GÜLEK'TE YAŞANANLAR NASIL UNUTULUR?
GÜLEK..POZANTI.. KARBOĞAZI VE TARSUS DESTANDIR
@mersinhaber 'i takip et
YAKUP BONCUK KÖŞE YAZIS
GÜLEK..POZANTI.. KARBOĞAZI VE TARSUS...
Gülek eski Belediye Başkanlarından Tekin Çelik, bölgemizin sevilen ve
unutulmaz efsane belediye başkanlarından biri olarak tarihe geçmiştir.
Başarılı bir eğitimcilik hayatından sonra siyasette ve belediye
başkanlığındaki çalışmaları takdire şayandır.
Yine Tekin başkan sayesinde tanıdığım kardeşi Nebi Çelik kardeşim de
Gülek için çaba harcayan değerli bir hemşehrimizdir. Doğup büyüdüğü
beldenin gelişmesi, tarihinin ve turistik öneminin ortaya çıkmlası
için ağabeyi ile birlikte çaba sarfetmiştir. Ta ki, Gülek’in
beldeliğinin ortadan kaldırılmasına kadar.
Geçtiğimiz yıllarda geleneksel olarak kutlanan Karboğazı Zafer
şenlikleri, ne yazık ki Gülek beldemizin beldeliğinin ve
belediyeliğinin iptali ile unutuldu.
Ancak bu önemli olayı unutmayanlar da var.. Bunlardan birisi de Tekin
Çelik ve kardeşi Nebi Çelik’tir.
Nebi kardeşim gönderdiği mesajda “Gülekli olmak şandır şereftir...
Bunun en önemli nedeni atalarımızın yazmış olduğu kurtuluş ve
kahramanlık destanıdır. 28 Mayıs tarihi Çukurova'nın kurtuluşunda
dönüm noktası olan Gülek-Karboğazı Zaferinin 96.yıl dönümüdür. Bu
zaferi kazanan 44 yiğit köylülerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz....
Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Her yıl bayram havasında geçen
Karboğazı şölenleri maalesef Gülek Belediyesinin kapanmasının
ardından tarihin tozlu raflarına kaldırılmış, unutturulmaya
başlanmıştır.” diyerek üzüntüsünü dile getirmektedir.
Bu önemli günün öncesinde Tarsus Kuvayi Milliye Mücahitler Derneği
üyeleri Adana’nın Pozantı'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 96.yıl
dönümü törenlerine katıldılar.. Dernek ikinci başkanı Süleyman Çiftçi
başkanlığında Pozantı’ya giden Kuvayi Milliyeciler, Çukurova’nın
kurtuluşunda önemli bir adım olan mücadelenin o yıllardaki temsili
göstergesine de şahit oldular. Tarsus Kuvayi Milliye Mücahitler
Derneği üyeleri Karboğazı şehitlerine de dua etme fırsatı buldular.
Tarihi bilgilerimizi yoklayacak olursak, 30 Ekim 1918 Tarihli Mondros
Ateşkes Antlaşmasından sonra Anadolu, işgal güçlerini istilasına
uğramıştı. Bu işgaller sırasında Adana ve Pozantı civarına önce
İngilizler gelmişse de daha sonra kendi aralarında yapmış oldukları
görüşmeler sırasında bu bölge Fransızlara bırakılmıştı.
Fransızlar, bu işgaller sırasında Pozantı’ya kadar çıkıp Gülek
Boğazından geçen Adana-Pozantı Şosesini ve Adana-Yenice-Pozantı
Demiryolunu ele geçirerek bütün tünelleri kontrol altına almışlardı.
Kelebek, Hacıkırı, Belemedik ve Pozantı Fansız işgaline maruz
kalmıştı. Fransız ordusunun tank ve uçak desteğinde Toroslara
tırmandığı ilk günlerde Fransızlar üstünlük sağlamışlarsa da
Tarsusluların Kavaklıhan yolunu savunarak tankların geçişine engel
olması, süvari ve uçaklarla yapılan ileri harekatın neticesiz
kalmasına neden olmuştu. Kavaklıhan cephesindeki Tarsuslu mücahitlerin
dayanmasıyla Torosların içlerine doğru genişleyen Milli Mukavemet ve
çetelerimizin kahramanca mücadeleleri, işgal ordusunu felakete
sürüklemişti. Tarsuslu Mücahitlerin Kavaklıhan’daki savaşları
kazanmaları, kısa sürede işgal edilen Kelebek ve Hacıkırı’nın yine çok
kısa bir sürede kurtulmasına neden olmuştu. Kelebek ve Hacıkırı’dan
sonra sıra Belemedik’in kurtarılmasına gelmişti. O dönem de Belemedik
elektriği, içme suyu, depoları ve hastanesi ile gelişmiş bir köydü. Bu
bakımlı köy, Sinan Tekelioğlu’nun başında bulunduğu kuvvetler
tarafından kısa sürede kurtarılmıştır. Belemedik’in kurtarılmasıyla
Pozantı’da yeralan ve Binbaşı Menil’in komuta ettiği fransız taburu
kıskaca alınmıştı. Türk kuvvetlerini Pozantı’yı sık sık top ve
makineli tüfek ateşi altına alması, Fransızlar için burayı sığınılacak
bir yer olmaktan çıkarmıştır.
Adana’daki Fransız ordusunun komutanı General Düfyo, bu gerçeği
sezmiş, Binbaşı Menil’e kaçmasını tavsiye etmiştir. 24 Mayıs 1920’de
gece yarısı Binbaşı Menil, taburu ile Pozantı’dan ayrılmış, 24 Mayıs
sabahı Milli Kuvvetler, Menil’in kaçtığını haber alarak Pozantı’ya
girmişlerdir.Pozantı’dan kaçan Menil Taburu, Karboğazı’nda mücahitler
tarafından tuzağa düşürülerek esir alınır. Fransız taburu, insan ve
silah üstünlüğünü elinde bulundurmasına rağmen Türk’ün zekası ve
cesareti karşısında teslim olmaktan başka çare bulamaz.
Toroslardan düşmanın kovulması sırasında Milli Kuvvetlerin yanı sıra
çetelerin de çok büyük yararları görülmüştür. Bu çeteler; Kamışlı’dan
Kasım Hoca çetesi, Yeni Konacık’tan Bahri Özdemir çetesi, Yeni Köyden
Nasıf Hoca Çetesi, Ulukışla ve Çamardı yöresinden Sinan Tekelioğlu ve
Kazımoğulları çetesidir. Yüzbaşı Saffet (Pozantı) Kumcu Veli ve
Kılavuz Hatice adındaki kahramanlar ise Pozantı’nın kurtuluşunda
önemli rol oynamışlardır. Toroslarda yüce Türk Milletinin
kahramanları, el ele vererek düşmanı buralardan kovmak suretiyle, Türk
Milletinin hiçbir zaman esaret altında yaşayamayacağını bütün dünyaya
ilan etmişlerdir.
İşte bu kahramanlık destanını Tarsuslu Kuvayi Milliyeciler Pozantı’da
96. kez yaşadılar. Ama ne acıdır ki, bu destanı yazan yiğitlerin
yaşadığı toprakların en önemlisi olan Gülek gibi bir kahramanlık
abidesi artık yok sayılıyor.
Birileri öyle saysa da bizler Gülek’i, Pozantı’yı ve Kuvayi
Milliyeci kahramanları unutmuyoruz ve bağrımıza basıyoruz.