"Adalet Bakanlığı verilerinde kadına şiddette 'iyi hal indirimi' kaydı yok"
ANKARA - CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Adalet Bakanlığı'nın kadına yönelik şiddet davalarında ne kadar 'iyi hal indirimi' uygulandığına ilişkin bakanlıkta bir veri olmadığını açıkladığını söyledi
@mersinhaber 'i takip et
ANKARA - CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Adalet Bakanlığı'nın kadına yönelik şiddet davalarında ne kadar 'iyi hal indirimi' uygulandığına ilişkin bakanlıkta bir veri olmadığını açıkladığını söyledi.
Milletvekili Didem Engin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a soru önergesi ve bilgi edinme yoluyla sormuş olduğu kadının mağdur olduğu şiddet içerikli davaların sayısı ve bu davaların kaç tanesinde iyi hal, haksız tahrik, saygın tutum gibi takdiri indirim sebeplerinin uygulandığına yönelik adli istatistiklerle ilgili gelen cevabı kamuoyuyla paylaştı.
Konuya ilişkin yazılı açıklamasında Engin, “Adalet Bakanlığı’ndan gelen cevabi yazıda bakanlık bünyesinde bu yönde bir istatistiki veri bulunmadığı belirtilmiştir.” dedi.
Engin, kadına yönelik şiddetin, kadının yaşamını tehdit eden ve toplumsal, sosyal, ekonomik hayata katılımına engel olan çok önemli bir sorun olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2013 yılında 237 kadın, 2014 yılında 294 kadın ve 2015’in ilk 10 ayında ise 255 kadın şiddet nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde kadına yönelik şiddeti sonlandırmak için çok yönlü, bütüncül ve kapsayıcı plan ve politikalarla kararlı bir mücadelenin yürütülmesi şarttır. Kadın örgütlerinin ve kamuoyunun beklentisi de bu kararlı mücadelenin ülkemizdeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca ciddiyetle ele alınmasıdır. Basında ve medyada sıklıkla yer aldığı üzere, şiddet mağduru kadınlar yargı sürecinde bir kez daha mağdur konuma düşürülmekte ve sanık erkekler, iyi hal, haksız tahrik, saygın konum gibi sebeplerle ceza indiriminden yararlandırılmakta ve böylece kadına yönelik şiddet cezası hafifletilebilecek olağan bir unsur konumuna indirgenmektedir.”
Kadına yönelik şiddet vakalarında yaşanan artışı TBMM gündemine getiren Milletvekili Didem Engin, soru önergesinde, şiddet içerikli davaların ve bu davalarda uygulanan takdiri indirim sebeplerinin sayısı ve mağdurla sanığın cinsiyetlerine göre dağılımı sordu. Ayrıca bu takdiri indirim sebeplerinin cinsiyetçi bakış açısı ile uygulanmasının önüne geçmek için hakim, savcı ve diğer Adalet Bakanlığı personeline yönelik hizmet içi eğitim verilmesi konusunu gündeme getirdi.
Adalet Bakanlığı’ndan gelen cevabi yazıda, 'bakanlık bünyesinde bu yönde bir istatistiki veri bulunmadığı'nın belirtildiğine işaret eden Engin, “Bu cevap Adalet Bakanlığı’nın kadına yönelik şiddeti üzerinde ciddiyetle durularak gerekli tedbirlerin alınması gereken önemli bir toplumsal sorun alanı olarak görmediğinin açık bir ifadesidir. Kadına yönelik şiddeti engelleyecek öneri ve iyileştirmeleri gerçekleştirmek için gerekli olan istatistiki verilerin sorumlu kurumlarca tutulmaması kadına yönelik şiddetin günden güne arttığı bir dönemde kabul edilebilir değildir.” açıklamasında bulundu.
Engin, bu aşamada Adalet Bakanlığı’nın üzerine düşen görevi bir an evvel ciddiyetle ele alması ve geçmiş yıllara ilişkin davaları da kapsayacak bir istatistiki analiz gerçekleştirerek alınması gereken tedbirleri hayata geçirmesi gerekliliğine dikkat çekti.
