HDP: Diyarbakır Saldırısı Tutuklu HDP Milletvekilleri'ne Yönelikti
Dün Diyarbakır'da meydana gelen bombalı saldırının HDP'nin gözaltına alınan milletvekillerine yönelik olduğu iddia edildi. İşte detaylar....
@mersinhaber 'i takip et
Diyarbakır’ın merkezi dün bombalı minibüsle yapılan saldırı için HDP'den yeni bir iddia geldi. İddiaya göre bombalı saldırı olduğu sırada, söz konusu komplekste Figen Yüksekdağ ve Sırrı Süreyya Önder tutuluyordu.
Diyarbakır dün dehşeti yaşamıştı. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne saldırıya giden tonlarca bomba yüklü minibüs bir taksiye çarptı. Taksici, takip edip durdurduğu minibüsün kapılarını açınca bomba düzeneğini fark etti. Bunun üzerine terörist bombayı Çevik Kuvvet yakınında saat 07.53’te patlattı. 2’si polis 9 kişi şehit oldu, yaklaşık 100 kişi de yaralandı. Diyarbakır Valiliği, gündüz saatlerinde 'saldırıyı PKK üstlendi' açıklaması yaptı. İngiliz Reuters haber ajansı geçtiği haberde ise saldırıyı DEAŞ örgütünün üstlendiğini iddia etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Diyarbakır patlamasıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklama özetle şöyle: "IŞİD'in dün sabah saat 08:00 sularında saldırı düzenlediği yer daha önce polis okulu olan, ancak on yıldan fazladır Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nün ek hizmet binası olarak kullanılan, merkez Bağlar ilçesinde bulunan, içinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün de yer aldığı bir kaç binadan oluşan bir komplekstir.
Evlerinden alınarak Diyarbakır'a getirilen Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile milletvekillerimiz Gülser Yıldırım, Nursel Aydoğan, Sırrı Süreyya Önder ve Ziya Pir'in mahkemeye çıkarılmadan önce burada bekletilmişlerdir.
Bu komplekste yer alan spor salonunda da, daha önce alınan Diyarbakır ve ilçelerinin HDP ve DBP'li il-ilçe eşbaşkanları ve üyeleri tutulmaktadır. Hatırlanacağı üzere bu kişilerle ilgili Demirtaş 19 Ekim 2016'da, Diyarbakır il binamızda bir basın toplantısı düzenlemişti. Nitekim dün meydana gelen saldırı sonucu, burada tutulan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Çüngüş İlçe Eşbaşkanı Recai Altay da yaşamını yitirmiştir.
Sabah 08:00'de meydana gelen saldırıdan yaklaşık iki saat kadar önce, Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır milletvekilimiz Ziya Pir mahkemeye götürülmek üzere oradan birlikte çıkarılmıştır.
Bombalı saldırı olduğu sırada, söz konusu komplekste Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ve Ankara milletvekilimiz Sırrı Süreyya Önder tutuluyordu.
Basına yansıdığı üzere bomba yüklü minibüs, yolda bir ticari taksiyle çarpışmıştır. Minibüs durmayıp yoluna devam edince, taksi onu kovalayıp yolunu kesmiştir. Aracından inen taksi şoförü minibüste bomba olduğunu görünce "Bomba var" diye bağırarak kaçmış, tanık anlatımlarına göre patlama da bu esnada olmuştur. Yani bomba yüklü minibüs hedefine ulaşamadan patlamıştır. Şayet taksi ile minibüs çarpışması olmasa, bombalı minibüs hedefine ulaşacaktı. Daha yıkıcı olması planlandığı açık olan ancak amacına ulaşamamış bu bombalı saldırıya ilişkin tüm gerçekler açığa çıkarılmalıdır."
SIRRI SÜREYYA ÖNDER: BİZ ORDAYKEN PATLAMA GERÇEKLEŞTİ
HDP’li milletvekilllerin tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına katılan HDP’li Sırrı Sürreya Önder, saldırı olduğu sırada emniyet binasında olduklarını doğrularken, olayın ’İnceden hesaplanmış bir operasyon’ olduğunu iddia etti. Önder, şöyle dedi:"Eş Başkanımız sayın Selahattin Demirtaş, adliye götürüldüğünde biz o binanın içindeyken bu patlama gerçekleşti. Orada 26 gündür parti yöneticilerimiz gözaltında tutuluyor. Yani bu katliam operasyonu, inceden inceye hesaplanmış bir operasyondur."
BARO SALDIRIYI KINADI
Diyarbakır Barosu da bomba yüklü araç yapılan saldırıyı kınayan yazılı bir açıklama yayınladı. Baro açıklamasında, şöyle denildi: "04/11/ 2016 tarihinde Diyarbakır ili Bağlar ilçesinde bulunan Emniyet Müdürlüğü Ek Hizmet Binasına yönelik bomba yüklü aracın patlatılması sonucunda 9 insanımız yaşamını yitirmiş ve 100’ü aşkın insanımız da yaralanmıştır. Diyarbakır Barosu olarak yaşam hakkına yönelik tüm eylemlerin karşısında olduğumuzu, kimden gelirse gelsin bu tür saldırıları kınadığımızı bir kez daha belirterek, yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve yakınlarına sabırlar diliyoruz."
