İnternete düşen Süleyman Şah görüşmesini yayınlayan Aydınlık'a beraat
İSTANBUL - Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili bürokratlarla yaptığı ve internete de düşen gizli görüşmenin içeriğini haber yaptığı için yargılanan Aydınlık gazetesi sorumluları beraat etti
@mersinhaber 'i takip et
İSTANBUL - Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili bürokratlarla yaptığı ve internete de düşen gizli görüşmenin içeriğini haber yaptığı için yargılanan Aydınlık gazetesi sorumluları beraat etti.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya o dönem Aydınlık’ın genel yayın yönetmeni olan Mustafa İlker Yücel katıldı. Daha önce savunmasını yapan diğer sanık sorumlu müdür Murat Şimşek ise duruşmaya gelmedi.
Daha önce savunması alınamayan sanık Mustafa İlker Yücel, bu duruşmada savunma yaptı. Suçlamayı reddeden Yücel, yayınlanan haberin devlet sırrı olmadığının iddianamede de belirtildiğini söyledi. Yücel, haberi de sosyal medyadan aldıklarını ve halen sosyal medyada mevcut olduğunu kaydetti. Suç kastı bulunmadığını belirten Yücel, beraatini istedi.
SAVCI MÜTALAASI: BU OLAY DÜNYANIN HER YERİNDE HABER OLUR
Savunmaların ardından mütalaa veren savcı Hüseyin Aslan, habere dayanak olan ses kayıtlarının gazetenin yayınlamasından önce internette yer aldığını belirtti. Gazetecilerin görevinin haber değeri olan konuları haberleştirmek ve toplumu aydınlatmak olduğunu ifade eden savcı, dünyanın herhangi bir ülkesinde sosyal medyaya düşen böyle bir kaydın haber konusu olacağını vurguladı. Savcı, sanıkların, zamanı ve içeriği itibariyle haber değeri taşıyan konuyu haberleştirmelerinin AİHM ve anayasadaki basın özgürlüğü kapsamında ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
İnternetten yayınlanan seslerin devlet sırrı niteliği olsa bile bir kez yayınlandıktan sonra sır niteliğinin ortadan kalktığını kaydeden savcı, bu kayıtların tekraren yayınlayanların eyleminin suç teşkil etmeyeceğini savundu. Savcı bu nedenlerle sanıkların beraatine karar verilmesi yönünde görüş belirtti.
Sanıklar ve avukatları da son sözlerinde beraat talebinde bulundu.
Mahkeme, ‘devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçundan yargılanan sanık hakkında, suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Suriye’de Türkiye toprağı olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nun bulunduğu bölgenin IŞİD’ın kontrolüne geçmesi üzerine Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bakanlık müsteşarı ve Genelkurmay 2. başkanının yaptığı gizli görüşmenin ses kayıtları internete düşmüştü. 27 Mart 2014’ta ses kaydının yayınlanması üzerine aynı gün Youtube’a erişim engellenmişti.
İddianamede, devlet yetkililerinin ulusal güvenliğe açık saldırı olduğu açıklamalarına ve siteye erişim engeline rağmen Aydınlık’ın bir gün sonra görüşmenin içeriğini yayınlayarak atılı suçu işlediği belirtildi. Bu nedenle sanıkların 10 yıla kadar hapsi istenmişti.
CİHAN
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya o dönem Aydınlık’ın genel yayın yönetmeni olan Mustafa İlker Yücel katıldı. Daha önce savunmasını yapan diğer sanık sorumlu müdür Murat Şimşek ise duruşmaya gelmedi.
Daha önce savunması alınamayan sanık Mustafa İlker Yücel, bu duruşmada savunma yaptı. Suçlamayı reddeden Yücel, yayınlanan haberin devlet sırrı olmadığının iddianamede de belirtildiğini söyledi. Yücel, haberi de sosyal medyadan aldıklarını ve halen sosyal medyada mevcut olduğunu kaydetti. Suç kastı bulunmadığını belirten Yücel, beraatini istedi.
SAVCI MÜTALAASI: BU OLAY DÜNYANIN HER YERİNDE HABER OLUR
Savunmaların ardından mütalaa veren savcı Hüseyin Aslan, habere dayanak olan ses kayıtlarının gazetenin yayınlamasından önce internette yer aldığını belirtti. Gazetecilerin görevinin haber değeri olan konuları haberleştirmek ve toplumu aydınlatmak olduğunu ifade eden savcı, dünyanın herhangi bir ülkesinde sosyal medyaya düşen böyle bir kaydın haber konusu olacağını vurguladı. Savcı, sanıkların, zamanı ve içeriği itibariyle haber değeri taşıyan konuyu haberleştirmelerinin AİHM ve anayasadaki basın özgürlüğü kapsamında ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
İnternetten yayınlanan seslerin devlet sırrı niteliği olsa bile bir kez yayınlandıktan sonra sır niteliğinin ortadan kalktığını kaydeden savcı, bu kayıtların tekraren yayınlayanların eyleminin suç teşkil etmeyeceğini savundu. Savcı bu nedenlerle sanıkların beraatine karar verilmesi yönünde görüş belirtti.
Sanıklar ve avukatları da son sözlerinde beraat talebinde bulundu.
Mahkeme, ‘devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçundan yargılanan sanık hakkında, suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Suriye’de Türkiye toprağı olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nun bulunduğu bölgenin IŞİD’ın kontrolüne geçmesi üzerine Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bakanlık müsteşarı ve Genelkurmay 2. başkanının yaptığı gizli görüşmenin ses kayıtları internete düşmüştü. 27 Mart 2014’ta ses kaydının yayınlanması üzerine aynı gün Youtube’a erişim engellenmişti.
İddianamede, devlet yetkililerinin ulusal güvenliğe açık saldırı olduğu açıklamalarına ve siteye erişim engeline rağmen Aydınlık’ın bir gün sonra görüşmenin içeriğini yayınlayarak atılı suçu işlediği belirtildi. Bu nedenle sanıkların 10 yıla kadar hapsi istenmişti.
CİHAN