Maraş’ı Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk müteahhitler inşa edecek
LEFKOŞA - Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, muhtemel bir çözümde kapalı bölge Maraş’ı Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) değil Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk Müteahhitler Birliği'nin yeniden inşa edeceğini söyledi
@mersinhaber 'i takip et
LEFKOŞA - Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, muhtemel bir çözümde kapalı bölge Maraş’ı Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) değil Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk Müteahhitler Birliği'nin yeniden inşa edeceğini söyledi. Gürcafer, “Kıbrıs Rum Müteahhitler Birliği (OSEOK) ile bir anlaşmamız var. Bu anlaşmanın içerisinde de Maraş var.” dedi.
Cafer Gürcafer, Maraş’ın Türkiye Müteahhitler Birliği ile Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği tarafından ortak yapılacağı iddialarını yalanladı. Gürcafer, “Maraş olası bir çözümde karşı tarafa iade edilecek olan bir bölge… Karşı tarafa iade edildiği zaman haliyle karşı tarafın yasaları ve kuralları altına girmiş bir olacak. Başkasının kontrolünde olan bölgeyi nasıl 'ben yapacağım' iddiasında bulunabilirim. Bu mümkün değildir. Bu durum ancak bizim Rum Müteahhitler Birliği ile işbirliği yapmamızla mümkün olabilir.” diye konuştu.
Kıbrıs müzakerelerinde gelinen aşamada çözüm sesleri yükselirken adada mali arayışlar ve yeniden yapılanma da gündeme gelmeye başladı. Bu çerçevede muhtemel bir çözümde gözler kapalı bölge Maraş’ın yeniden yapılanma sürecine çevrildi.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Maraş’ın Türkiyeli ve Kıbrıslı Türk müteahhitler tarafından yeniden inşa edilmesi üzerinde anlaşıldığı yönünde çıkan iddiaları yalanladı. Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuşan Gürcafer, Maraş’ın yeniden inşasıyla ilgili Rum Müteahhitler Birliği ile anlaşmaları olduğunu aktardı.
Cafer Gürcafer, Maraş’la birlikte Lefkoşa Ara Bölge ve ortaya çıkacak olan bütün inşaat potansiyelini birlikte Rumlarla birlikte üstlenme konusunda mutabık kaldıkalrını söyledi. Gürcafer, "Çünkü orada ortaya çıkacak olan pasta ancak ve ancak bizim birlikte hareket etmemizle bu ülke içerisinde kalabilirdi." dedi.
Maraş’ı Türkiye Müteaahitler Birliği ile yapacakları yönündeki bilgilerin gerçeği yansıtmadığının altını çizen Gürcafer, konunun yanlış anlaşıldığını söz konusu durum karşısında Rum Müteahhitler Birliği’nin de paniğe kapıldığını ifade etti. “Onlar da ne oluyor diye hemen sordular.” diyen Gürcafer, "Bir yanlış anlaşılmanın olduğunu kendilerine söyledik. İkna oldular.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE MÜTEAHHİTLER BİRLİĞİNE DE İHTİYAÇ VAR”
Çözüm sonrasında Maraş ya da diğer bölgelerde artı değerlere de ihtiyaçları olduğunu dile getiren Gürcafer, “Ancak bizim çözümle birlikte Türkiye Müteahhitler Birliği gibi bir örgütle işbirliği yapmaya da ihtiyacımız vardır. Türkiye hemen yanı başımızdadır. Bizim için hem mesafe hem fiyat olarak çok avantajlı bir ülkedir. Dolayısıyla o avantajı bizim kullanmamız gayet doğal bir şeydir. Bu bir ihtiyaçtır ve olacak. Bu işbirliği ihtiyaçtan dolayı olacak. Ama dediğim gibi Türkiye Müteaahitler Birliği’nin bize gerçekleştirmiş olduğu ziyarette protokolümüze yansıyan yalnızca Ankara kaynaklı ihalelerin nasıl olacağıdır.” açıklamalarında bulundu.
