CHP Milletvekili Tümer Son 30 yılda 3 bin insanı madenlere kurban verdik
ADANA - CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, son 30 yılda Türkiye’deki kömür sektöründe iş kazaları ve meslek hastalığı nedeniyle 3 bine yakın insanın hayatını kaybettiğini, 15 bin civarında kişinin de sürekli iş göremez hale geldiğini söyledi
@mersinhaber 'i takip et
ADANA - CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, son 30 yılda Türkiye’deki kömür sektöründe iş kazaları ve meslek hastalığı nedeniyle 3 bine yakın insanın hayatını kaybettiğini, 15 bin civarında kişinin de sürekli iş göremez hale geldiğini söyledi. Milletvekili Tümer, maden işletmelerinde meydana gelen cinayet gibi kazaların sona erdirilmesi için siyasilere büyük görev düştüğünü ifade etti.
Maden Mühendisleri Odası Adana Şubesi'nin düzenlediği 'Maden İşletmelerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu'nda konuşan ve madenlerde yaşanan kazaların ve iş cinayetlerinin boyutlarını anlatan Tümer, “Bir siyasi olarak sendikaların, odaların ve sivil toplum örgütlerinin bu konudaki talep ve isteklerine kayıtsız kalamayacağımın bilinmesini istiyorum.” dedi. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin artık dünyanın en önemli gündem maddelerinden birini oluşturduğunu vurgulayan Tümer, sözlerine şöyle devam etti: “Daha çok inşaat ve maden işletmelerinde meydana gelen ölümler ne yazık ki engellenemiyor. Son 30 yılda Türkiye’deki kömür sektöründe iş kazaları ve meslek hastalığı nedeniyle 3 bine yakın insanımız hayatını kaybetmiş. 15 bine yakın insanımız da sürekli iş göremez hale gelmiş. Son olarak Soma ve Ermenek’te meydana gelen ve 319 insanımızı yitirdiğimiz cinayet gibi kazalar madencilik sektöründeki sorunun ne denli büyük olduğunu açıkça göstermiştir.”
Kömür madeni işletmelerinde gerçekleşen ölümleri ‘bu işin fıtratında var’ mantığıyla kabullenmenin acizliğin işareti olduğuna dikkati çeken Tümer, şunları söyledi: “Yüksek kar hırsına dayanan politikalar nedeniyle çok ağır bedeller ödüyoruz. Kontrolün raydan çıktığı işletmelerde yaşanan işçi ölümleri aslında Türkiye’nin özelleştirmelerde sınıfta kaldığının da bir göstergesidir. Maalesef Soma örneğinde olduğu gibi uzmanlar birçok işletmede oluşabilecek kazaları önceden tahmin edebilmektedir. Bu nedenle ölümler sıradan bir kaza olarak değerlendirilemez. Kömür rezervi Türkiye’den fazla olmasına rağmen katliamı andıran görüntüleri sona erdiren Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Almanya başta olmak üzere diğer birçok ülkenin bilimsel çalışmalarından geri kalmayacak mühendislere sahip bir ülkeyiz ancak ortaya irade koyamıyoruz. Mühendisler, kömür sektörü paydaşları, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra işçilerimizin, cinayet gibi kazaların sona ermesi için toplumsal duyarlılığı artırması gerektiğine inanıyorum. Ancak bu sayede siyasilerin kazaları önlemek için kalıcı önlemlere yöneleceğine düşünüyorum.”
CİHAN
Maden Mühendisleri Odası Adana Şubesi'nin düzenlediği 'Maden İşletmelerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu'nda konuşan ve madenlerde yaşanan kazaların ve iş cinayetlerinin boyutlarını anlatan Tümer, “Bir siyasi olarak sendikaların, odaların ve sivil toplum örgütlerinin bu konudaki talep ve isteklerine kayıtsız kalamayacağımın bilinmesini istiyorum.” dedi. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin artık dünyanın en önemli gündem maddelerinden birini oluşturduğunu vurgulayan Tümer, sözlerine şöyle devam etti: “Daha çok inşaat ve maden işletmelerinde meydana gelen ölümler ne yazık ki engellenemiyor. Son 30 yılda Türkiye’deki kömür sektöründe iş kazaları ve meslek hastalığı nedeniyle 3 bine yakın insanımız hayatını kaybetmiş. 15 bine yakın insanımız da sürekli iş göremez hale gelmiş. Son olarak Soma ve Ermenek’te meydana gelen ve 319 insanımızı yitirdiğimiz cinayet gibi kazalar madencilik sektöründeki sorunun ne denli büyük olduğunu açıkça göstermiştir.”
Kömür madeni işletmelerinde gerçekleşen ölümleri ‘bu işin fıtratında var’ mantığıyla kabullenmenin acizliğin işareti olduğuna dikkati çeken Tümer, şunları söyledi: “Yüksek kar hırsına dayanan politikalar nedeniyle çok ağır bedeller ödüyoruz. Kontrolün raydan çıktığı işletmelerde yaşanan işçi ölümleri aslında Türkiye’nin özelleştirmelerde sınıfta kaldığının da bir göstergesidir. Maalesef Soma örneğinde olduğu gibi uzmanlar birçok işletmede oluşabilecek kazaları önceden tahmin edebilmektedir. Bu nedenle ölümler sıradan bir kaza olarak değerlendirilemez. Kömür rezervi Türkiye’den fazla olmasına rağmen katliamı andıran görüntüleri sona erdiren Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Almanya başta olmak üzere diğer birçok ülkenin bilimsel çalışmalarından geri kalmayacak mühendislere sahip bir ülkeyiz ancak ortaya irade koyamıyoruz. Mühendisler, kömür sektörü paydaşları, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra işçilerimizin, cinayet gibi kazaların sona ermesi için toplumsal duyarlılığı artırması gerektiğine inanıyorum. Ancak bu sayede siyasilerin kazaları önlemek için kalıcı önlemlere yöneleceğine düşünüyorum.”
CİHAN