Necip Hablemitoğlu toplumsal duyarlılık ödülleri verildi
ANKARA - Evinin önünde uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr
@mersinhaber 'i takip et
ANKARA - Evinin önünde uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr. Necip Hablemitoğlu adına verilen ‘Toplumsal Duyarlılık Ödülleri’ sahiplerini buldu. Medya alanında ödül haber spikeri Fatih Portakal ve İrfan Değirmenci’ye verilirken, organ bağışı alanında ödülün sahibi Saliha Vardarlı oldu.
18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden Ankara Üniversitesi İnkilap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Necip Hablemitoğlu’nu anmak ve şahsında toplumsal duyarlılığa dikkat çekmek amacıyla Erimtan müzesinde anma ve ödül töreni düzenlendi.
Ödül törenine CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, 24. Dönem MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Dr. Necip Hablemitoğlu’nun eşi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, kızı hukukçu Kanije Hablemitoğlu ve ödül alan isimler ve davetliler katıldı.
Hablemitoğlu Ankara Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen ödül töreninde, medya alanında İrfan Değirmenci ile Fatih Portakal, sağlık haberciliği alanında gazeteci Mesude Erşan, sanat alanında oyuncu Mert Fırat, edebiyat alanında yazar Hakan Günday, STK alanında Lösev Başkanı Dr. Üstüne Ezer, sağlık aktivesti alanında Canan Perdahlı, organ bağışı alanında Saliha Vardarlı toplumsal duyarlılık kapsamında ödüle layık görüldü.
“DUYARSIZLAŞTIRILDIK, KALPLERİMİZ TAŞLAŞTI”
Açılış konuşmasını yapan Kanije Hablemitoğlu, programda olmaktan ve babasının anısını temsil ettiği değerleri hep birlikte yaşatmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. Hablemitoğlu, “Söyleyecek pek bir şey kalmadı. Zaten yaşadığımız olağanüstü zamanlarda konuşmak sizi her an hakim karşısına çıkartabilir. Bizler Türkiye’de özgür değiliz. Bunun ötesinde duyarsızlaştırıldık, kalplerimiz taşlaştı. Ankara’da katliam oldu ve biz birlikte yas tutamadık. Doğu’da, sivil, asker, polis ayırt etmeden her gün insan kıyımı var. Halk evlerinde çıkamıyor veya göç etmek zorunda kalıyor. Bugün burada ödül alanlar toplumsal duyarlılığın en güzel örneklerinden birkaçı. Onlara ailem ve bu ülkenin insanı olarak çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“ÖLÜMÜ FARKLI İSTEMENİN OLDUĞU BİR ÜLKE BURASI”
Dr. Necip Hablemitoğlu’nun eşi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu da birinin öldürülerek ölmesinin başka bir yük olduğunu söyledi. Hablemitoğlu, "Çok isterdik, eşlerimizi, çocuklarımız babalarını hasta yatağında ya da bir kazada kaybetsinler. Ölümü farklı istemenin olduğu bir ülke burası. Bu coğrafyada maalesef artık çok görünür bir bicimde hepimizin karşısına çıkan örgütlü bir kötülük var.” şeklinde konuştu.
“BENİM OĞLU ÖLDÜ AMA 10 KİŞİ YAŞATTI”
Vefat eden oğlunun organlarını bağışladığı için toplumsal dayanışma ödülüne layık görülen Saliha Vardarlı ise o anları göz yaşlarıyla şöyle anlattı: "Oğlumun kaza yaptığı acı haberi geldi. Gittim, göstermediler. Beyin ölümü gerçekleşti. O gün bana organ bağışında bulunmamı söyledi. Çocuğum daha önce ‘yakışıklı değilim ama karizmatiğim’ derdi. O an söyledikleri aklıma geldi. Hayır veremem, dedim. O acılı yüreğimle bir an kendimi dinledim. Kendi kendime, 'benim yavrum öldü toprak olacak, toprak olacağına başka canlar kurtulsun’ dedim. 10 kişiye umut olmuş. Benim oğlu öldü ama 10 kişi yaşattı.”
CİHAN
18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden Ankara Üniversitesi İnkilap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Necip Hablemitoğlu’nu anmak ve şahsında toplumsal duyarlılığa dikkat çekmek amacıyla Erimtan müzesinde anma ve ödül töreni düzenlendi.
Ödül törenine CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, 24. Dönem MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Dr. Necip Hablemitoğlu’nun eşi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, kızı hukukçu Kanije Hablemitoğlu ve ödül alan isimler ve davetliler katıldı.
Hablemitoğlu Ankara Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen ödül töreninde, medya alanında İrfan Değirmenci ile Fatih Portakal, sağlık haberciliği alanında gazeteci Mesude Erşan, sanat alanında oyuncu Mert Fırat, edebiyat alanında yazar Hakan Günday, STK alanında Lösev Başkanı Dr. Üstüne Ezer, sağlık aktivesti alanında Canan Perdahlı, organ bağışı alanında Saliha Vardarlı toplumsal duyarlılık kapsamında ödüle layık görüldü.
“DUYARSIZLAŞTIRILDIK, KALPLERİMİZ TAŞLAŞTI”
Açılış konuşmasını yapan Kanije Hablemitoğlu, programda olmaktan ve babasının anısını temsil ettiği değerleri hep birlikte yaşatmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. Hablemitoğlu, “Söyleyecek pek bir şey kalmadı. Zaten yaşadığımız olağanüstü zamanlarda konuşmak sizi her an hakim karşısına çıkartabilir. Bizler Türkiye’de özgür değiliz. Bunun ötesinde duyarsızlaştırıldık, kalplerimiz taşlaştı. Ankara’da katliam oldu ve biz birlikte yas tutamadık. Doğu’da, sivil, asker, polis ayırt etmeden her gün insan kıyımı var. Halk evlerinde çıkamıyor veya göç etmek zorunda kalıyor. Bugün burada ödül alanlar toplumsal duyarlılığın en güzel örneklerinden birkaçı. Onlara ailem ve bu ülkenin insanı olarak çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“ÖLÜMÜ FARKLI İSTEMENİN OLDUĞU BİR ÜLKE BURASI”
Dr. Necip Hablemitoğlu’nun eşi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu da birinin öldürülerek ölmesinin başka bir yük olduğunu söyledi. Hablemitoğlu, "Çok isterdik, eşlerimizi, çocuklarımız babalarını hasta yatağında ya da bir kazada kaybetsinler. Ölümü farklı istemenin olduğu bir ülke burası. Bu coğrafyada maalesef artık çok görünür bir bicimde hepimizin karşısına çıkan örgütlü bir kötülük var.” şeklinde konuştu.
“BENİM OĞLU ÖLDÜ AMA 10 KİŞİ YAŞATTI”
Vefat eden oğlunun organlarını bağışladığı için toplumsal dayanışma ödülüne layık görülen Saliha Vardarlı ise o anları göz yaşlarıyla şöyle anlattı: "Oğlumun kaza yaptığı acı haberi geldi. Gittim, göstermediler. Beyin ölümü gerçekleşti. O gün bana organ bağışında bulunmamı söyledi. Çocuğum daha önce ‘yakışıklı değilim ama karizmatiğim’ derdi. O an söyledikleri aklıma geldi. Hayır veremem, dedim. O acılı yüreğimle bir an kendimi dinledim. Kendi kendime, 'benim yavrum öldü toprak olacak, toprak olacağına başka canlar kurtulsun’ dedim. 10 kişiye umut olmuş. Benim oğlu öldü ama 10 kişi yaşattı.”
CİHAN