“BÖYLE BİR ANLAŞMA YOK”
Muhtemel bir çözümde Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türk müteahhitler ile Rum müteahhitlerin yanı sıra Türkiye ve Yunanistan’ın da ilişki ağına çekilmesinin son derece faydalı bir durum olabileceğine dikkat çeken Gürcafer, şunları söyledi:
“Bu coğrafyada birtakım inşaat faaliyetleri oluyorsa tabi ki bu bölgedeki müteahhitlerle birlikte hareket ederek bölgede daha etkin bir hale gelebilirler. Ama bu bir anlaşmanın içerisinde var mıdır, diye sorarsanız böyle bir anlaşma yok. Ortada Maraş konusunda bir protokol söz konusu değil… Bir protokol var ancak olan protokol Ankara kaynaklı KKTC’de çıkan ihalelerle alakalıdır. Elbette ki çözümle ilgili birtakım işbirlikleri de söz konusudur. Çözümde ortaya çıkacak olan inşaat potansiyelini de birlikte değerlendirmek diye bir iyi niyet söz konusudur. Ama spesifik olarak Maraş şu kadar paradır ve ya Maraş’ı biz tekrardan inşa etmek hususunda anlaştık şeklinde bir bilgi doğru değildir. Böyle bir anlaşma olmadı.”
“RUSYA KRİZİNDEN SONRA İNŞAAT SEKTÖRÜ YÜZDE 30 DARALDI”
Bölgedeki sorunların diğer ülke ekonomilerine de olumsuz yansıdığını aktaran Gürcafer, Rusya krizinden sonra inşaat sektöründe yüzde 30’luk bir daralmanın söz konusu olduğuna işaret etti.
"Suriye Irak, İran, Lübnan, İsrail gibi ülkeler Türkiye müteahhitlerimizin çok ciddi şekilde faaliyetlerini üstlendiği ülkelerdi." diyen Gürcafer, “Buralar ateş çemberine döndü. Akdeniz’de bulunacak bir çözüm diğer ülkelerdeki sorunların çözümünü de olumlu tetikleyecektir. Öyle bir beklenti var. Dolayısıyla Türkiye Müteahhitler Birliği buradaki inşaat potansiyelinden öteye buradaki çözüme odaklanmış bir durumdadır. Biz de aynı pencereden bakıyoruz.” açıklamalarında bulundu.
“MARAŞ, KARŞI TARAFA İADE EDİLECEK”
Kıbrıs sorununun çözülmesi durumunda Maraş’ın karşı tarafa (Rumlara) iade edilecek olan bir bölge olduğunu kaydeden Gürcafer söyle devam etti:
"Karşı tarafa iade edildiği zaman haliyle karşı tarafın yasaları ve kuralları altına girmiş bir yerdir. Başkasının kontrolünde olan belgeyi ben nasıl yapacağım iddiasında bulunabilirim. Bu mümkün değildir. Hukuken de mümkün değildir. Nasıl mümkündür? Bizim Rum Müteahhitler Birliği ile işbirliği yapmamızla mümkün olabilir." CİHAN
Cafer Gürcafer, Maraş’ın Türkiye Müteahhitler Birliği ile Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği tarafından ortak yapılacağı iddialarını yalanladı. Gürcafer, “Maraş olası bir çözümde karşı tarafa iade edilecek olan bir bölge… Karşı tarafa iade edildiği zaman haliyle karşı tarafın yasaları ve kuralları altına girmiş bir olacak. Başkasının kontrolünde olan bölgeyi nasıl 'ben yapacağım' iddiasında bulunabilirim. Bu mümkün değildir. Bu durum ancak bizim Rum Müteahhitler Birliği ile işbirliği yapmamızla mümkün olabilir.” diye konuştu.
Kıbrıs müzakerelerinde gelinen aşamada çözüm sesleri yükselirken adada mali arayışlar ve yeniden yapılanma da gündeme gelmeye başladı. Bu çerçevede muhtemel bir çözümde gözler kapalı bölge Maraş’ın yeniden yapılanma sürecine çevrildi.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Maraş’ın Türkiyeli ve Kıbrıslı Türk müteahhitler tarafından yeniden inşa edilmesi üzerinde anlaşıldığı yönünde çıkan iddiaları yalanladı. Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuşan Gürcafer, Maraş’ın yeniden inşasıyla ilgili Rum Müteahhitler Birliği ile anlaşmaları olduğunu aktardı.
Cafer Gürcafer, Maraş’la birlikte Lefkoşa Ara Bölge ve ortaya çıkacak olan bütün inşaat potansiyelini birlikte Rumlarla birlikte üstlenme konusunda mutabık kaldıkalrını söyledi. Gürcafer, "Çünkü orada ortaya çıkacak olan pasta ancak ve ancak bizim birlikte hareket etmemizle bu ülke içerisinde kalabilirdi." dedi.
