Türkiye’nin ilk lav tünelleri Hatay’da keşfedildi
ADANA - Mustafa Kemal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç
@mersinhaber 'i takip et
ADANA - Mustafa Kemal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Atasoy, Hassa ilçesinin coğrafyasını yazdıkları sırada Türkiye’nin ilk lav tünellerini keşfettiklerini belirtti. Atasoy, “Türkiye’nin şimdiye kadar hiçbir yerinde bulunamayan lav tünellerini ilk defa biz keşfettik.” dedi.
260 BİN YILLIK LAV TÜNELİ DOĞU ANADOLU FAY HATTI ÜZERİNDE BULUNUYOR
Tünellerin yaklaşık 260 bin yıl önce oluştuğunu söyleyen Doç. Dr. Ahmet Atasoy, “Özellikle Hassa bu konuda çok önemli bir yere sahip. Günümüze en yakın zaman dilimi içerisinde meydana gelmiş lav bölgesinden oluşmaktadır. 260 bin yıl önce Doğu Anadolu fayını takiben volkanik malzeme yeryüzüne çıkıyor. Dolayısıyla içerisindeki gazın özelliğine göre akıcı olduğu için de aynı zamanda akmış ve içerisinde lav tünelleri meydana gelmiş.” diye konuştu.
Hassa ilçesinin coğrafyasını yazdıkları sırada bölgedeki bütün köylerle anket yaptıklarını ve bu vesileyle Haydarlar Köyü’ne gittiklerini söyleyen Atasoy şöyle devam etti: “Haydarlar Köyü muhtarıyla yaptığımız söyleşi sırasında ‘Yalak mevki’ olarak adlandırılan bir yerde çok büyük bir lav tünelinin olduğunu öğrendik. Biz de gittiğimizde o bölgenin tamamen düz olduğunu gördük. Çünkü arsa sahibi tarla açmak amacıyla o çevrede topladığı bütün taşları iş makineleriyle mağaranın ağzına yığmış. Bu sebeple buraya girmenin mümkün olmayacağını fark ettik.” dedi.
Daha sonra Hassa Kaymakamlığı’na müracaat ettiklerini aktaran Atasoy, “Amacımızı anlattığımız Kaymakam Mustafa Pala bize destek verdi. Kendisinden öncelikle iş makinesini istedik. 25 Mart 2015 tarihinde Hassa Belediyesi’ne ait iş makinesi o bölgeye geldi. Tekerlekli olduğu için belli bir derinliğe kadar indi. 6 metre derinliğinde bir çukur açtı. Ancak tüneli tamamen gün ışığına kavuşturamadı. İkinci bir iş makinesine ihtiyaç duyduk ve gelen makineyle 3 gün çalıştık. 30 Mart tarihinde 1 metre genişliğinde bir giriş kısmı oluşturduk. Fakat açıldığı gün biz mağaraya giremedik. Havasız ve oksijensiz olduğu için mağara içerisinde çok fazla çalışma yapamadık. Ertesi gün Hassa Kaymakamı Mustafa Pala Bey, Yüzbaşı Mehmet Bey ile gelerek bizimle birlikte mağaraya girdiler. Mağaraya girdiğimizde mağaranın olağanüstü büyüklüğü bizi dehşete düşürdü.” ifadelerini kullandı.
Daha sonra mağaranın içerisinde lazer metreyle yaptıkları ölçümlerde 600 metreye kadar ilerleyebildiklerini söyleyen Doç. Dr. Atasoy açıklamalarında şunları aktardı: “Su birikintisi olduğu için ilerleme şansımız olmadı. Bununla ilgili edindiğimiz bilgilere göre suyun çekik olduğu dönemlerde 2 bin metreye kadar gidenler olmuş. Buradan hareketle bu lav tünelinin 2 bin metre olabileceğini tahmin ediyoruz. Bu mesafe resmi olmayan rakam. Resmi olanı bizim ölçümlediğimiz 600 metrelik mesafedir. Ölçümlemelerimizde mağaranın yüksekliğini 7-8 metre, genişliğini ise 15-20 metre civarında olduğunu tespit ettik. Mağara kendi içerisinde dallanıyor budaklanıyor. 5 Aralık 2015 tarihinde coğrafya bölümünden bir ekiple birlikte tekrar oraya gittik. Mağaraya girdiğimizde mağaranın keşfedilemeyen özellikleri ortaya çıktı. Mağaranın çok ileri kısımlarına ulaştık; fakat bir noktadan sonra oksijensiz ortama ulaştığımız için hareket edemedik ve geri döndük. Aslında şuan Hassa’da bizim keşfettiğimiz bir tek mağara yok. Burada 4 tane lav tüneli var. 4 tane lav tünelini bizzat keşfettik ve gerekli incelemeleri yaptık.”
