Güncel »

“TALASEMİ ÇİÇEKLERİ SOLMASIN” DERKEN!.

Sefa Türkel’e, Murat ile Servet’e ve burada adlarını sayamadığımız diğer Talasemi Çiçeklerine Allah’tan rahmet diliyoruz.


@mersinhaber 'i takip et

Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.

YAKUP BONCUK
..
“TALASEMİ ÇİÇEKLERİ SOLMASIN” DERKEN!.
Sefa Türkel adı, Tarsuslulara yabancı bir isim değil.
Bu değerli Sivil toplum gönüllüsü abimiz, yüzlerce Talasemi hastasının
canını kurtarmak pahasına çaba harcarken aniden göçüp gitti
aramızdan..
Ben  Sefa Türkel ve Talasemi hastası olan kızlarını 1986 yılında
tanımıştım. O yıl  Fethi Çevikaslan ve oğullarının yayınladığı
Tarsus’un Sesi gazetesinde çalışıyordum. Pala bıyıklı bir adam
yanımıza gelmişti. Yanında bir kadın, iki de küçük kız çocuğu vardı.
Sonradan  3-4 yaşındaki bu küçük kızların Talasemi hastası olduğunu
öğrendim. Kızların birinin adı Ayşe, diğerinin adı Emine idi. Doktor
kan hastası olan bu iki kızın en fazla 18 yaşına kadar
yaşayabileceğini, bu süre zarfında kanlarının sürekli değişmesi
gerektiğini ve iyi bir bakım gerektiğini anlatmış. Fabrika işçisi olan
baba ve ev hanımı olan anneleri fakirlikten bu çocuklara nasıl
bakacaklarını, onları nasıl yaşatacaklarını kara kara düşünüyorlardı.
Fethi Çevikaslan amcamız bu kızların ve ailesinin haberini Hürriyet
gazetesinde yaptı. Onlara yardım yapanlar çıktı. Sonra birde Sefa
Türkel’e kendi kızları ve diğer  Talasemi hastası çocukların yaşaması,
 yaşatılması için bir dernek kurması tavsiye edildi.
Sefa Türkel de  bu dernek işini kabullenerek o yıllarda  Tarsus’ta
Talasemi Hastaları Derneğini kurdu.
Ben bu derneğin halk dilindeki adını yazıyorum. Oysa tıp dilindeki adı
“Tarsus Hemoglobinopati Derneği” diye geçiyor.
İşte bu Talasemi hastalarının yaşama tutunması için düzenli olarak kan
almaları gerektiği, bu nedenle vatandaşların kan bağışı yapmasının
büyük önem arzettiğini sık sık haberlerimizde işledik. Sefa Türkel de
gerek kendi çocukları gerekse Tarsus’ta 100’e yakın Talasemi
hastasının dertlerine sorunlarına çözüm bulabilmek için bu derneği
kurdu. Eşi, çocukları ve diğer Talasemi hastaları ile birlikte bu
derneği yaşattı. Tarsus’tan, Mersin’den, Adana’dan, Ankara’dan, yurdun
dört bir yanından destek aradı. Kan lazım olduğunda hastane hastane
koşturdu, kan buldu. O hastaların hastanelerde özel bir bölümde kan
alıp vermeleri tedavilerinin ayrı bir birimde yapılması için hastane
yönetimleriyle, başhekimleriyle görüştü. Özel odalar tahsis ettirdi.
Talasemi hastalarının moral bulmaları için sık sık  geziler,
tiyatrolar, eğlence partileri, çiğköfte ve makarna günleri düzenledi.
Adana’ya, Antalya’ya, Mersin’e konferanslara götürerek bilgi sahibi
olmalarını sağladı.
Tüm amaç, Talasemi hastası olan  bu Talasemi Çiçeklerinin yaşamasıyla,
bu çiçeklerin solmaması içindi.
Bu çocukların ve gençlerin kimisi Talasemi Minör (Akdeniz anemisi
taşıyıcılığı);  kimisi ise Talasemi Major (Cooley anemisi) hastalığı
