havada bir şey uçuyordu. Jet değildi, yolcu uçağı da değildi, ışıklarını kapatmıştı, operasyonlarda kullanılan İHA olduğunu düşündüm ama ona da benzemiyordu sesi.”
Darbeci Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan askerlerini Ankara'ya taşıyamadı.
Kargo uçakları havada
Cizreli Ahmet’in duyduğu ses, Şırnak’tan yola çıkan askerleri almaya gelen kargo uçaklarına aitti. Uçakların dönüp durmalarının nedeni Şırnak Valisi Ali İhsan Su’'nun talimatıydı. Havaalanını arayan Vali Su civardaki tüm araçları piste yığdırmış ayrıca kuleye hiçbir uçağın iniş-kalkış yapmayacağı talimatını vermişti. Bu nedenle uçaklar pisti pas geçmiş havada turluyorlardı.
‘Komandolar geliyor’
Şırnak’tan çıkan komandoların tüm hareketi ve ilerleyişi geçtikleri köylerde yaşayanlar tarafından Cizrelilere telefonla bildiriliyordu. Şırnak İkizce’de yaşayan Ahmet Osal zırhlıların geçişinde bir farklılık sezmiş.
“Askerler genelde çok sürat yapmadan ağır ağır geçerler. Ama bunlar arabaları sarhoş gibi kullanıyorlardı. Zorba gibi araçları vahşice sürüyorlar, çokça korna çalıyorlardı.”
105. Polis noktası
Şırnak’tan gelen ve askerleri taşıyan araçlar Cizre Emniyet Müdürlüğü’nün önünde geldiklerinde hiç beklemedikleri bir manzara ile karşılaştılar. Emir kesindi ve geçmeye kalkışmaları halinde çok ağır ateşe maruz kalacakları Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan’a deklare edildi. Tuğgeneral ısrar edince tam teçhizatlı özel harekât polisleri havaya ateş açarak kararlılıklarını gösterdiler. Bunun üzerine gelenler yaklaşık iki saat boyunca bekleyerek kendi aralarında konuştular. Bu sırada 105. Polis noktası yakınındaki Emniyet Müdürlüğü önünde toplananlar darbe karşıtı sloganlar atıyorlardı. Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan ve beraberindeki 3 yüzü aşkın komando uzman çavuş geçemeyeceklerini anlayınca geri dönmeye karar verdiler. Kargo uçakları da iniş yapamayınca geri dönmüşlerdi. Ancak Şırnak dönüşünde darbeci askerleri ikinci sürpriz bekliyordu. Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri Şırnak girişindeki yolu da kapatmışlardı.
‘Esas tehlike Süper Kobra helikopterleri’
Ankara ve İstanbul’a sevk edilmek istenen salt askerler değildi. 10'dan fazla Süper Kobra savaş helikopteri de plan dâhilinde gidecekti ancak Şırnak Valisi, Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar’ı arayarak birliklerden kalkacak her helikopterin vurulacağını açıkça belirttikten sonra uçuşların ikinci bir emre kadar yasaklandığını bildirdiği için hiçbir helikopter kalkamadı. Şırnak Valisi’nin Tümen Komutanı’na diğer bir direktifi de Cizre’den dönen askerlerin tamamının gözaltında tutulacağı ve adli işlem yapılacağı bilgisiydi.
Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar'da gözaltında.
Süreç sabaha kadar devam etti. Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan ve Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar ile birlikte 2 binbaşı, üç yüzbaşı ile 3 yüzü aşkın komando askeri gözaltına alındı. 105. Polis Noktası’nda bekleyen Cizreliler ancak sabah namazı ile birlikte ve tehlikenin geçtiğinin bildirilmesiyle bölgeden ayrıldılar. Cizre Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan bir özel harekat polisi olayın sona ermesinin ardından durumu şu sözlerle özetledi: ‘İstanbul ve Ankara’da helikopterlerin yaptığı tahribatı gördünüz. O kadar komando ve ondan fazla helikopterin oralara ve kötü maksatla gitmelerini düşünmek bile istemiyorum, gerçi biz varken biraz sıkar bu.’
Kaynak: Al Jazeera