Genelkurmay Başkanı Akar'dan Menemen saldırısının 85. yıldönümü mesajı
ANKARA - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini hedef alan menfur saldırı karşısında, vazifelerini yapmaya çalışan Asteğmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Beylerin şehit edilişlerinin 85
@mersinhaber 'i takip et
ANKARA - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini hedef alan menfur saldırı karşısında, vazifelerini yapmaya çalışan Asteğmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Beylerin şehit edilişlerinin 85. yıldönümü nedeniyle mesaj yayımladı.
Orgeneral Akar, 23 Aralık 1930 tarihinde Menemen’de düzenlenen saldırıda şehit olan Asteğmen Kubilay ve arkadaşlarının sergiledikleri onurlu mücadeleyle; Cumhuriyet tarihinin önemli sembolleri arasında yerini alırken, Cumhuriyetin üzerinde yükseldiği temel değerlerin sağlamlığını ve ‘inkılâpların hedefini kavramış nesillerin onları yaşatma kararlılığını’ bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın mesajı şöyle:
"Bugün, 23 Aralık 1930 tarihinde Menemen’de düzenlenen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini hedef alan menfur saldırı karşısında, vazifelerini yapmaya çalışan Asteğmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Beylerin şehit edilişlerinin 85’inci yıl dönümüdür.
Şehit Asteğmen Kubilay ve arkadaşları, sergiledikleri onurlu mücadeleyle; Cumhuriyet tarihinin önemli sembolleri arasında yerini alırken, Cumhuriyetimizin üzerinde yükseldiği temel değerlerin sağlamlığını ve “inkılâpların hedefini kavramış nesillerin onları yaşatma kararlılığını” bir kez daha ortaya koymuştur.
Bu elîm hadise, aynı zamanda; Cumhuriyeti hayatları pahasına yaşatıp bizlere emanet eden bir neslin fedakârlıklarının ve Cumhuriyetimizin ne büyük zorluklarla bu günlere getirildiğinin kavranması bakımından, genç nesillerin unutmaması gereken bir derse dönüşmüştür.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Vatan savunmasına ait vazifelerden daha mühim ve yüce vazife olamaz.” ve “Millî egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun.” sözlerinin ışığında; vatana ve millete adanmışlık duygusu ve Yüce Türk milletinden aldığımız güçle; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının, “özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin dayanak noktası olan ulusal egemenliğin”, millî birlik ve beraberliğin, vatanın bölünmez bütünlüğünün en büyük güvencesi olmaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle; Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak bu elîm ve menfur olayı, yıl dönümü vesilesiyle esefle kınıyor; Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını, başta Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Hasan ve Şevki Beyler olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel niteliklerini ve bayraklaşan vatan topraklarının bütünlüğünü korumak, ülkemizin bekâsını, milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için verilen mücadelelerde şehitlik mertebesine ulaşan silah arkadaşlarımızı, polislerimizi ve korucularımızı rahmet ve minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyorum." CİHAN
Orgeneral Akar, 23 Aralık 1930 tarihinde Menemen’de düzenlenen saldırıda şehit olan Asteğmen Kubilay ve arkadaşlarının sergiledikleri onurlu mücadeleyle; Cumhuriyet tarihinin önemli sembolleri arasında yerini alırken, Cumhuriyetin üzerinde yükseldiği temel değerlerin sağlamlığını ve ‘inkılâpların hedefini kavramış nesillerin onları yaşatma kararlılığını’ bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın mesajı şöyle:
"Bugün, 23 Aralık 1930 tarihinde Menemen’de düzenlenen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini hedef alan menfur saldırı karşısında, vazifelerini yapmaya çalışan Asteğmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Beylerin şehit edilişlerinin 85’inci yıl dönümüdür.
Şehit Asteğmen Kubilay ve arkadaşları, sergiledikleri onurlu mücadeleyle; Cumhuriyet tarihinin önemli sembolleri arasında yerini alırken, Cumhuriyetimizin üzerinde yükseldiği temel değerlerin sağlamlığını ve “inkılâpların hedefini kavramış nesillerin onları yaşatma kararlılığını” bir kez daha ortaya koymuştur.
Bu elîm hadise, aynı zamanda; Cumhuriyeti hayatları pahasına yaşatıp bizlere emanet eden bir neslin fedakârlıklarının ve Cumhuriyetimizin ne büyük zorluklarla bu günlere getirildiğinin kavranması bakımından, genç nesillerin unutmaması gereken bir derse dönüşmüştür.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Vatan savunmasına ait vazifelerden daha mühim ve yüce vazife olamaz.” ve “Millî egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun.” sözlerinin ışığında; vatana ve millete adanmışlık duygusu ve Yüce Türk milletinden aldığımız güçle; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının, “özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin dayanak noktası olan ulusal egemenliğin”, millî birlik ve beraberliğin, vatanın bölünmez bütünlüğünün en büyük güvencesi olmaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle; Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak bu elîm ve menfur olayı, yıl dönümü vesilesiyle esefle kınıyor; Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını, başta Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Hasan ve Şevki Beyler olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel niteliklerini ve bayraklaşan vatan topraklarının bütünlüğünü korumak, ülkemizin bekâsını, milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için verilen mücadelelerde şehitlik mertebesine ulaşan silah arkadaşlarımızı, polislerimizi ve korucularımızı rahmet ve minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyorum." CİHAN