taşıyordu. Çoğumuzun ne demek olduğunu  bile bilmediği bu  hastalık
halk dilinde kan hastalığı olarak geçiyordu. Kan demek vücudun her
şeyi demekti, Bir insanın yaşaması için gerekli en hayati önem taşıyan
sıvı demekti.
Bu şekilde bile hayata tutunup yaşama mücadelesi veren, gözleri ışıl
ışıl parlayan Talasemi Çiçeklerinin  moralleri hep yerinde oldu. Her
zaman birbirlerine sıkı sıkı sarıldılar, sıkı sıkı tutundular.
Sefa Türkel ve eşi hanımefendi de kendi çocukları gibi tüm Talasemi
hastalarına sahip çıktılar. Onların aileleri ile tanıştılar,
derneklerine davet ettiler. Hastalıklarının ve diğer sorunlarının
çaresi için birikte mücadele verdiler.
Onların bu örnek çalışması ve yaşama tutunmaları beni her zaman
yakından ilgilendirmiş ve etkilemiştir.
Kolay değildi geçtikleri evre. Zaman zaman 14 yaşında, 15 yaşında 20
yaşındaki gençler bir anda kollarımızın arasından kayıp gitti öte
aleme.. Çare olamadıklarımız oldu..  Mesela geçen yıl önce Murat Çelik
kayıp gitti avuçlarımızın arasından. Henüz yaşı 23 idi. Talasemi
Çiçeği olarak hayat doluydu. Arkadaşları gibi gülüp eğlenebiliyor,
yaşama sıkı sıkı tutunuyordu. Ama birkaç kez rahatsızlandı. Ama Murat
kardeşimiz aniden hayata gözlerini yumup uçuverdi dünyamızdan.
10 gün geçmeden ikinci  kayıp vakasını yaşadılar.  Sefa bey gözleri
yaşlı anlatıyordu bana.. “Bu kez  canımız ciğerimiz Servetimizi
kaybettik. Servet  Erbay da 25 yaşında bir gencimizdi. Ancak o da
hastalığının ilerlemesi ve vücudunun artık tedaviye cevap vermemesi
sonrasında kayıp gitti bir yıldız gibi..” diyordu.
 Koskoca Serveti de Tarsus Şehir mezarlığında  sonsuza uğurladı başkan
Sefa Türkel ve diğer Talasemi Çiçekleri.. Aralarından  birbiri ardına
iki çiçeğin solması ve kara toprak olması, diğer Talasemi çiçeklerini
hayli üzdü. Onlar arkadaşlarını toprağa verirken gözyaşlarını
tutamadılar. Dualarını eksik etmediler.
Elbette hayat devam ediyordu. Ancak takvimler 20 Haziran 2016 tarihini
gösterdiğinde bu kez hiç aklımıza gelmeyen bir haber geldi. Talasemi
Derneği başkanı Sefa Türkel geçirdiği kalp krizi sonucu hayata
gözlerini yumdu. Bu değerli Sivil toplum gönüllüsü abimizi 21 Haziran
2016 Salı günü Tarsus şehir Mezarlığında Servetin, Murat’ın ve diğer
Talasemi çiçeklerinin yanına uğurladık.
Sefa Türkel’e,  Murat ile Servet’e ve burada adlarını sayamadığımız
diğer Talasemi Çiçeklerine Allah’tan rahmet dilerken mekanlarının
cennet olmasını diliyoruz.
Geride kalan Talasemi Çiçeklerinin solmaması için herkesin bu
derneğimize ve Talasemi çiçeklerine destek olmasını diliyoruz.

TEL. 0533.3248800 TARSUS 


Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.

Daha fazlası ve daha hızlı bilgi için sizde;
Facebook'ta @mersihnaber 'i
Instagram'da @mersinhaber 'i veya
Twitter'da @mersinhaber 'i takip edebilirsiniz.
İlk olarak anlık gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz.. Dilerseniz sosyal medya hesapları üzerinden sizlerde bir olayı ihbar edebilir veya bir gelişmeden bizleri haberdar edebilirsiniz.