Ormanda Kaybolan Genç Kız: Ağaç Kovuğuna Girip Ölümü Bekledim
@mersinhaber 'i takip et
23 yaşındaki Büşra Boz'un fotoğrafa olan tutkusu az kalsın hayatına mal oluyordu. Sarıalan mevkiinde en güzel kareleri çekebilmek için karda ormana giren genç kız bir süre sonra kayboldu. Boz tam 18 saat süren kurtarılma hikayesini ve ormanda yaşadıklarını anlatırken bir kez daha o anları yaşadı.
"DOĞA O KADAR GÜZELDİ Kİ KENDİMİ KAYBETTİM"
3 gündür Uludağ'a gitmek istediğini ancak fırtına yüzünden teleferik çalışmayınca gecikmeli olarak dün öğle saatlerinde teleferikle Sarıalan'a çıktığını anlatan genç kız "Ablam aslında kendime dikkat etmem için beni uyarmıştı. Ben de kötüye bir şey olmaz ablacım. İyiyi de Allah korur diyerek yola çıktım. Amacım sadece fotoğraf çekmekti. Farklı pozlar yakalamaktı. Yakaladım da çok güzel fotoğraflarım da oldu. En son fotoğraf çekme işini bitirdim diye düşünüyordum. Bir kafeye girdim kafede ısındım. Daha sonra barakaları daha iyi çekebilirim diye düşünerekten baraka tarafına gittim. Orada her yer o kadar güzeldi ki kendimi kaybettim."
"HAYVANLARIN AYAK İZLERİNİ TAKİP ETTİM"
Şehre doğru inmek aklıma geldi. Çünkü başka türlü bulamayacağım diye düşündüm ışıklara doğru yürümeye başladım yolda hayvanların ayak izlerini takip ettim. Onlar mutlaka bir suya ya da dereye çıkmışlardır diye düşündüm. Öyle de oldu su buldum. Dere vardı yer yer derinlikleri vardı oraya düşmeyeyim derken 2 kez 6-7 metre yüksek yerlerden yuvarlandım. Ama su içmeyi başardım. Daha sonra tripotumla önüme destek yaparak inmeye başladım." dedi.
"AĞAÇ KOVUĞUNA GİRDİM VE ÖLÜMÜ BEKLEMEYE BAŞLADIM"
En son hani kendini ölüme teslim etmek derler ya ayakkabım ayağımdan çıkmış ben fark etmemişim fark ettiğimde ayağım donmaya başlamıştı. İlerleyemedim daha fazla. Yere basmaya çalıştığım an sanki ayağıma bıçak saplanıyormuş gibi hissediyordum. Yapacak bir şey yoktu. Derenin kenarında bir ağaç kovuğu vardı. Onun içine girdim. Sırtımı dayadım. Çantamı da başımın altına koydum ve orada uyudum. Kabullenmiştim. Tamam artık yapamayacaksın vazgeç artık dedim. Vazgeçtim ve bilerek uyudum. Artık ölümü beklemek derler ya ben de ölümü beklemeye başladım ama uyuduğum halde iki üç defa uyanıp pozisyon değiştirdim. Ayağım uyuşuyordu sürekli. Elimi kolumu ısıtmak için koltuk altlarıma soktum. Ayaklarımın pozisyonunu değiştirdim. En son uyandığım an kafamı çevirdim baktım ışık yanıyor. Kimse yok mu diye seslendim.
Kendisini kurtarmak için 18 saat boyunca mücadele veren herkese minnettar olduğunu ifade eden genç kız, "Bulunmayı hiç ummuyordum. Başbakanlığa ve Genelkurmaya teşekkür ederim. Benim için helikopter kaldırdılar. Kendimi bu kadar önemli hissetmiyordum demek ki ülkemizde insanın değeri var önemi var. Bunu gösterdiler bana. Devletimize teşekkür ediyorum. Kurtarma ekiplerinin benimle samimiyeti üzerimi değiştirmeleri çok güzeldi çok mutlu oldum. Benim için uğraşan herkese minnettarım." diye konuştu.
"DOĞA O KADAR GÜZELDİ Kİ KENDİMİ KAYBETTİM"
3 gündür Uludağ'a gitmek istediğini ancak fırtına yüzünden teleferik çalışmayınca gecikmeli olarak dün öğle saatlerinde teleferikle Sarıalan'a çıktığını anlatan genç kız "Ablam aslında kendime dikkat etmem için beni uyarmıştı. Ben de kötüye bir şey olmaz ablacım. İyiyi de Allah korur diyerek yola çıktım. Amacım sadece fotoğraf çekmekti. Farklı pozlar yakalamaktı. Yakaladım da çok güzel fotoğraflarım da oldu. En son fotoğraf çekme işini bitirdim diye düşünüyordum. Bir kafeye girdim kafede ısındım. Daha sonra barakaları daha iyi çekebilirim diye düşünerekten baraka tarafına gittim. Orada her yer o kadar güzeldi ki kendimi kaybettim."
"HAYVANLARIN AYAK İZLERİNİ TAKİP ETTİM"
Şehre doğru inmek aklıma geldi. Çünkü başka türlü bulamayacağım diye düşündüm ışıklara doğru yürümeye başladım yolda hayvanların ayak izlerini takip ettim. Onlar mutlaka bir suya ya da dereye çıkmışlardır diye düşündüm. Öyle de oldu su buldum. Dere vardı yer yer derinlikleri vardı oraya düşmeyeyim derken 2 kez 6-7 metre yüksek yerlerden yuvarlandım. Ama su içmeyi başardım. Daha sonra tripotumla önüme destek yaparak inmeye başladım." dedi.
"AĞAÇ KOVUĞUNA GİRDİM VE ÖLÜMÜ BEKLEMEYE BAŞLADIM"
En son hani kendini ölüme teslim etmek derler ya ayakkabım ayağımdan çıkmış ben fark etmemişim fark ettiğimde ayağım donmaya başlamıştı. İlerleyemedim daha fazla. Yere basmaya çalıştığım an sanki ayağıma bıçak saplanıyormuş gibi hissediyordum. Yapacak bir şey yoktu. Derenin kenarında bir ağaç kovuğu vardı. Onun içine girdim. Sırtımı dayadım. Çantamı da başımın altına koydum ve orada uyudum. Kabullenmiştim. Tamam artık yapamayacaksın vazgeç artık dedim. Vazgeçtim ve bilerek uyudum. Artık ölümü beklemek derler ya ben de ölümü beklemeye başladım ama uyuduğum halde iki üç defa uyanıp pozisyon değiştirdim. Ayağım uyuşuyordu sürekli. Elimi kolumu ısıtmak için koltuk altlarıma soktum. Ayaklarımın pozisyonunu değiştirdim. En son uyandığım an kafamı çevirdim baktım ışık yanıyor. Kimse yok mu diye seslendim.
Kendisini kurtarmak için 18 saat boyunca mücadele veren herkese minnettar olduğunu ifade eden genç kız, "Bulunmayı hiç ummuyordum. Başbakanlığa ve Genelkurmaya teşekkür ederim. Benim için helikopter kaldırdılar. Kendimi bu kadar önemli hissetmiyordum demek ki ülkemizde insanın değeri var önemi var. Bunu gösterdiler bana. Devletimize teşekkür ediyorum. Kurtarma ekiplerinin benimle samimiyeti üzerimi değiştirmeleri çok güzeldi çok mutlu oldum. Benim için uğraşan herkese minnettarım." diye konuştu.