TÜRKİYE’NİN KAYIT ALTINA ALINAN VE TESCİL EDİLEN İLK LAV TÜNELİ
Mağaranın, Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü tarafından tescillenerek kayıt altına alınan Türkiye’nin ilk lav tüneli mağarası olduğunu vurgulayan Atasoy, buranın koruma altına alınması gerektiğini ve turizm açısından önemli bir yere sahip olduğunu sözlerine ekledi.
CİHAN
260 BİN YILLIK LAV TÜNELİ DOĞU ANADOLU FAY HATTI ÜZERİNDE BULUNUYOR
Tünellerin yaklaşık 260 bin yıl önce oluştuğunu söyleyen Doç. Dr. Ahmet Atasoy, “Özellikle Hassa bu konuda çok önemli bir yere sahip. Günümüze en yakın zaman dilimi içerisinde meydana gelmiş lav bölgesinden oluşmaktadır. 260 bin yıl önce Doğu Anadolu fayını takiben volkanik malzeme yeryüzüne çıkıyor. Dolayısıyla içerisindeki gazın özelliğine göre akıcı olduğu için de aynı zamanda akmış ve içerisinde lav tünelleri meydana gelmiş.” diye konuştu.
Hassa ilçesinin coğrafyasını yazdıkları sırada bölgedeki bütün köylerle anket yaptıklarını ve bu vesileyle Haydarlar Köyü’ne gittiklerini söyleyen Atasoy şöyle devam etti: “Haydarlar Köyü muhtarıyla yaptığımız söyleşi sırasında ‘Yalak mevki’ olarak adlandırılan bir yerde çok büyük bir lav tünelinin olduğunu öğrendik. Biz de gittiğimizde o bölgenin tamamen düz olduğunu gördük. Çünkü arsa sahibi tarla açmak amacıyla o çevrede topladığı bütün taşları iş makineleriyle mağaranın ağzına yığmış. Bu sebeple buraya girmenin mümkün olmayacağını fark ettik.” dedi.
Daha sonra Hassa Kaymakamlığı’na müracaat ettiklerini aktaran Atasoy, “Amacımızı anlattığımız Kaymakam Mustafa Pala bize destek verdi. Kendisinden öncelikle iş makinesini istedik. 25 Mart 2015 tarihinde Hassa Belediyesi’ne ait iş makinesi o bölgeye geldi. Tekerlekli olduğu için belli bir derinliğe kadar indi. 6 metre derinliğinde bir çukur açtı. Ancak tüneli tamamen gün ışığına kavuşturamadı. İkinci bir iş makinesine ihtiyaç duyduk ve gelen makineyle 3 gün çalıştık. 30 Mart tarihinde 1 metre genişliğinde bir giriş kısmı oluşturduk. Fakat açıldığı gün biz mağaraya giremedik. Havasız ve oksijensiz olduğu için mağara içerisinde çok fazla çalışma yapamadık. Ertesi gün Hassa Kaymakamı Mustafa Pala Bey, Yüzbaşı Mehmet Bey ile gelerek bizimle birlikte mağaraya girdiler. Mağaraya girdiğimizde mağaranın olağanüstü büyüklüğü bizi dehşete düşürdü.” ifadelerini kullandı.
Daha sonra mağaranın içerisinde lazer metreyle yaptıkları ölçümlerde 600 metreye kadar ilerleyebildiklerini söyleyen Doç. Dr. Atasoy açıklamalarında şunları aktardı: “Su birikintisi olduğu için ilerleme şansımız olmadı. Bununla ilgili edindiğimiz bilgilere göre suyun çekik olduğu dönemlerde 2 bin metreye kadar gidenler olmuş. Buradan hareketle bu lav tünelinin 2 bin metre olabileceğini tahmin ediyoruz. Bu mesafe resmi olmayan rakam. Resmi olanı bizim ölçümlediğimiz 600 metrelik mesafedir. Ölçümlemelerimizde mağaranın yüksekliğini 7-8 metre, genişliğini ise 15-20 metre civarında olduğunu tespit ettik. Mağara kendi içerisinde dallanıyor budaklanıyor. 5 Aralık 2015 tarihinde coğrafya bölümünden bir ekiple birlikte tekrar oraya gittik. Mağaraya girdiğimizde mağaranın keşfedilemeyen özellikleri ortaya çıktı. Mağaranın çok ileri kısımlarına ulaştık; fakat bir noktadan sonra oksijensiz ortama ulaştığımız için hareket edemedik ve geri döndük. Aslında şuan Hassa’da bizim keşfettiğimiz bir tek mağara yok. Burada 4 tane lav tüneli var. 4 tane lav tünelini bizzat keşfettik ve gerekli incelemeleri yaptık.”
TÜRKİYE’NİN KAYIT ALTINA ALINAN VE TESCİL EDİLEN İLK LAV TÜNELİ
Mağaranın, Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü tarafından tescillenerek kayıt altına alınan Türkiye’nin ilk lav tüneli mağarası olduğunu vurgulayan Atasoy, buranın koruma altına alınması gerektiğini ve turizm açısından önemli bir yere sahip olduğunu sözlerine ekledi.
CİHAN