Bahse konu bu istatistiki veri çalışmasının Adalet Bakanlığı'na, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı 2012-2015 ile de yüklenmiş bir sorumluluk olduğunu hatırlatan CHP’li Didem Engin, şöyle devam etti: “Kadına yönelik şiddetin ulusal düzeyde izlenebilmesi için ihtiyaç duyulan araştırmaların yapılması, veri toplama standartlarının belirlenmesi, izleme göstergelerinin geliştirilmesi ve veri tabanının oluşturulması konusunda Eylem Planı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, TÜİK ve üniversiteleri sorumlu kuruluş olarak belirlerken Adalet Bakanlığı'nı da işbirliği yapılacak 6 kurum ve kuruluştan biri olarak belirtmiştir. Hükümet ve Adalet Bakanlığı Eylem Planı'nı yalnızca kağıt üzerinde bir iyi niyet temennisi olarak hazırlamanın ötesine geçirmeli ve artan kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda somut çalışmalarda bulunmalıdır." CİHAN
Milletvekili Didem Engin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a soru önergesi ve bilgi edinme yoluyla sormuş olduğu kadının mağdur olduğu şiddet içerikli davaların sayısı ve bu davaların kaç tanesinde iyi hal, haksız tahrik, saygın tutum gibi takdiri indirim sebeplerinin uygulandığına yönelik adli istatistiklerle ilgili gelen cevabı kamuoyuyla paylaştı.
Konuya ilişkin yazılı açıklamasında Engin, “Adalet Bakanlığı’ndan gelen cevabi yazıda bakanlık bünyesinde bu yönde bir istatistiki veri bulunmadığı belirtilmiştir.” dedi.
Engin, kadına yönelik şiddetin, kadının yaşamını tehdit eden ve toplumsal, sosyal, ekonomik hayata katılımına engel olan çok önemli bir sorun olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2013 yılında 237 kadın, 2014 yılında 294 kadın ve 2015’in ilk 10 ayında ise 255 kadın şiddet nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde kadına yönelik şiddeti sonlandırmak için çok yönlü, bütüncül ve kapsayıcı plan ve politikalarla kararlı bir mücadelenin yürütülmesi şarttır. Kadın örgütlerinin ve kamuoyunun beklentisi de bu kararlı mücadelenin ülkemizdeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca ciddiyetle ele alınmasıdır. Basında ve medyada sıklıkla yer aldığı üzere, şiddet mağduru kadınlar yargı sürecinde bir kez daha mağdur konuma düşürülmekte ve sanık erkekler, iyi hal, haksız tahrik, saygın konum gibi sebeplerle ceza indiriminden yararlandırılmakta ve böylece kadına yönelik şiddet cezası hafifletilebilecek olağan bir unsur konumuna indirgenmektedir.”
Kadına yönelik şiddet vakalarında yaşanan artışı TBMM gündemine getiren Milletvekili Didem Engin, soru önergesinde, şiddet içerikli davaların ve bu davalarda uygulanan takdiri indirim sebeplerinin sayısı ve mağdurla sanığın cinsiyetlerine göre dağılımı sordu. Ayrıca bu takdiri indirim sebeplerinin cinsiyetçi bakış açısı ile uygulanmasının önüne geçmek için hakim, savcı ve diğer Adalet Bakanlığı personeline yönelik hizmet içi eğitim verilmesi konusunu gündeme getirdi.
Adalet Bakanlığı’ndan gelen cevabi yazıda, 'bakanlık bünyesinde bu yönde bir istatistiki veri bulunmadığı'nın belirtildiğine işaret eden Engin, “Bu cevap Adalet Bakanlığı’nın kadına yönelik şiddeti üzerinde ciddiyetle durularak gerekli tedbirlerin alınması gereken önemli bir toplumsal sorun alanı olarak görmediğinin açık bir ifadesidir. Kadına yönelik şiddeti engelleyecek öneri ve iyileştirmeleri gerçekleştirmek için gerekli olan istatistiki verilerin sorumlu kurumlarca tutulmaması kadına yönelik şiddetin günden güne arttığı bir dönemde kabul edilebilir değildir.” açıklamasında bulundu.
Engin, bu aşamada Adalet Bakanlığı’nın üzerine düşen görevi bir an evvel ciddiyetle ele alması ve geçmiş yıllara ilişkin davaları da kapsayacak bir istatistiki analiz gerçekleştirerek alınması gereken tedbirleri hayata geçirmesi gerekliliğine dikkat çekti.
Bahse konu bu istatistiki veri çalışmasının Adalet Bakanlığı'na, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı 2012-2015 ile de yüklenmiş bir sorumluluk olduğunu hatırlatan CHP’li Didem Engin, şöyle devam etti: “Kadına yönelik şiddetin ulusal düzeyde izlenebilmesi için ihtiyaç duyulan araştırmaların yapılması, veri toplama standartlarının belirlenmesi, izleme göstergelerinin geliştirilmesi ve veri tabanının oluşturulması konusunda Eylem Planı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, TÜİK ve üniversiteleri sorumlu kuruluş olarak belirlerken Adalet Bakanlığı'nı da işbirliği yapılacak 6 kurum ve kuruluştan biri olarak belirtmiştir. Hükümet ve Adalet Bakanlığı Eylem Planı'nı yalnızca kağıt üzerinde bir iyi niyet temennisi olarak hazırlamanın ötesine geçirmeli ve artan kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda somut çalışmalarda bulunmalıdır." CİHAN