Diyarbakır dün dehşeti yaşamıştı. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne saldırıya giden tonlarca bomba yüklü minibüs bir taksiye çarptı. Taksici, takip edip durdurduğu minibüsün kapılarını açınca bomba düzeneğini fark etti. Bunun üzerine terörist bombayı Çevik Kuvvet yakınında saat 07.53’te patlattı. 2’si polis 9 kişi şehit oldu, yaklaşık 100 kişi de yaralandı. Diyarbakır Valiliği, gündüz saatlerinde 'saldırıyı PKK üstlendi' açıklaması yaptı. İngiliz Reuters haber ajansı geçtiği haberde ise saldırıyı DEAŞ örgütünün üstlendiğini iddia etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Diyarbakır patlamasıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklama özetle şöyle: "IŞİD'in dün sabah saat 08:00 sularında saldırı düzenlediği yer daha önce polis okulu olan, ancak on yıldan fazladır Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nün ek hizmet binası olarak kullanılan, merkez Bağlar ilçesinde bulunan, içinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün de yer aldığı bir kaç binadan oluşan bir komplekstir.
Evlerinden alınarak Diyarbakır'a getirilen Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile milletvekillerimiz Gülser Yıldırım, Nursel Aydoğan, Sırrı Süreyya Önder ve Ziya Pir'in mahkemeye çıkarılmadan önce burada bekletilmişlerdir.
Bu komplekste yer alan spor salonunda da, daha önce alınan Diyarbakır ve ilçelerinin HDP ve DBP'li il-ilçe eşbaşkanları ve üyeleri tutulmaktadır. Hatırlanacağı üzere bu kişilerle ilgili Demirtaş 19 Ekim 2016'da, Diyarbakır il binamızda bir basın toplantısı düzenlemişti. Nitekim dün meydana gelen saldırı sonucu, burada tutulan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Çüngüş İlçe Eşbaşkanı Recai Altay da yaşamını yitirmiştir.
Sabah 08:00'de meydana gelen saldırıdan yaklaşık iki saat kadar önce, Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır milletvekilimiz Ziya Pir mahkemeye götürülmek üzere oradan birlikte çıkarılmıştır.
Bombalı saldırı olduğu sırada, söz konusu komplekste Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ve Ankara milletvekilimiz Sırrı Süreyya Önder tutuluyordu.
Basına yansıdığı üzere bomba yüklü minibüs, yolda bir ticari taksiyle çarpışmıştır. Minibüs durmayıp yoluna devam edince, taksi onu kovalayıp yolunu kesmiştir. Aracından inen taksi şoförü minibüste bomba olduğunu görünce "Bomba var" diye bağırarak kaçmış, tanık anlatımlarına göre patlama da bu esnada olmuştur. Yani bomba yüklü minibüs hedefine ulaşamadan patlamıştır. Şayet taksi ile minibüs çarpışması olmasa, bombalı minibüs hedefine ulaşacaktı. Daha yıkıcı olması planlandığı açık olan ancak amacına ulaşamamış bu bombalı saldırıya ilişkin tüm gerçekler açığa çıkarılmalıdır."
SIRRI SÜREYYA ÖNDER: BİZ ORDAYKEN PATLAMA GERÇEKLEŞTİ
HDP’li milletvekilllerin tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına katılan HDP’li Sırrı Sürreya Önder, saldırı olduğu sırada emniyet binasında olduklarını doğrularken, olayın ’İnceden hesaplanmış bir operasyon’ olduğunu iddia etti. Önder, şöyle dedi:"Eş Başkanımız sayın Selahattin Demirtaş, adliye götürüldüğünde biz o binanın içindeyken bu patlama gerçekleşti. Orada 26 gündür parti yöneticilerimiz gözaltında tutuluyor. Yani bu katliam operasyonu, inceden inceye hesaplanmış bir operasyondur."
BARO SALDIRIYI KINADI
Diyarbakır Barosu da bomba yüklü araç yapılan saldırıyı kınayan yazılı bir açıklama yayınladı. Baro açıklamasında, şöyle denildi: "04/11/ 2016 tarihinde Diyarbakır ili Bağlar ilçesinde bulunan Emniyet Müdürlüğü Ek Hizmet Binasına yönelik bomba yüklü aracın patlatılması sonucunda 9 insanımız yaşamını yitirmiş ve 100’ü aşkın insanımız da yaralanmıştır. Diyarbakır Barosu olarak yaşam hakkına yönelik tüm eylemlerin karşısında olduğumuzu, kimden gelirse gelsin bu tür saldırıları kınadığımızı bir kez daha belirterek, yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve yakınlarına sabırlar diliyoruz."