Maraş’ı Türkiye Müteaahitler Birliği ile yapacakları yönündeki bilgilerin gerçeği yansıtmadığının altını çizen Gürcafer, konunun yanlış anlaşıldığını söz konusu durum karşısında Rum Müteahhitler Birliği’nin de paniğe kapıldığını ifade etti. “Onlar da ne oluyor diye hemen sordular.” diyen Gürcafer, "Bir yanlış anlaşılmanın olduğunu kendilerine söyledik. İkna oldular.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE MÜTEAHHİTLER BİRLİĞİNE DE İHTİYAÇ VAR”
Çözüm sonrasında Maraş ya da diğer bölgelerde artı değerlere de ihtiyaçları olduğunu dile getiren Gürcafer, “Ancak bizim çözümle birlikte Türkiye Müteahhitler Birliği gibi bir örgütle işbirliği yapmaya da ihtiyacımız vardır. Türkiye hemen yanı başımızdadır. Bizim için hem mesafe hem fiyat olarak çok avantajlı bir ülkedir. Dolayısıyla o avantajı bizim kullanmamız gayet doğal bir şeydir. Bu bir ihtiyaçtır ve olacak. Bu işbirliği ihtiyaçtan dolayı olacak. Ama dediğim gibi Türkiye Müteaahitler Birliği’nin bize gerçekleştirmiş olduğu ziyarette protokolümüze yansıyan yalnızca Ankara kaynaklı ihalelerin nasıl olacağıdır.” açıklamalarında bulundu.
“BÖYLE BİR ANLAŞMA YOK”
Muhtemel bir çözümde Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türk müteahhitler ile Rum müteahhitlerin yanı sıra Türkiye ve Yunanistan’ın da ilişki ağına çekilmesinin son derece faydalı bir durum olabileceğine dikkat çeken Gürcafer, şunları söyledi:
“Bu coğrafyada birtakım inşaat faaliyetleri oluyorsa tabi ki bu bölgedeki müteahhitlerle birlikte hareket ederek bölgede daha etkin bir hale gelebilirler. Ama bu bir anlaşmanın içerisinde var mıdır, diye sorarsanız böyle bir anlaşma yok. Ortada Maraş konusunda bir protokol söz konusu değil… Bir protokol var ancak olan protokol Ankara kaynaklı KKTC’de çıkan ihalelerle alakalıdır. Elbette ki çözümle ilgili birtakım işbirlikleri de söz konusudur. Çözümde ortaya çıkacak olan inşaat potansiyelini de birlikte değerlendirmek diye bir iyi niyet söz konusudur. Ama spesifik olarak Maraş şu kadar paradır ve ya Maraş’ı biz tekrardan inşa etmek hususunda anlaştık şeklinde bir bilgi doğru değildir. Böyle bir anlaşma olmadı.”
“RUSYA KRİZİNDEN SONRA İNŞAAT SEKTÖRÜ YÜZDE 30 DARALDI”
Bölgedeki sorunların diğer ülke ekonomilerine de olumsuz yansıdığını aktaran Gürcafer, Rusya krizinden sonra inşaat sektöründe yüzde 30’luk bir daralmanın söz konusu olduğuna işaret etti.
"Suriye Irak, İran, Lübnan, İsrail gibi ülkeler Türkiye müteahhitlerimizin çok ciddi şekilde faaliyetlerini üstlendiği ülkelerdi." diyen Gürcafer, “Buralar ateş çemberine döndü. Akdeniz’de bulunacak bir çözüm diğer ülkelerdeki sorunların çözümünü de olumlu tetikleyecektir. Öyle bir beklenti var. Dolayısıyla Türkiye Müteahhitler Birliği buradaki inşaat potansiyelinden öteye buradaki çözüme odaklanmış bir durumdadır. Biz de aynı pencereden bakıyoruz.” açıklamalarında bulundu.
“MARAŞ, KARŞI TARAFA İADE EDİLECEK”
Kıbrıs sorununun çözülmesi durumunda Maraş’ın karşı tarafa (Rumlara) iade edilecek olan bir bölge olduğunu kaydeden Gürcafer söyle devam etti:
"Karşı tarafa iade edildiği zaman haliyle karşı tarafın yasaları ve kuralları altına girmiş bir yerdir. Başkasının kontrolünde olan belgeyi ben nasıl yapacağım iddiasında bulunabilirim. Bu mümkün değildir. Hukuken de mümkün değildir. Nasıl mümkündür? Bizim Rum Müteahhitler Birliği ile işbirliği yapmamızla mümkün olabilir." CİHAN